Esp translate Portuguese
87 parallel translation
Hadi!
Eh... esp... Voltem!
duyu ötesi algı, yani ESP vakası mı? Tamam. Kızı bul, hipnotize et, numara olup olmadığını kanıtla.
Encontre a garota, hipnotize-a e prove para si mesmo que foi um truque.
ESP'nin varlığına dair hiçbir bilimsel kanıt yokken - ESP nasıl bilim olur?
Como ESP pode ser considerado ciência se não há prova científica de que existe?
ESP var ama psikiyatri buna tesadüf diyor.
Existe, mas a psiquiatria chama de coincidência.
Çünkü duyu ötesi algı ESP ile ilgileniyorum.
Porque me interesso por percepção extra-sensorial.
Bunun ESP ile ne ilgisi var?
ESP. Mas o que isso tem a ver com ESP?
Demek casusluk yaptınız.
E vovês me esp ¡ onaram.
Evet casusluk yaptık.
- E nos esp ¡ onamos vovê.
Rol yapan bir casus olabilir şey için çalışıyordur... - Onlar için.
Pode ser um esp ¡ ão... que trabalha... para eles.
Yakaladım seni casusluk ediyorsun...
Pegue ¡ vovê, seu esp ¡ ão!
Vincent ESP ile üstesinden gelmeye çalış..
Vê se consegues ultrapassá-la com o teu E.S.P.
Benimle aynı üretim bazı robotlar Kara Delik Projesinde görevlendirilmişti... ESP mesajları göndermek için programlanmışlardı.
Alguns dos meus irmãos robots foram destacados para o Projecto Abismo Negro, foram programados para enviar mensagens E.S.P. de volta das sondas espaciais.
Ah, robot ile ESP bağlantısı kurdun.
A percepção extra-sensorial que partilha com o robot.
Negatif etkilenmenin ESP üzerindeki etkilerini araştırıyorum.
Estou a estudar o efeito do reforço negativo sobre a PES.
UFO'lara, burçların yansımalarına, telepatiye, ESP'ye, medyumlara Loch Ness canavarına ve Atlantis teorisine inanıyor musunuz?
Acredita em ONVls, projecções astrais, telepatia, PES. - médiuns em transe, o monstro de Loch Ness e a teoria da Atlântida?
Bir... Bir dakika, bir dakika.
Esp... espere lá.
Hem PMS'si hem ESP'si olan bir kadına ne denir?
Como se chama a uma mulher que tem SPM e PES ao mesmo tempo?
Doğaüstü olaylara ya da altıncı hisse inanır mısınız?
Diga-me, acredita no sobrenatural... Ou em ESP?
O... kı-kı-kılıcını çekiyor.
Ele ti-ti-tirou a sua esp-esp-espada.
O kı-kı-kılıcını çe-çe-çekiyor.
Ti-ti-ti tirou a sua esp-espada.
ESP'nin varlığını kanıtlamaya çalışıyormuş.
Ele estava a tentar provar a existência de ESP.
O zaman bu... 6. his ya da herneyse onu kabulleniyor muyuz? ( ESP : ExtraSensory Perception = Duyular Üstü Sezgi )
E devemos acreditar nesta percepção extra-sensorial ou lá o que é?
Onu Zener kartlarıyla, rasgele sayılarla ESP işleriyle test ettik.
Testámo-lo com cartas Zener, números aleatórios, muitas tarefas de ESP.
ESP'si mi var? Telekinetik işler mi dönüyor? ( ÇN :
Ele tem poderes extra-sensoriais?
ESP : extrasensory perception : duyu ötesi algılama )
Telecinesia?
Yine birkaç hafta önce ESP diye adlandırdığınız ünlü okumalarınızın birinde, Valerie Barksdale'e Donnie'nin karısına, Donnie'nin güvenilmez bir kişiliği olduğunu, Ve birini öldürebilecek kadar çılgın biri olmadığını söylememiş miydiniz?
Não é também verdade que numa das suas famosas consultas, quando exercia os seus poderes psíquicos, disse a Valerie Barksdale que Donnie era apenas um redneck inseguro, incapaz de matar alguém?
Ama onun ESP çalışmaları benim için bile çok fazlaydı.
Mas a sua pesquisa ESP foi muito mediana para mim.
Michael, bekl...
Michael, esp...
B... bekle bir saniye!
Esp... espera um minuto!
Bek-Bekle!
Esp... espera!
Ne kullanmayı?
Uso de uma esp... O quê?
ESP ( ekstra-duyusal algı )?
Percepção extra-sensorial?
İlkin, daha önce asla görmediğim ESP / ENG indeksi gösterdin.
Primeiro, regista o maior índice ESP / ENG que já vi.
Bekle, nereye gidiyorsun?
Esp... Espera, onde vais?
Dur biraz.
Bem, espera! Esp...
Burada Japonya'nın dört bir tarafından gelen ESP yeteneği olan 10 çocuk var.
10 crianças com habilidades extra-sensoriais de todo o Japão.
- Hemşire Espınoza ben... Yapabildiniz mı?
- Conseguiu?
Bağlantısını kesmenin tek yolu, ısıl-çiftleri ve ESP enerji kablo kanallarını yok etmek.
A única maneira de a desligar é removendo as pastilhas térmicas dos condutores de energia.
Ne... bekle, Sihir yapabilirim.
Esp... Espera, eu sei magia.
Bak öğleden sonra salonda iyi konferans var. Adam kitabında en ünlü birlikleri yazmış. Güzele benziyor.
Há um tipo que vai discursar no salão Miller esta tarde, ele já escreveu um monte de livros sobre "ESP", é suposto ser espectacular.
6. his de sezgi de ne dersen de.
ESP. Não desdenhes do paranormal.
6.his, sezgi gibi şeylere yani.
ESP, o paranormal?
Paranormal olaylar, hayaletler, altıncı his...
Paranormal, fantasma... ESP.
Dur dur dur! Joe, dur!
Esp, espe, esper, espera Joe!
Benim gibi bir zenci için hepsi bir.
ESP, ESPN, tudo soa igual para um negro como eu.
Dur, bekle bekle.
Calma.. esp... espera..
On bir oldu mu saatler ötecek ; unutulmuş ruhlar zamanla silinecek. Gece yarısı oldu mu hâlâ vakit var ; ya hayaleti öldür ya da hayatını sona sar.
Quando toca 11h no rel � gio, sai para agarrar as almas... � meia-noite mata o esp � rito para sempre...
Ya hayaleti öldür ya da hayatını sona sar!
Mata o esp � rito. - O que disse ela?
Ortağımın E.S.P. *'si var. ( * Bir çeşit telepatik özellik )
O meu colega tem ESP ( Percepção Extra-Sensorial ).
ESP.
Percepção extra sensorial.
ESP onda var.
- Não, só o Miles.