Erwin translate Portuguese
109 parallel translation
Erwin Johannes Eugen Rommel... Alman Ordusu Komutanı ve... 1. Dünya Savaşı'ndan bu yana Almanların en ünlü askeri...
Erwin Johannes Eugen Rommel, comandante supremo do exército inimigo e o soldado alemão mais célebre desde a la Guerra Mundial.
Erwin Rommel ölmüştü.
Erwin Rommel estava morto.
Bütün bu gerçekler üzerine... Erwin Rommel'in gerçek hikayesi başlıyor.
Baseado nesses fatos, o que segue agora é a história verdadeira de Erwin Rommel.
Bu onun teşekkür etme yöntemi. Rommel'in onun için yaptıklarına minnettarlık gösterme yöntemi.
Foi assim que mostrou gratidão por tudo que o Erwin fez por ele.
Neler oluyor Erwin?
O que é, Erwin?
FELDMARSCHALL ERWIN ROMMEL Asker Grubu B'nin Komutanı
Até Maio, quero seis milhões. MARECHAL DE CAMPO ERWIN ROMMEL Comandante do Grupo de Exércitos B MARECHAL DE CAMPO ERWIN ROMMEL Comandante do Grupo de Exércitos B
Hadi şimdi git. Aradığımda geleceksin.
Podem passar meses, mas Erwin, venha quando eu chamar.
Hepsi bu kadar.
Erwin.
Erwin, çocuğu bisikletten indir.
Erwin, tira o miúdo da bicicleta.
Erwin bizimle kalacak.
O Erwin vai-se manter por aqui.
New York'daki bir bankaya çek yatırılmış.
Os cheques do Erwin vieram do Chase Bank, em Nova Iorque.
- Hayatım, Erwin'e iyi akşamlar demeyecek misin?
- Diz boa noite ao Erwin, querido.
- İyi akşamlar hayatım, Erwin.
- Boa noite, Erwin, querido.
"İyi akşamlar, hayatım, Erwin" mi? Çok iyi.
"Boa noite, Erwin, querido." Esta está boa.
Erwin'i buldun ama 4 kişi daha var.
Tens o Erwin e a descrição de mais quatro.
Lesser, ikinci ; ve Erwin üçüncü sırada.
Lesser, em segundo e Erwin no terceiro lugar.
Erwin ve ben pulları konuşurken, siz de etrafınıza bakınabilirsiniz.
- Ficamos todos contentes. Enquanto eu e o Erwin falamos de selos, comecem a olhar e a ouvir à volta.
Fransızlar köprüyü korumasız bırakma gafletinde bulunmuştu. VII. Panzer Tümeni komutanı Ervin Rommel bu açığı keşfetti.
No entanto, os franceses tinham-na deixado relativamente mal guardada, tal como um comandante de panzers, Erwin Rommel, rapidamente descobriu.
Hitler'in bu birliğin başına atadığı komutansa ününü önceki yaz Fransa'da kazanmış Erwin Rommel'di.
O homem que Hitler escolheu para salvar Mussolini do desastre tinha feito nome na França no ano anterior : Erwin Rommel.
Erwin'den daha iyidir.
É melhor que Irwin, co'a breca.
Benim apartmandan bozma evime gelirken... Bay Arnold T. Pants'ın Oldsmobuick'ini gördüm... Eski bayan Erwin Fletcher'ın avukatı.
Quando chegava ao meu prédio imitação de palácio, vi o conhecido Oldsmo-Buick do Dr. Arnold T. Pants, gentil homem, advogado da ex-senhora Irwin Fletcher.
Ben Erwin Fletcher.
- Irwin Fletcher.
İyi gidiyor, Erwin.
Boa malha, Irwin.
Bana bir daha Erwin deme.
Não me chames Irwin, hã?
- Fletch? - Bana Erwin de.
- Chama-me Irwin.
- Erwin Silver.
- Erwin Silver.
Erwin Silver'i canevinden vurmayacağı kesin, sana söyleyeyim.
Não atingir Erwin Silver como angústia. Digo-te eu.
Saygıdeğer Erwin W. Silver, Hakim ve Mahkeme Başkanı.
O Meretissimo Erwin W. Silver, juiz, presidindo.
Aslında üzerinde "Irwin Rommel'e aittir," yazıyor
Por acaso, diz : "Propriedade de Erwin Rommel."
Bu Erwin!
Erwin!
Aslında, bu Pee Wee Erwin.
Aliás, é o Pee Wee Erwin.
Erwin, herkes demirci olacak yeteneğe sahip değildir.
Erwin, nem todos têm aptidões para serem ferreiros.
Ama çoğunluk Erwin Massuthe gibi yaptı. Putlitzstrasse'deki Yahudilerin şehirden ayrılışını seyretti.
A maioria agiu como Erwin Massuthe, quando viu as deportações a partir de Putlitzstrasse, do outro lado da rua.
Buradan görebiliyordum, araçlar tek tek geliyordu,
ERWIN MASSUTHE Testemunha das Deportações de Judeus
Irwin'in kızı mısın? Yani daha eski olanın.
Você é a filha da Erwin?
Erwin Schweiger ile.
Um tal Erwin Schweiger.
Erwin Lukesh!
Irwin Lukesh.
Erwin Lukesh'in... mümkün olmayan kaçışlarını sen söyledin.
DEMASIADO "O CAMINHO DAS ESTRELAS" Disse que o Irwin Lukesh era conhecido pelas suas fugas impossíveis.
Bana şeyler söyleme Erwin.
Tu não me contas as coisas, Irwin.
Bana söylemediğin ve... yaptığın şey ne Erwin?
O que é que fazes, que não me dizes?
Düşünebiliyor musun Erwin?
Imaginas uma coisa destas?
Tanıştığımıza sevindim Bayan Ervin.
Foi um prazer, Mrs Erwin.
Komutanları Erwin Rommel.
Comandadas por Erwin Rommel.
Ben Tuğamiral Erwin Pettijohn, nöbetçi subay.
Sou o Contra-Almirante Pettijohn, oficial supervisor em funções.
İşte, bak. "Matthew Sembrook, babası Erwin ve annesi Vivian ile birlikte."
Olha. "Matthew Sembrook com o pai Erwin e a mãe Vivian."
Matt Erwin'in bir önceki karısından.
O Matt é filho do Erwin de um casamento anterior.
Erwin Sembrook'a ne olmuş?
O que aconteceu ao Erwin Sembrook?
Adım Erwin Fletcher.
Chamo-me Irwin Fletcher.
Erwin M. Fletcher, senin tercihin. Kaybettim.
Ai, lá perdi outra vez.
Erwin sen misin?
Irwin, és tu?
Erwin... ne yapıyorsun?
O que estás a fazer?