English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Düzelt

Düzelt translate Portuguese

1,073 parallel translation
Kravatını düzelt.
Ajeita a gravata.
Herkesin babası orada evlenme teklifi etmiş. "T" yi düzelt.
Como os pais de toda a gente.
Yanılıyorsam düzelt, Hobbs. Ama bir anlaşma yaptık.
Corrige-me se estou enganado, Hobbs, mas tínhamos um acordo.
- Saçlarını düzelt, Bryce.
- Dá um jeito ao cabelo, Bryce.
Ve eğer hatalıysam lütfen düzelt : Bazı haklara sahip.
Pode corrigir-me, se eu estiver errado, mas ele tem direitos.
Ve Tanrı aşkına, şu saçını düzelt.
A arranja o cabelo, por amor de Deus.
- Sen düzelt dahim benim.
- Sou um génio?
- Hayır! Kalk ve düzelt!
Levanta-te e vai abri-la!
Pompayı düzelt.
Limpa essa bomba.
Kımıldama ve şapkanı düzelt...
lmporta-se que lhe tire uma fotografia?
Şimdi yanılıyorsam beni düzelt. Ama bu ülke de bu ciddi bir sorun.
Se calhar, estou enganado, mas creio que isso é ilegal.
Düzelt şunu be adam!
Conduz!
Düzelt bakalım.
- Pode dar um jeito.
Hedefi düzelt.
Reforçar fogo! Câmbio!
Garson, bu masaları düzelt.
Empregado, arrume essas mesas.
Masaları düzelt garson.
Arranja as mesas, empregado.
Bu erişteyi düzelt...
Arranja este linguini...
Şu pantolonunun arkasını hemen düzelt, asker.
Arranja isso! Tira a merda da perna das calças do chão!
Sana hikâyeyi berbat ettiğini söylüyorum, şimdi düzelt bakalım!
Estou-te a dizer, estás a estragar a história, agora lê-a direito!
Şunu düzelt.
Arranje isso.
Yanılıyorsam düzelt ama CNX Elektronik'i aldığında 6.000 kişiyi işten çıkardın.
Corrige-me, mas quando ficaste com a CNX Electronics, despediste 6.000 operários.
Bana, "Biraz düzelt yeter" demez mi?
E disse-me : "É só para aparar."
Sen de kaşlarını düzelt.
Ajeita as sobrancelhas.
Orası bir havaalanı... Yanılıyorsam düzelt. İşini sana öğretmek gibi olmasın.
O facto é que é um aeroporto, e Alonzo, corrija-me se estiver errado pode colocar mais o transporte ilegal.
İşleri düzelt!
Faz as coisas bem!
Papyonunu düzelt.
Vamos Jack, arranja o laço.
Üstünü başini düzelt.
Barriga para dentro.
Yakamı düzelt.
Arranja a gola.
Bunları doğru şekilde düzelt.
Arruma isto como deve ser.
Yukarı çık ve düzelt.
Sobe-as lá e veste-as direito.
Özür dileme, düzelt yeter.
Não te desculpes, conserta.
Yanılıyorsam düzelt ama az önce yüzde ellilik bir bahsi kazandım. Küsüratsız.
Corrige-me se estiver equivocado, mas acabo de ganhar com uma oportunidade em dois.
Kolunu düzelt, Omuzlarını çevir.
Endireita o teu braço. Roda os ombros.
Hatalıysam, beni düzelt.
Se nao, corrige-me.
Muşambayı düzelt be.
Vá lá, pá, põe-te em cima do plástico.
Düzelt koltuğu.
Ajeita isso, pá.
- Git anteni düzelt.
– É preciso arranjar o cabo.
Düzelt işte, bilirsin.
Bem sabes...
Hatalıysam düzelt, Knight Vakfı'nı 1990 da karsız bir levrek tutma işi için terk eden sen değil miydin?
Corrige-me se estiver errada, mas não deixas-te a Fundação em 1990... para correr uma baixa escritura improdutiva?
İki gün önce - yanlışsam düzelt - Anneler Günü için opera yazmıştı.
Anteontem, se me recordo, compôs uma ópera para o dia da mãe.
Eşarbını düzelt.
Arranja o lenço!
Saçını düzelt!
Arranja o cabelo!
Eğer yanlışsam düzelt beni...
Corrige-me se estiver errado.
"Lowenstein'ın Moralini Düzelt Günü" mü?
Mas o que é isto? O "Dia de animar a Lowenstein"?
Yanlışsam düzelt ama bu psikotropik reaksiyon gibi gözüküyor.
Me Corrija se estiver errado, mas parece um efeito psicotrópico.
- Çizgini düzelt!
- Siga a direito!
Düzelt şunu!
Abre aquilo!
Düzelt!
Conduz!
Düzelt.
Aperte-os.
Sen de kulakları düzelt.
- E ajeita as orelhas!
Köpeği düzelt!
Corrige o cão!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]