English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Dusty

Dusty translate Portuguese

558 parallel translation
CRADLE T ÇİFTLİĞİ DUSTY KING'İN ARAZİSİ
RANCHO CRADLE T - PROP. DUSTY KING
Dusty haklı. İhtiyacımız olan şey bu.
O Dusty tem razão, é disso que precisamos.
Dusty öldürüleli dört ay oldu.
O Dusty foi morto há quatro meses.
Ama sen, Dusty King'in aylar önce söylediği şeyi kanıtladın.
Mas provou o que o Dusty King tentou dizer durante meses.
Artık Dusty'nin çiftliğini devraldığına göre... artık ona lider gözüyle bakacaklar.
A partir de agora, vão considerá-lo um líder, visto que herdou o rancho do Dusty.
Doğru sayılarla yanlış oyundasın.
Não vai funcionar, Dusty. Tem os números certos no jogo errado.
7-11, senin sistemin, Dusty.
7-11, seu sistema.
Rip, ben Coral, Dusty.
Rip, aqui é Coral... Dusty.
- Telefon numaran kaç, Dusty? - Surf 318 1.
- Qual o seu telefone, Dusty?
- Artık bana Dusty demiyorsun.
- Ontem me chamou de Dusty...
- Dusty, niye vır vırı kesmiyorsun?
- Dusty, deixa de refilar, vá.
- Dusty, kapa çeneni!
- Dusty, cale-se!
- Kapa çeneni, Dusty!
- Cala-te, Dusty!
Dusty asla ateş edemezdi. Nasıl kullanıldığını bile bilmiyor.
Dusty nunca deu um tiro.
DUSTY.
DUSTY.
Dusty mi?
Dusty?
- Dusty Miller, efendim.
- O Dusty Miller, meu capitão.
Dusty!
Dusty!
Merhaba, Mac, Dusty.
Olá, Mac e Rusty.
Dusty. Ne işin var burada?
Dusty, o que fazes aqui?
Dusty geldi, değil mi?
A Dusty veio cá, não foi?
Dusty'i bana karşı kullanma.
Não uses a Dusty para me atacar.
Lütfen Dusty ile konuşmama izin ver.
Deixa-me falar com a Dusty.
Sadece iki saniyeliğine de olsa Dusty ile konuşmama izin verirsen,... bu çılgın plandan vazgeçmesini sağlayabilirim.
Dá-me 2 segundos com a Dusty. Eu consigo tirar-lhe essa ideia maluca da cabeça.
Kötü şans getiriyorsun, Dusty!
Você traz má sorte, Dusty!
İhtiyar Dusty rehberin olsun.
O velho Dusty será o seu guia.
Onlar sana zarar verebilir ama bu kasabada her yer Dusty'e açıktır.
Pode ser que tenham preconceito consigo... e esta cidade está aberta para quem estiver com o Dusty.
Bak, Dusty, bu gerçek bir hikaye.
Veja, Dusty, esta é uma história verdadeira.
Hayır, Dusty.
Não, Dusty.
- Bu eski bir hikaye, Dusty.
- A velha história, Dusty.
Hey Dusty, dolarları geri ver.
Vai, devolva-me o dólar.
Onlara her zaman saygı duymalısın, yapıyor musun, Dusty?
Deve respeitá-las sempre, não é, Dusty?
Dusty, bir müşterin var.
Dusty, tem um caixão para si.
Hey Dusty, ölçüleri al.
Dusty, tire as medidas.
Koru kendini, Dusty!
Proteja-se, Dusty!
Ne dediğimi duymadın mı, Dusty?
Não ouviu o que eu disse, Dusty?
- Dilini mi yuttun, Dusty?
- Engoliu a língua, Dusty?
Senin uzun yaşaman gerekiyor, değil mi Dusty?
A vida exige muito de si, não é, Dusty?
Sen iyi bir sanatkar olmalısın, hepsi iyi bir ustalıkla yapılmış Dusty.
Deve-se colar à arte se for um artista, Dusty.
- Tampico'nun çiftliği nerede, Dusty?
- Onde fica a fazenda de Tampico, Dusty?
Hoşça kal, Dusty.
Adeus, Dusty.
- En son duyduğumda... Dusty City diye bir yerde vaizlik yaptığı.
Ouvi dizer que ele é padre em Dusty City.
Dusty, onu hatırladın mı?
O Dusty, lembras-te dele?
Oh, Oliver Wheat, bu Dusty Hoekstra.
Oliver Wheat, este é o Dusty Hoekstra.
Dusty, Al'ın oğlu.
É filho do Al.
Sana Dusty derdi.
Ele a chamava de Dusty.
İşe yaramaz, Dusty.
Primeiro um, daí o outro.
Dusty, bu borcunu sıfırlar.
- Está quites com a casa.
Merhaba Dusty.
Olá, Dusty.
Kızaracaksın Dusty.
Você vai pra cadeira elétrica.
Bir damla viski olmadan, yaşlı Dusty'i burada iki saat nasıl bekletebilirsiniz?
sem uma gota de whiskey?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]