Emmit translate Portuguese
58 parallel translation
Emmit İlçesi Şerifinin ofisi.
Esquadra do Xerife de Emmitt County. Faz favor.
- Bunu bilmek benim işim, tatlım. - Selam Emmit.
- É a minha profissão saber estas coisas, querida.
Selam ayaklar.
- Olá, Emmit. Olá, os pés.
Ben Emmit Reese.
Daqui fala o Emmit Reese.
Emmit Reese'ten yer kontrole.
Emmit Reese para centro de operações.
İşleri değişmek için çok mu geç, Emmit?
Achas que é tarde demais para mudar de emprego com o Emmit?
- Emmit Reese.
- Emmit Reese.
Emmit, bu hiç iyi değil.
Emmit, isto não me cheira bem.
- Mike, Emmit.
- Mike, Emmit!
Bu çok havalı bir şapka Emmit.
Gosto do teu chapéu, Emmit.
Emmit, Wilshire ve Stanley arasındaki en yakın yangın söndürme istasyonu nerede?
Emmit, qual é a estação de fogo mais próxima de Wilshire e Stanley?
Emmit, çabuk o jeoloğu bul, Amy Barnes.
Emmit, vai buscar o geólogo Amy Barnes.
Emmit!
Emmit!
Emmit, burada hepimiz birinci derecedeyiz.
Emmit, nós aqui estamos no nível um.
Tamam Emmit, bana bir koridor oluşturmak için 200 K-rail bul.
Está bem, Emmit, arranja-me duzentos K - rails para construir uma parede.
O yaralandı, Emmit.
Ela ficou com queimaduras, Emmit.
Emmit, bu K-rail'ler nerede kaldı?
Emmit, onde estão esses K-rails?
- Emmit, FAA son bilgileri istiyor.
- Emmit, a FAA quer um sumário dos acontecimentos.
Emmit, Fairfax'ta iki gaz hattı yanıyormuş. Yangın musluklarına basınç veremiyorlar.
Emmit, dois tubos de gás estão em chamas na Fairfax.
Emmit, az önce La Brea aradı.
Emmit, recebi uma chamada de La Brea.
Tamam, dinle Emmit.
Ouve, Emmit!
Hayır, hala Emmit.
Não, é o Emmit.
İYİ İSTİ EMMIT'IN BARI
BOM TRABALHO! EMMlT'S PUB
- Selam. Adım Emmit Oosterhaus.
- Olá, chamo-me Emmit Oosterhaus.
Emmit, kapa çeneni.
Emmit, cala-te.
Yaşadığın şu fantezi diyarında atraksiyonlar da var mı Emmit?
No mundo de fantasia em que vives, Emmit, há passeios?
- Emmit'i mi öldüreceğiz?
- Matar o Emmit?
Emmit Oosterhaus.
Emmit Oosterhaus.
- Selam Emmit Oosterhaus.
- Olá, Emmit Oosterhaus.
- Emmit'in bar mitzva parasını vermeyi reddettiğini bilmeni istedik.
- Só queríamos que soubesse que o Emmit estava a esconder o dinheiro de um "bar mitzvah".
Emmit, kaç defa bar mitzva yaptığın umurumda değil, sen erkek değilsin.
Emmit, não me interessa quantas vezes fazes o "bar mitzvah", não és homem.
T-Dog, Emmit, bu taraftan.
T-Dog e Emmit, por aqui.
Hey. Emmit hobbit değil bence.
Não acho que o Emmit seja um hobbit.
Emmit, göz yuvarlarımı kuruluyorsun.
Emmit, estás a secar-me os globos oculares.
Emmit'in haritasından bir şey anlamıyorum.
Não entendo o mapa do Emmit!
- Hadi Emmit.
- Anda, Emmit.
- Emmit'le ben arkanda olacağız.
- Eu e o Emmit vamos apoiar-te.
- Şimdi "Emmit'le ben" mi olduk?
- Agora, é "eu e o Emmit".
Eğer sağ çıkamazsam, Emmit'in ailesini mahkemeye verin.
Se eu não sobreviver, deves processar a família do Emmit.
- Emmit dövüşkenmiş!
- O Emmit sabe lutar!
Biliyor musun Emmit, bunu söylediğime inanamıyorum...
Sabes, Emmit, nem acredito que vou dizer isto...
Sevgili Wade, Ryan ve mini mini Emmit.
Queridos Wade, Ryan e pequenino Emmit.
Emmit kim?
Ei, tudo bem, pare! Quem é o Emmit?
- Neden bu kadar öfkelisin, Emmit?
Porque é que tu és tão problemático, Emmit?
Selam, Emmit.
Olá. Emmit.
Francine söyledi mi bilmiyorum, bir süre önce öfke yönetimi ile ilgili sorunum vardı.
Como a Francine pode não lhes ter contado, tenho tido uma luta contra a raiva para conseguir lidar com os problemas, há já uns bons tempos. Emmit, este não é o momento certo.
- Emmit, şimdi zamanı değil... - Aynı fikirde olmadığımı söylememe izin ver.
Eu respeitosamente discordo.
- Emmit, bunu yapmak zorunda değilsin...
Emmit, não precisas de fazer isto.
Emmit'in egzotik dansçılara özel fotoğrafik bir hafızası vardır.
O Emmit tem uma memória fotográfica de todas as dançarinas exóticas a Leste na 405.
Terry'nin şu sıralar kişisel sorunları var ve kardeşiyle biraz yalnız kalmasına izin verirsen çok minnettar olacaktır.
Emmit, o Teri tem que ir fazer uma coisa agora mesmo, e eu de facto, embora tenha apreciado muito o teu gesto, preciso de um tempo a sós com ela e o irmão.
" Emmit, yine ben.
Emmit, sou eu outra vez.