English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Email

Email translate Portuguese

1,065 parallel translation
Nova Scotia'dan yedi gün önce yollanan e-postayı nasıl açıklıyorsunuz?
Como é que explica um email que foi enviado há sete dias da Nova Escócia?
Dikkatli olun Ajan Booth. Nestor'un anne babasına Nova Scotia'dan orada ne kadar iyi vakit geçirdiğine dair bir e-posta yollanmış.
Os pais do Nestor receberam um email dizendo que se estava a divertir muito.
Bir e-posta gönderdim. Hepsi bu.
Mandei um email.
! Evet, dostum. E-mail diye bir şey var.
- Então, é por email.
Gidip e-mail i hala aktif mi bir bakayim.
Vou ver se o email dela ainda está a funcionar.
" Elektronik Postanı kontrol et.
'Vejam o email. Tick tock.'
Fidyecinin sana yolladığı elektronik postayı izledim.
Eu identifiquei a origem do email que o raptor te enviou.
Postanın sana yollandığı zamanda tek kişi bilgisayar kullanıyormuş.
Apenas uma pessoa alugou o computador à hora que o email foi enviado.
Telefon yok, elektronik posta yok.
Nem um telefonema, nem um endereço de email.
Bunun hakkında bir e-mail okudum.
Li um email a dizer que havia.
Evet, sana hemen e-mail atarım.
Vou mandar um email para você imediatamente.
Marty'nin gönderdiği e-maili gördünüz mü?
Viste o email que o Marty enviou?
Parola Gerekiyor Şifreli e-posta...
Palavra-passe Necessária Mensagem de Email Codificada
Onu arayamam. E-mail yollayalım.
Eu não posso ligar-lhe, manda-lhe um email.
Ayrıca e-mail'lerime daha önce bu kadar çok baktığımı hatırlamıyorum.
E nunca vi o meu email tantas vezes como agora...
Tabii.
Tenho que responder um email.
Şu e-posta şeysi.
O email.
Yani, güle güle. Suzie'ye email atacağımı söylersin.
Diz à Suzie que lhe mandarei um E-Mail.
Öyle görünüyordu ki o adresine e-posta yazın.
Parecia que ele... DEVO 74,38 dólares Mande a conta por email ao meu pai. Não acredito.
Mail'lerini kontrol et.
Veja o seu email.
Bana mail atan adam sen misin?
És tu a pessoa que me enviou um email?
Mail atmak mı?
Email?
Aileme email atmalıyım.
Gostava de mandar um e-mail à minha família.
Lewis, posta kutuma sana ihanet ettiğimi yazan bir not bırakmışsın.
Louis, tu deixaste-me um email a acusar-me de te ter traído.
Size e-posta yollarım.
- Eu envio-lhe um email.
- Sana email atacagım.
- Eu mando-lhe um e-mail.
- Tüm yapmamız gereken, Beotech'in e-mail adresinde kullanılan sözde ismi araştırmak.
Só temos este email e um nome fictício.
Şimdi de fotoğrafı e-postayla ona gönderiyorum.
E agora estou-lhe a enviar essa fotografia por email.
Ama sana e-mail adresimi veririm.
Mas dou-te o meu email.
"Bu e-postayı ben mi gönderdim?"
Enviei o email?
- Bilgisayarında davetiye var.
Tinha um convite por email no computador dela.
E-mailimi almadınız mı?
Não recebeste o meu email?
Bana mail olarak gönderdi ve İnternet alanımda oynamaya... şimdi başlayacak.
Ele acabou de me mandar um email que estará pronto a dar no MySpace em cerca de... agora mesmo.
e-mail'ın tamamını okumadım ama önemli bir şey ve hepimiz gidiyoruz.
Bem, não li o email todo, mas é importante, e iremos todos nós.
Öyleyse her hafta başında Christine bir e-posta yazsın ve hepimize de kopya yollasın.
Falas muito. Muito bem, no início de cada semana a Christine escreve um email e envia-nos uma cópia.
- Pekâlâ. Bu akşam herkese yeni çizelgeyi e - postayla yollayacağım.
Envio um email a todos, com um novo horário, esta noite.
Artık herkes yerini ve zamanını bilecek.. ... ve umarım artık kimse almayı unutmayacak şeyi...
Criámos um novo sistema de email, para toda gente saber onde e quando é que deve estar, para ninguém se esquecer de vir buscar o...
E - posta gerçekten de iyi bir fikir.
O email é uma boa ideia.
Ben hatırlatma niyetine kendime yolladım sadece.
Eu enviei um email a mim própria para não me esquecer.
- Bıyık ağdası için randevu almamı istediğin bir e - posta daha geldi bana.
Também recebi um email para mudar a depilação do buço.
Ama sen buraya.... E - Postalar hakkında konuşmaya gelmedin.
Mas não veio até aqui para falar sobre meu email.
Benim O'na attığım maile cevap olarak şey söylemişti...
Ela poderá mencionar um email que eu escrevi há um tempo atrás...
- Powerpoint'in yeni sürümü ile ilgili sana mail attım.
Mandei-te um email sobre o novo PowerPoint.
Geçen gece bir email gönderdiniz.
Você mandou um e-mail ontem à noite.
Arkadaşım, Neal, bana sen ve ortağın evime geldikten sonra bir email gönderdi.
O meu amigo, Neal, enviou-me um e-mail depois de vocês terem estado em minha casa.
Geçen gece bilgisayarda e-mail gönderdiğini gördüm içeri girince, hemen kapatıverdi.
Eu o vi ele enviar um email no computador outra noite e quando eu vi, ele desligou tudo.
- Email denen birşeyi duymadın mı?
Nunca ouviu falar em e-mail, atrasado?
- Attığın yığınla mesajdan daha iyi olur.
Podias mandar um email.
- Bilet almam için e-posta yolladın.
Porque me enviaste um email a dizer para comprar bilhetes.
Sana e - posta yolladım mı ben?
Enviei-te algum email?
Hayır.
Eu é que te enviei um email.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]