Facial translate Portuguese
1,368 parallel translation
Muhtemelen yüz tanıma algoritmaları kullanıyorlardır.
Eles estão provavelmente a usar algoritmos de reconhecimento facial.
- Yüze bayrak?
- Amigo, pintura facial?
Resmi tanımlamaya uyan bir görüntü yakaladık.
O reconhecimento facial conseguiu uma imagem.
Eğer yüzü bir yerlerde çıkarsa sana haber veririm.
Se eu conseguir algum reconhecimento facial, eu aviso-te.
Suratımda bir sürü şey var.
Tenho uma máscara facial.
"En iyi soyunan," "en iyi yüz sahnesi"
"Quem se despe melhor" " Melhor reacção facial,
Bu hasar, yüz yapılandırmayı çok zorlaştıracak.
Estes danos vão dificultar a reconstrução facial.
Tamam, yüz çizimi için hazırım.
Olá, estou pronta para iniciar a reconstrução facial.
Çünkü yüzünün şekli, vasatın altı.
Porque a sua morfologia facial está abaixo do padrão.
Evet, bu resmi, yüz tanıma programımla beraber metal web sayfalarında araştırdım.
Inseri isto no meu programa de reconhecimento facial com busca de imagens de páginas da Internet sobre metal.
Yüz yapın uymuyor.
A sua estrutura facial não está bem.
Yüz tanıma programında aratabiliriz.
O programa de identificação facial, vai comparar com os rostos do arquivo.
Yüzünün yapısının ne kadar güzel göründüğüne sen de şaşıracaksın.
Vai ficar boquiaberta quando vir como está tão bonita. A sua estrutura facial.
Bakalım yüz tanıma programında işe yarayacak mı.
Vamos ver como nos saímos no reconhecimento facial.
Yüz tanıma programıyla sistemde arattık.
Pusemos a trabalhar um sistema de busca de reconhecimento facial.
Ve ben de şu anda bunu kullanabilirim. Senin yüz gerdirmeye ihtiyacın yok ki.
Não precisas de um "lift" facial.
Kocam olmayan paramızı, ihtiyacı olmayan bir yüz gerdirme operasyonuna harcamak istiyor.. iyi değilim yani.
O meu marido quer gastar dinheiro que não temos num "lift" facial de que não precisa, por isso... Não muito bem.
Bugün ona yüz nakli yapılacak.
Hoje, vai receber um transplante facial.
Dr. Hunt ve takımı yüz greftini alacaklar.
O Dr. Hunt e a sua equipa vão recolher o enxerto facial do dador.
Herhangi iki insanın yüzünün altındaki yapı çok farklı olabilir.
A estrutura facial de duas pessoas pode ser muito diferente.
Ne solo ameliyatı, ne de yüz naklini göremeyiz.
Não assistiríamos a cirurgia a solo ou ao transplante facial.
Yüz naklinde üzerinize düşen kısmı bitirdiniz, değil mi?
Já acabou a sua parte do transplante facial, certo?
Sloan'ın yüz nakli için heyecanlıyım.
Estou entusiasmado com o transplante facial do Sloan.
Anlatmaya başlamalısın çünkü birazdan yüz nakline başlayacaklar ve onun bir arkadaşı...
Porque a qualquer segundo eles vão começar o transplante facial, e depois a grande amiga dela
Sen yüzü tutarken ben de damarları ve sinirleri birleştireceğim.
Vamos colocar o enxerto facial. Vou ligar as veias e os nervos.
Hardison, yüz tanıma programından bir şey çıktı mı, hadi bakalım
Hardison, alguma coisa no reconhecimento facial?
İğrenç! Neden hep sakallı adamlarla çıkmak zorunda?
Sempre encontra homens com pêlo facial.
"Ürkütücü", yüz tanıma yazılımında ölçülebilir bir değişken olsaydı bulurduk.
Se, ao menos, "sinistro" fosse um parâmetro biométrico no nosso programa de reconhecimento facial...
Pekâlâ, o sana yüz kodlama sistemimizi öğretecek.
Bem, ele vai dar-te o básico no sistema de codificação facial.
Belgesel kanalındaki gibi fotoğrafı yüz tanıma veri tabanına mı giriyorsunuz?
Que fixe! É como no Discovery Channel, quando introduzem a foto nas bases de dados de reconhecimento facial?
Teşkilatımızın yüz tanıma veri tabanına hoşgeldin.
Bem-vindo à nossa base de dados de reconhecimento facial.
"bir insanın yüz ifadesi yüzün 2 tarafında farklıysa muhtemelen o duyguya engel olmaya çalışıyordur."
"Quando a expressão facial de uma pessoa não é simétrica dos dois lados da cara, " é provável que estejam a fingir a emoção. "
Evet, kedicik. Hareketlerine dikkat et yoksa suratında kalıcı bir iz oluşabilir.
Sim, gata, uma coisa é ser vestir mal, mas a menos que queira que eles te façam uma cirurgia facial permanente,
Danny, Bahia ve pilotları bulmak için yüz tanıma sistemini kullan.
Usa o programa de reconhecimento facial, procura o Danny, Bahia, e o outro piloto.
Yüz tanımlama yazılımım, 12. otobandaki benzin istasyonundan 15 dakika önce bu görüntüleri belirledi.
O meu programa de reconhecimento facial acabou de captar estas imagens há 15 minutos atrás, numa estação de serviço na Estrada 12.
Yüzdeki kas gerginliği modeliyle bir ilgisi olmalı.
Tem a ver com o tipo de tensão muscular facial.
Yüz tanımlama yazılımını çalıştırıyorum.
Processando o software de reconhecimento facial.
- Yüz gerdirme istemişti.
- Ela queria um lifting facial.
"İsteğe bağlı ameliyatı geri çevirmek sebebiyle. Yüz gerdirme, yüz dolgusu ve liposuction"
"Por recusar-se a fazer uma cirurgia cosmética a pedido, especificamente, um lifting facial, implantes faciais e lipoaspiração."
Eğer kızarmış yemek sektöründe çalışırsak cildimize neler yapacağı hakkında hiç bir fikriniz var mı?
Pessoal, fazem alguma ideia do que pode acontecer à minha tez facial se trabalhar com fritos?
Yüz şeklinin oluşturulması biraz zaman alacak.
A reconstrução facial vai levar algum tempo, mas encontrei a última refeição da vítima.
Daha yeni cilt bakımı yaptırmıştım.
E acabei de fazer um tratamento facial.
Eğer yüz tanımlama programımızda korkutucu... -... biyometrik ölçüt olsaydı, onu bulurduk.
Se "sinistro" fosse um parâmetro biométrico no nosso software de reconhecimento facial...
Bay Gates hastanın adı bu ve zarar görmüş yüz sinirleri var.
O paciente tem nome. Tem também uma lesão num nervo facial, o que significa o quê?
Eğer hasta yüz felci geçirirse bir kulağının duymaması çok önemli olacak mı, olmayacak mı?
Se o paciente tem paralisia facial, não importa que só possa ouvir dum ouvido.
Yüz sinirlerin hasar görmüş ve kulağının arkasında kırık bir kemik var.
Tem o nervo facial danificado e um osso partido por detrás do ouvido.
Kız kardeşinizin yüzünde ya da dişlerinde belirgin bir yara izi var mıydı?
A sua irmã tinha alguma característica distinta, cicatriz facial ou algum tipo de trabalho dentário?
Kafasında implant varmış.
Ele tinha um implante crânio facial.
Kocanızın yüzünde henüz iyileşmemiş bir çatlak vardı. Evet.
O seu marido tinha uma fratura facial, que ainda não estava bem curada.
Çünkü yüzünün şekli, vasatın altı. Supraorbital kabartısı, çok yüksekte ve kalın.
Porque a sua morfologia facial está abaixo da média, o seu torus supra-orbital é demasiado alto e espesso.
Yüz tanıma programını, diğer adam üzerinde çalıştır.
Faz um reconhecimento facial ao outro tipo.