Emory translate Portuguese
95 parallel translation
Emory hastanesinde olmaman hatta cenaze evinde olmaman bir mucize.
É um milagre não estares deitada no Hospital de Emory ou numa agência funerária.
Merhaba Emory!
Olá, Emory!
Tüm bildiklerini anlatmanı istiyorum.
Eu quero saber tudo que você sabe, Emory.
Emory.
Emory.
- Bu işe gönülden bağlıyım Emory.
- É o que eu quero, Emory.
Emory, yapacağımız şu.
Emory, eis o que vamos fazer.
Blackie'den haberim var, Emory Battis'ten de... Ronette'ten de, Laura'dan da.
Eu sei sobre Blackie, sei sobre Emory Battis sei de Ronette e sei de Laura.
Çok güzel Emory.
Muito bem, Emory.
Jean Renault.
Jean Renault, Emory.
- Greg Emory.
- Greg Emory.
Yerine birini bulana kadar sınıfa Emory bakacak.
O Emory substitui-te até eu arranjar outro professor.
Bay Emory size kompozisyon verdi. Umarım hazırsınızdır.
Safaram-se com o ponto do Sr. Emory?
Harvard'dan İngiliz Edebiyatı, ve burada Georgia'da Emory Üniversitesi'nden de hukuk diploması aldı. Hepsi de üstün derece ile.
Formou-se em Inglês por Harvard e formou-se em Direito pela Universidade Emory da Georgia, tudo com distinção.
Atlanta Emory'de bir doktor varmış.
Soube de um médico em Atlanta, na Clínica Emory.
"Emory Tıbbi Malzemeler, Boston. Massachusetts, 1875."
Da Emory Medical Supplies, Boston, Massachusets, 1875.
Bu, Alicia May Emory'nin giysisi!
Isso é a roupa da Alicia May Emory!
Alicia May Emory'i alırken aynı şeyleri yaşadım.
Passei exactamente pelo mesmo com a Alicia May Emory.
eMor Y k oleJi
Faculdade EMORY
Rozetini geri almayı herşeyden çok istediğini biliyorum, ve senin durumun hakkında Profesör Emory ile konuştum bile.
Sei que quer o seu distintivo de volta mais do que tudo e eu já falei com o Prof. Emory sobre a sua situação.
Profesör Em... Eugene Emory mi? Garland Üniversitesi'ndeki mi?
Prof. Eugene Emory da Universidade Garland?
Profesör Emory'e göre, eğer masraflar için bir üst limit belirler ve davacıyı tüm mahkeme giderlerinden sorumlu tutarsak, fuzuli hukuki itilafların hepsini ortadan kaldırabiliriz.
O Prof. Emory diz que é possível eliminar todos os litígios supérfluos se fixarmos um limite para as indemnizações e responsabilizarmos o queixoso por todas as custas judiciais.
Ama sen... Profesör Emory ile benim hakkımda... Eugene Emory ile konuştun mu? Tabi.
Mas você falou com o Prof. Emory, com Eugene Emory sobre mim?
Profesör Emory'i ben de her zaman arayabilirim.
Eu próprio posso telefonar ao Prof. Emory.
Pulitzer ödüllü Eugene Emory ile konuşmuş.
Ela falou com o Eugene Emory, o vencedor do Prémio Pulitzer.
Siz çocuklar cidden konuştunuz mu... Profesör Emory ile... Eugene Emory?
Vocês falaram pessoalmente com o Prof. Eugene Emory?
Profesör Emory işe yarayacağını söyledi.
O Prof. Emory disse que é infalível.
Emory Erickson ;
Emory Erickson :
- Merhaba, Emory.
- Olá, Emory.
Emory'nin testi için koşullar kusursuz.
Reúne as condições perfeitas para o teste do Emory.
Tebrikler Emory.
Parabéns, Emory.
Emory'nin, benden yapmamı istediği işlerin çoğu... fazladan güç için warp reaktöründen hat çekmek, plazma akışını yeniden yönlendirmek, bu test için gerekli değildi.
Quase tudo o que o Emory me pediu para fazer, aceder ao reator warp para ter mais energia, redirecionar o fluxo de plasma, não era necessário para o teste.
Emory'e, Burrows'u öldüren anomaliyi sorduğumda... böyle bir şeyi hiç duymadığını iddia etti.
Quando perguntei ao Emory sobre a anomalia que matou o Burrows, disse que nunca vira nada assim.
Emory'nin araştırma gemisinde çok benzer bir şey olmuş. Beş yıl önce.
Algo similar aconteceu na nave de pesquisa do Emory, há cinco anos.
İkinizin de Emory ile çalışmanızı istiyorum, ne istiyorsa verin.
Quero que trabalhem com o Emory, deem-lhe a ajuda que necessitar.
Bir günden bahsediyoruz. Emory'e tüm gereken bu.
Estamos a falar de mais um dia, é só disso que o Emory precisa.
Emory şimdi bir şey yapmazsak, onu asla... tek parça halinde geri getiremeyeceğimizi söylüyor.
O Emory diz que, se não agirmos agora, já não o traremos de volta inteiro.
Peki ya Emory'nin sorumlulukları?
- E a responsabilidade do Emory?
Emory, onu kurtaramazsın.
Emory, não pode salvá-lo.
Emory ve Danica'yı... Dünya'ya götürecek olan Saraybosna ile buluştuk.
Encontrámo-nos com os sarajevo, que levarão o Emory e a Danica de volta à Terra.
... adı Dr. Emory Cooke.
Um Dr. Emory Cooke.
Dr. Emory Cooke'u tanıyor musunuz?
Conhece o Dr. Emory Cooke?
Oğlumu karşılayacağım da. Emory Üniversitesi'nden bugün mezun oldu.
Vou buscar o meu filho, acabou de se formar hoje da Faculdade Emory.
"... üniversiteden Chris'in final notları geldi. "
Emory mandou por e-mail, aos nossos pais, o último relatório de notas do Chris.
Emory, yapma. "Paradise'da Yabancılar." En azından yaratıcı.
Por favor, Emory. "Estranhos no Paraíso". Pelo menos, é criativa.
Ben, Emory ve Suzanne en özel ve karanlık şeylerimizi paylaşıyoruz. Maraz doğduğu olmadı.
Sim, eu, o Emory e a Suzanne, partilhamos o mais sombrio, e nada de mau aconteceu.
Emory, yağcılığa başla haydi.
Diz algo mais doce e divertido.
Emory'nin oğlu.
O filho do Emory.
Emory?
- Emory?
- Emory.
- Emory.
Emory Üniversitesi ;
Dois anos antes do autocarro "mágico" trabalho duro, e numerosas contribuições para a comunidade, durante a sua estada cá. Universidade Emory, Atlanta, Ga.
Emory, politika yapmak yok.
Emory, nada de política!