English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ E ] / Everyone

Everyone translate Portuguese

101 parallel translation
- So everyone thinks we're going there?
- Para que todos pensassem que íamos para lá?
" Genç, yaşlı hepimiz filmdeyiz,...
" We're in the movies now everyone young and old
"Ve herkes bir yıldız olacak"
"And everyone is going to be a star"
# # But we make do with an old bamboo and everyone applauds
# # Mas nós contentamo-nos com um bambu velho e todos aplaudem
# # But what we do with an old bamboo makes everyone go daft
# # Mas o que fazemos com um bambu velho faz com que todos fiquem doidos
The closer we get to Mithra... the more everyone gets to thinking about being redesigned.
Quanto mais perto estamos de Mithra... mais pessoal pensa em redefinir-se.
Sanırım anüsünde hafif bir kaşıntı var. Sana "İbne Riki" demelerine şaşmamalı.
No wonder everyone's been saying you're a demon, you can even overcome my deadly strike.
Haşhaşı attım mı ağzıma herşeyi taşırım.
I still have to show everyone the opium.
- Sen de hep bu sonuca varıyorsun.
He's just like everyone else.
Herkes sanatçıyla tanışmak istiyor.
Everyone quer conhecer a artista.
Hiç kimse onun ne kadar güzel olduğunu göremiyordu çünkü o görünmezdi Justin dışında herkes için görünmezdi.
Ninguém podia ver o quanto ela era bela... porque ela era invisivel... invisible to everyone exceptJustin.
You betrayed everyone here.
Traíste toda a gente aqui.
* Tehdit eder herkesi *
Threatens everyone...
* Herkes kendi başına ayakta durmalı *
Everyone must stand alone
Mr.Cannon, everyone.
Sr. Cannon, pessoal.
Everyone of us.
Podemos ir todos.
They're gonna sacrifice each and everyone of you.
Eles vão sacrificar-vos um por um.
Begüm Özdemir Phadu
Skins S06E01 "Everyone"
I want everyone to know that we can never give up.
Eu quero que todos saibam que nunca podemos desistir.
Yaptığı gönderiler ve özel mesajlarına bakarsak Hector, "Herkes" adlı bir gruba dahil olmuş.
E a julgar pelo que posta e pelas mensagens, Hector está ligado a um grupo chamado "Everyone".
Ezra "Herkes" grubuyla, kaçışından anca birkaç gün sonra bir araya geldi yani o arada bir yerlerde saklanıyor olması gerekiyordu.
O Ezra não se encontrou com a "Everyone" por alguns dias quando ele fugiu, então escondeu-se em algum lugar.
"Herkes" üyelerince sık sık kullanıldığı için Ezra'nın yerini bulma şansımız var.
É frequentando por membros do Everyone, então há uma chance de eu descobrir onde está o Ezra.
"Herkes" yine Kleinfelter'e yardım ediyor.
A "Everyone" está ajudando o Kleinfelter novamente.
Belki "Herkes" elektriğimizi kesebilir. Ama hiçkimse jeneratörümüzü çökertemez.
A "Everyone" pode ter desligado a nossa electricidade, mas não podem cortar o nosso gerador.
Jamaica Quay'da sohbet odasına girdim, böylece "Herkes" in dikkatini çekebilirim.
Abri um chat no Jamaica Quay, para que eu possa apelar diretamente ao "Everyone".
"Herkes" bir topluluk.
A Everyone é um coletivo.
"Herkes" in diğer üyelerini hizaya getiren üyenin adı.
O nome do membro do Everyone, com os seus compatriotas andando na linha.
Bu herkesin ilgilendiği bir şey.
É a principal causa da Everyone.
Kleinfelter'in itirafı "Herkes" in ona olan inancına gölge düşürdü.
A confissão do Kleinfelter diminuiu o entusiasmo do Everyone por ele.
"Herkes" hesabımı çökerttikten sonra beni kimlere rezil ettiğini öğrenmem gerekiyor.
Preciso descobrir quantas pessoas a Everyone conseguiu ofender quando hackearam as minhas contas.
Revolution 02x09 "Herkes Seni Sevdiğimi Söylüyor"
- S02 E09 Everyone Says I Love You
Says the guy filming everyone.
Diz o tipo que filma toda a gente.
Begüm Özdemir Levent Ün
Série 1 Ep.04 - It's Not For Everyone -
"Herkes" ile arkadaşça ayrıldığımızı sanıyordum.
Pensei que estava tudo resolvido entre nós e o "Everyone".
Bunlar "Herkes" tarafından sağlanan diş kayıtlarının filmleri.
Estes são os diapositivos dos registos dentários cedidos pelo "Everyone".
Ben de dostumuz "Herkes" e ulaştım
Então procurei os nossos amigos da "Everyone"
"Herkes" rakip olabileceği konusunda endişelendi. eğer sınırı aşmazsa.. orjinal olan.
Todos da "Everyone" concordaram que foi tão bom, ou até melhor, como o original.
Yani "Herkes" de sana Divac'ın eşyalarının kopyasını gönderdi?
Então a "Everyone" enviou-lhe cópias das coisas do Divac?
"Herkes" Stan'in sayfasındaki fotoğraflardan oldukça büyük bir kısmını ortaya çıkarabilir.
A "Everyone" recuperou um grande álbum de imagens da pagina do Stan.
"Herkes" üyesi bir arkadaşımıza ait olduğunu düşündüğüm kayıp bir arabayı takip ediyordum.
- Estava a procura de um gato perdido que pertence a um dos nossos amigos da "Everyone".
"Herkes" Dr. Sutherland'in dijital hayatında derin bir araştırma yapmış ve oldukça kaka bir şey ortaya çıkmış.
O "Everyone" investigou a pente fino a vida digital do Dr. Sutherland e encontraram uma coisa bastante prejudicial.
"Herkes" in tek bulduğu şey danışmanlık ücreti değil.
Taxas de consultoria não foram a única coisa que o "Everyone" encontrou.
Bilinen "herkes" değil, "Herkes" derken siber aktivistlerden bahsediyorum.
Não "toda a gente" ( everyone ) no sentido geral, "Everyone", o nome próprio. Os activistas cibernéticos.
Herkes.
Todo mundo ( Everyone ).
* After all, everyone's heard of him.
Na verdade, toda a gente ouviu falar dele.
Tüm dostlarımızdan cevap geldi.
Os nossos amigos da "Everyone" responderam.
Onlar seni aşağılamaktan yorulmuyorlar, değil mi?
A "Everyone" nunca se cansa de te envergonhar, não é?
Herkes'teki arkadaşlarımızdan Stern Yatırımcılık'ın güvenlik duvarlarını aşıp olaya ışık tutacak bir şeyler bulmalarını rica ettim.
Pedi aos amigos da "Everyone" para procurar nos servidores da Stern e talvez descobrir alguma coisa sobre o assunto.
Hadi Roy Boy.
Everyone knows an ant can't move a rubber tree plant. Cause he's got Canta, Roy Boy!
# Everyone can see we're together # # - As we walk on by
Anthony Cortino mudou de opinião e tornou-se uma prova do Estado.
It's everyone or it's him.
Quero conhecê-lo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]