Expert translate Portuguese
198 parallel translation
İletişim konusunda uzmandı.
Em comunicações. Era um especialista, um "expert".
Yarın ne olacağı konusunda uzman sizsiniz
E um expert no que acontecera amanha.
Bu işin uzmanı sensin.
Se você diz. É o expert.
- Ustası değilim.
Bom, não sou nenhum expert.
- Ortağım uzmandır.
- Ele é um expert.
Hayalet uzmanı.
Um expert em fantasmas.
- Ridzik iyi bir polis ve işleri berbat etme konusunda uzman.
- Ridzik é um bom polícia. Um expert em fazer merda.
I had supposed you were an expert, Dr. Hill Barton.
Pensava que o senhor era um perito, Dr. Hill Barton.
Annen tam bir uzman, son zamanlarda ondan ders alıyorum.
Sua mãe é uma expert. Ela me ensinou a dançar.
Yoksa ben mi arayayım? Çalışkan eksperimiz Carla olmasaydı ne yapardık?
O que faríamos sem a nossa expert, Carla, huh?
Birinin adı Debbie. Kendinin diyet ve egzersiz konusunda bir uzman olarak tanıttı.
Uma delas chama-se Debbie... ela se considera expert em dietas e exercícios.
Uzman.
- De expert.
Ya uzmanlar tarafından bize bütün bu söylenenler -
E se tudo isto está nos dizendo... que todo expert... antes de todo expert...
Casey Ryback, eski bir Donanma Özel Timi yüzbaşısıdır, terorist uzmanıdır.
É um velho capitão SEAL, um expert em contra-terrorismo.
Siz bizim burada ki, Kazon bilirkişimizsiniz.
Você é o nosso expert residente nos Kazon.
O bizim en iyi pilotumuz ve sen de, bu çeyrekte yenilebilir bitkiler konusunda bilirkişisin.
Ele é nosso melhor piloto, e você é um expert em espécies de plantas comestíveis neste quadrante.
Söz konusu büyük kimliği belirsiz obje, meteora, hava balonuna veya uyduya pek benzemiyor ve konuştuğumuz bir havacılık uzmanı bunun kesinlikle kullanımda olan bir ABD hava aracı olmadığını da doğruladı.
O imenso objecto não identificado não parece ser um meteorito, balão meteorológico ou satélite. E um expert de aviação Com quem conversamos declarou que definitivamente não é nenhum tipo de aeronave norte-americana correntemente em uso.
Bay Jonas, ben bu konuda uzaman değilim ama sanki bana ışınlama sistemi üzerinde çalışmıyormuşsunuz gibi geldi.
Sr. Jonas, não sou expert mas isso não parece para mim que você esteja a trabalhar nos subsistemas de transporte.
Playboy'u iyi çalışmışsın.
Expert da Playboy.
Uzman sizsiniz.
Você é a expert.
Güzel, uzman sensin Steven, sana bırakıyorum.
Bom Steven, você é o expert. Então deixo isto com você.
İnsan randevulaşma ritüelleri konusunda uzaman değilim, ama genellikle iyi geceler öpücüğü verilir.
Não sou expert em rituais de encontros humanos, mas acho que é costume dar um beijo de boa noite.
Holo-teknoloji konusunda uzmansın.
Você é um expert em holo-tecnologia.
Ve bütün bu veriyi bu taş suratın matrisine naklettiğimizde, yeni bir tıp uzmanına sahip olacağız.
E quando transferirmos todos os dados... na matriz do "cara de pedra", teremos um novo médico expert.
Büyük bir seyahata zaman yok, sadece tekrar Voyager'de olamaz mıyız?
Não sou nenhum expert em viagens no tempo, mas nós não podemos simplesmente chamar a Voyager novamente?
Uzman değilim ama hayatımdaki ilişkilerimin temelinde iletişim ve güven vardır.
Não sou nenhum expert. Mas as relações mais importantes na minha vida baseiam-se na comunicação. E na confiança.
- Bu konudaki en iyi adam.
É um expert na matéria.
O gizli görevlerde bir deha.
Ele é um expert em converter operações.
Yerleşik zaman fiziği uzmanımız.
Nosso residente expert em Física Temporal.
Biliyorsun, Sherman genom çıkarma konusunda önde gelen uzman sayılıyor.
Sabe, o Sherman é conhecido como o expert em extracções do genoma.
Charlotte onların hepsini denedi.
Charlotte é a expert nesse assunto.
Eee, bu Mirror Man, bir elektronik uzmanı.
Espelho é um expert em eletrônica.
- Doğru. - Bakalım nasılmış.
És o expert.
Tamam, uzman olmayabilirim, ama, uh, Bu lanet olası bir silah, ve bir daha buna hedef olmak istemiyorum! Yani, bırakıp gidemez miyiz?
OK, posso não ser um expert, mas... isto é um diabo duma arma, e não quero ser alvo dela de novo!
Bak Doktor, bu kadın hakkında hiçbirşey bilmiyorum, yada seni neden takdir etmediğini, ve ben bir müzik uzmanı da değilim ama sevimli iyi bir mühendisim.
Olhe doutor... não sei nada sobre esta mulher ou por que ela não aprecia você, e posso não ser um expert em música, mas sou uma engenheira muito capaz.
Pissant keskin bir nişancıdır.
- Espera. O Pissant é o nosso expert.
Afedersin, ne zamandır medya uzmanısın sen?
Lembra-me, desde quando és uma expert em jornalismo?
Lütfen. Burada uzman sensin.
Você é o expert aqui.
Ama senin ölümün konusunda değil.
Eu só não sou o expert na sua morte.
Bana, uzmanlık alanınızın...
- Ele me disse que você é em expert em- -
Çünkü ben kaçış konusunda bir uzmanım.
Porque sou um expert a "escapar".
Biz iki bölüme bakıyoruz bioloji ve fizik... eğer o iyi bir fen okulunda olmak istiyorsa, huh?
Nós está procurando um expert duplo em biologia e química... se ela quiser entrar na melhor escola de medicina, huh? Sem tempo. .
Asıl ihtiyacımız olan aile hukuku konusunda uzman biri..
O que precisamos é de alguém expert em direito da família que possa nos guiar.
- Senin uzman olduğunu sanıyordum.
- Achei que você era o expert.
Kendine bir uzman bul.
Achas-te um expert?
Ve sonra para piyasalarının kurdu Tom var. Ve seyahat acentesindeki Perry.
Também tem o Tom, o expert em mercado de valores, e o Perry, o da agência de viagens.
Bu alanda uzman mısınız?
É expert neste campo?
Benim isim, Karl.
Ich bin expert.
Esas adam benim.
Sou um expert.
Söz veriyorum, Neler oluyor?
Sou um expert, meu caro.
Evet. Ölmek konusunda uzmanım...
Sim, eu sou expert em morte...