English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Epa

Epa translate Portuguese

403 parallel translation
Ayrıca, bilesiniz diye söylüyorum, o ilaç Doğal Yaşamı Koruma Derneği tarafından bir kaç yıl önce yasaklatıldı.
E, FYI, este pesticida foi banido pela EPA há uns anos atrás.
Kaç kere EPA'yla arabanı temizlettiriyorsun?
Quantas vezes é que falharam as normas de poluição?
EPA'YA LANET OLSUN.
Merda das normas de poluição!
Bu EPA çalışanları ne kadar kazanıyor..
Quanto ganham os tipos do Ministério?
Ona benim başka yolda olduğumu söyle. arabalar henüz EPA'yı geçti
Diz que eu estava ao telefone, que os carros foram aprovados.
Evet arabalar EPA'yı geçiyorlar...
Sim, os carros estão a ser aprovados pelo Ministério.
Üzgünüm, arabalar EPA'yı geçti.
Aliás, já foram aprovados.
Biz DOT'u geçtik, ama EPA'da kaldık. Ben hala paramı alamıyorum..
Passámos a inspecção, mas não as normas do ambiente.
Evet, sadece EPA'yı karşılamak bana 40000 dolara patlayacak.
Vai custar 40.000 dólares para passar o Ministério do Ambiente!
Hey, Bernie.
Epa, Bernie.
Merhaba.
- Epa, olá.
Yağmuru çok seviyorum. Çocukluğumdan beri severim.
Epa, adoro a chuva, desde que era pequeno.
Babam EPA'nın güney askeri bölümünü denetlemek üzere atandı.
O meu pai foi destacado pela EPA, para inspeccionar uma base militar.
- Ben aç mıyım
- Epá, estou esfomeado.
Vay canına. Çok yakından geçti!
Epá, essa passou perto!
Doktor dönüp de bunları görünce...
Epá, epá, epá! Esperem só até o doutor voltar e ver isto!
Olamaz.
Epá.
Tanrım, bu Sam Blake.
Epá, esse é o Sam Blake.
Sana her baktığımda göğsümde bir kuş şarkı söylüyor gibi hissediyorum.
Epá, sempre que eu te vejo parece que há um pássaro a cantar nas minhas costelas.
Bakalım burada ne varmış?
Epá, o que temos aqui?
"İstediğiniz ne mi?" Kahretsin!
"O que é que querem?"... epá...
Tanrım.
Epá.
Doc, tek gördüğüm gökkuşağı renginde bir Studebaker'daki kurbağa ve ayı.
Epá, Doc, só consigo encontrar um sapo e um urso num Studebaker multicolorido.
- Tanrım.
- Epá.
Hayır, dinle, birgün, demek istediğim, kendi şeylerimi... Aman tanrım.
Não, escuta, algum dia posso ter o meu próprio... Epá...
Üzgünüm ama, ben istemiyorum...
Epá! Desculpa, mas não quero ser...
Aman tanrım!
Epá...
Bu sigara benimki mi? - Şimdi içeri mi giriyorlar?
Epá, isso aí é uma beata?
Oh, evlat.
Epá
Oh, oğlum.
Epá!
Benim, benim, bu kesinlikle heyecanlıydı, Lion-O.
Epá... Epá, isso foi muito emocionante, Lion-O.
Sizi gördüğümüze sevindik baylar.
Oh, epá, estamos mesmo felizes em os ver, rapazes.
Ahbap bana eskiyi hatırlatıyorsun.
Epá, estás a fazer-me ficar nostálgico.
Bu gerçek gibi görünüyor.
Epá, isso parece ser sério.
Vay canına, bu sivrisinekler katiller.
Epá, estes mosquitos são assassinos.
Hayır anne, sağol ama olmaz.
Epá, mãe. Obrigado mas não.
Sen çok şanslısın Neal.
Epá, você é um homem de sorte, Neal.
Aç mıyım?
Epá, que fome!
Tüh!
Epá!
- Uh-oh. zırt.
- Epá. Peido.
Vay canına!
Epá!
Şu işe bak.
Epa.
Neler dönüyor bakayım burada?
Epá, o que aconteceu aqui?
Roy!
Epá, Roy.
Aferin oğlum, harikasın!
Epá, isso é bom!
Ne?
Epá.
Lanet.
Epá...
Tanrım, koca ev bomboş.
Epá, não há cá nada.
Evlat, oh, evlat.
Epá, epá.
Evlat, kız onlara günlerini gösterdi.
Epá, aquela miúda mostrou-lhes mesmo como é.
Evet.
Epá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]