English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Erzsebet

Erzsebet translate Portuguese

56 parallel translation
Erzsebet Ondrushko'yu yetiştiren iki cadı.
As duas bruxas que treinaram Erzsebet Ondrushko.
Erzsebet hayattayken gençliğini korumak için 613 genç kadını işkenceyle öldürdü ama asıl canavarlığı ölümünden sonra ortaya çıktı.
Enquanto viveu... Erzsebet torturou e matou 613 jovens... para alimentar a sua vaidade. Mas a sua pior atrocidade só aconteceu após a sua morte.
Ben de öyle zannediyordum ama sonuç olarak Erzsebet 1. 000'i aşkın kişinin ölümünden sorumlu.
Pensei que sim. Mas acontece, que, na realidade, Erzsebet é responsável... por matar mais de mil pessoas.
Birisi Erzsebet'i geri getirmeye çalışıyor olabilir.
Alguém pode estar a tentar trazer Erzsebet de volta.
Erzsebet, bir vampir olarak Hecate'in baş rahibesi olduğunu iddia eder.
Como vampira, Erzsebet alegava ser... sacerdotisa de Hecate.
Hepsi orijinal. Erzsebet'in kalesinin kalıntılarından getirttim.
Foram-me enviados das ruínas do castelo de Erzsebet.
Erzsebet'le son mücadelemde o da benimleydi.
Ele estava comigo quando enfrentei Erzsebet.
İyi misin? Erzsebet.
- Tu estás bem?
Onu tekrar canlandırıyorlar.
- Erzsebet. Vão acordá-la.
Erzsebet mutlaka durdurulmalı.
Erzsebet tem que ser travada.
Olabilir ama kötülük Erzsebet gibi yaratıkları aracı olarak kullanabiliyorsa biz de iyiliğin kendi aracılarını bulacağına inanmalıyız.
Talvez. Mas se o mal consegue tais criaturas como Erzsebet... então devemos ter fé que o Bem escolherá o seu próprio agente.
Macaristan'ın en zengin ve en soylu kadınının gizemli hikâyesinin son tanığı. Kontes Erzsebet Bathory.
A última testemunha da história misteriosa da mulher nobre mais rica da Hungria, a Condessa Erzsébet Báthory.
Derler ki, Erzsebet bu kalede sonsuza kadar genç ve güzel kalmak için masum bakireleri öldürüp, kanlarıyla yıkanmıştır.
Foi aqui, segundo reza a lenda, que torturou e matou virgens inocentes e se banhou no seu sangue para permanecer jovem e bela para sempre.
Yüzyıl. Yoksa Erzsebet melek miydi?
Ou terá sido um anjo?
Kızım Erzsebet Bathory'yle Ferenc Nadasdy arasında söz kesiyorum.
Prometo a mão da minha filha, Erzsébet Báthory, em casamento, a Ferenc Nadasdy.
Erzsebet!
Erzsébet! Erzsébet!
Erzsebet!
Erzsébet!
Benim şahitliğim, Ferenc gibi kahramanların efsanesine değil şahitliğim, onun güzel karısı Erzsebet'in yaşam öyküsünedir.
O meu testemunho não é uma lenda sobre heróis como Ferenc, mas sim sobre a vida e morte da sua bela esposa, Erzsébet.
Sevgili Erzsebet, sana acı çektirdiğim için beni affet.
Minha querida Erzsébet, perdoai-me a dor que vos causei.
- Sen de çok güzel olmuşsun Erzsebet Teyze.
Tornastes-vos muito bonito.
Biraz daha kal Erzsebet. Seni çok özlemiştim.
Mas não acredito nele.
Erzsebet!
- Liberdade!
Burası garip bir yerdir. O yaşlı cadı, Kontes Erzsebet'in yanına gittiğinden beri kale hizmetçileri birer birer ölüyor.
Desde que a velha bruxa enfeitiçou a Condessa Erzsébet, as criadas do castelo continuam a morrer uma atrás da outra.
Korkarım, Erzsebet'in zenginliği uykularınızı kaçırıyor.
Parece que perdestes o sono por causa da riqueza dela.
Erzsebet, Pal'ın geleceğini düşünmelisiniz.
Erzsébet, devíeis pensar no futuro do Pal.
Tanrı seni affetsin Erzsebet!
Que Deus vos perdoe, Erzsébet!
Davetimizi kabul edip geldiğiniz için çok mutlu oldum Erzsebet.
Estou muito contente por terdes aceitado o convite, Erzsébet.
Majesteleri, Kontes Erzsebet Bathory solmayan güzelliğiyle efsane olan kadın.
Sua Majestade, a Condessa Erzsébet Báthory, cuja beleza imarcescível se tornou uma lenda.
Uyuma Erzsebet.
Não durmais, Erzsébet.
Thurzo bunu bizim yaptığımızı bilecektir Erzsebet Teyze.
O Thurzo saberá que fomos nós, e não os Turcos, tia Erzsébet.
Erzsebet Bathory. Seni Kral adına kalenin zindanlarında genç bayanları tutsak edip öldürmek suçundan dolayı tutukluyorum.
Erzsébet Báthory, estais presa em nome do rei, por aprisionar, torturar e assassinar jovens mulheres nas masmorras do vosso castelo.
Ve Kontes Erzsebet Bathory, bu dünyadan arınmış bir yerde müebbet hapse mahkum edilmiştir!
A condessa Erzsébet Báthory está condenada a prisão perpétua, isolada do mundo.
Tanıkları idam etmiş olabilirsiniz ama Erzsebet Bathory, o kalede sonsuza dek kalamaz.
Podeis ter executado as testemunhas, mas Erzsébet Báthory não pode continuar presa no seu castelo para sempre.
Erzsébet Báthory 1610 yılı. Kontes Erzsébet Báthory ve uşağı... Macaristan'ın, Nyitra köyünü ziyaret eder.
A Condessa Erzsébet Báthory acompanhada do seu pagem visita as vilas e aldeias do seu condado de Nyitra, na Hungria.
Erzsebet Ondrushko.
Erzsebet... Ondrushko.
Erzsebet.
Erzsebet!
Erzsebet.
Erzsébet.
Gyulafehervar Transilvanya Prensliği. Sigmund Amca.
- Erzsébet, que bom ver-vos!
Bathory soyundan gelenler çılgın ve cesurdur.
Ficais mais bonita a cada dia, tia Erzsébet. Mas os Báthory têm sangue quente e selvagem a correr-lhes nas veias.
Thurzo? Ferenc nerede?
É muito enfadonho para vós, Erzsébet?
Beni sevmiyorsunuz Erzsebet, değil mi?
Não gostais de mim, Erzsébet, pois não?
Kocam yaralıysa, onun yanında olmalıyım.
Ficai mais um pouco, Erzsébet. Estava tão ansioso por vos ver.
Erzsebet sarhoş.
Bravo!
- Eğleniyor.
A Erzsébet está bêbada.
Şu İtalyan şaklaban Erzsebet'in en sevdiği yüzüğü takmış.
Não é um pecado, pois não?
Dokunma ona!
Erzsébet!
Git şimdi.
Erzsébet.
- Erzsebet.
Sim?
Erzsebet, konuşmamız gerek.
Erzsébet, precisamos de falar.
Seni de koruyacağım Erzsebet Teyze.
Proteger-vos-ei também, tia Erzsébet.
Erzebet benim.
Sou a Erzsébet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]