Fantasia translate Portuguese
3,281 parallel translation
Tamamen saplantı hâline getirdiği bir silah.
A arma que ele fantasia completamente.
- Elimden geldiğince Kaptan Tess oynamaya çalışıyorum ama şu an fantezi yapacak zaman değil.
- Posso? - Eu cooperarei com a capitã Tess quando puder, mas agora não é altura para ceder à fantasia, percebem?
* Onun gülüşü ve senin fantezilerin *
O seu sorriso e fantasia
* Uydur * * Salla * * Fantezileri başlat *
Invente, agite, deixe a fantasia começar
Çabucak anlayacağın bir şey varsa kimsenin fantezisi olmadığımdır.
Mas vai descobrir depressa que não sou objecto de fantasia de ninguém.
Hayal ile gerçeği ayırt edemeyen biriyle.
Um homem incapaz de distinguir a fantasia da realidade.
Canımı sıkan nokta hayallerle yaşamanın bedeli hakkında bir hikâye uydurmanız ve bunun dikkatinizi, dünyalar arasındaki geçişte kaybolan şeylere çekmesine izin vermeniz.
O que me preocupa é que você construiu uma história sobre o preço de vivermos no mundo da fantasia. E permitiu que isso o encaminhasse de volta a todas as coisas que se perderam na confusão entre estes mundos.
Düş olarak.
Uma fantasia.
biliyorum biliyorum aptalca bir fantazi üniversiteye gideceksin Emma.
Eu sei, eu sei, é uma fantasia estúpida. Vais para a universidade, Emma.
Gerçekleşsin fantezilerin.
♪ Deixe a fantasia começar ♪
Daha önce sana onun fantezi dünyasıyla bütünleşmeni söylemiştim, ama belki de haksızdım. Çünkü buna daha çok kapıldı.
Há pouco tempo, disse-lhe para lhe dar trela na sua vida de fantasia e talvez estivesse errado, porque ele tem acreditado ainda mais nisso.
Bu aşk mı, yoksa geçici bir heves mi?
É amor ou apenas uma fantasia?
Sıradan eşcinsel bir erkeğin tatlı fantezisi değildi.
Ela não é... Uma doce fantasia de homens gays. Tu não tens o direito de dizer o que ela era.
Aptalca bir fanteziyi gerçekleştirmek için hastalarımı ihmal ediyorum.
Estou a negligenciar os meus pacientes para realizar uma fantasia parva.
" Babamı gerçekten tanımak mı istiyorsun?
"Por vezes, é melhor manter viva a fantasia."
Harika bir fikrim var.. mükemmel bir kostüm konusunda.
Tenho uma ideia para uma ótima fantasia.
Kostümüme bir eş gerekiyor.
A minha fantasia precisava de um acompanhante.
Kostümümü seçerken Mona çok yardımcı oldu.
A Mona ajudou-me a escolher a fantasia. Espera!
Bu "A" nın kostümü olmalı.
Esta deve ser a fantasia de "A".
Ama süper kahraman kostümü bir şeyler anlatmıştır.
Mas a fantasia diz alguma coisa.
"Nükleer silahlardan sorumlu donanma subayı süper kahraman kostümüyle ölü bulundu."
"Oficial da Marinha responsável por ogivas nucleares é encontrado morto a usar fantasia de super herói".
Kostümlerin aptalca göründüğünü biliyorum ama onlar sadece dikkat çekmek için.
Sei que a fantasia parece parva, mas é só para desviar a atenção.
Harika bir kostüm.
Linda fantasia.
Bunlar benim kostümüm değil.
Não é uma fantasia.
Bu kıyafetle evden dışarı çıkamazsın!
Não vais sair com essa fantasia!
Korkudan, öfkeden ve utançtan öte benim sadık yoldaşım, daimi hayaldi yani bir gün, bir şekilde, annemin beni içinde bulunduğum cehennemden kurtarmak için ne yapması gerekiyorsa yapacağıydı.
Para além do medo, fúria e vergonha, foi a companhia constante da fantasia que um dia, de qualquer forma, a minha mãe iria tirar-me do inferno em que vivia.
Çünkü dün telefonda, boğulma hayalin vardı da.
Porque ontem ao telefone tiveste aquela fantasia toda do afogamento...
♪ Düşler başlasın ♪
♪ Deixe a fantasia começar ♪
İki kadın ikisinin de saçları bu manyak tarafından kesilmiş, şimdi ikisi de ölü ve 70'li yılların modasına göre giydirilmişler.
Duas mulheres... ambas viram o cabelo cortado por esse maníaco, agora estão mortas... Vestidas como uma fantasia dos anos 70.
Bağlamak da suç değildir.
A fantasia também não é crime.
Sırf sıradan seks hayatı olanlar buna katlanamıyor diye suç olacak değil.
Só porque vocês não conseguem lidar. Não está aqui por uma fantasia.
Hayır, demek istediğim giydiği kıyafet tam olarak o kostümmüş, etikette yazıyor.
Ela vestia mesmo uma fantasia do Capuchinho. Dizia isso na etiqueta.
Nasıl olur da güçlü bir avukat Kırmızı Başlıklı Kız kostümü içinde ölü bulunur?
Como uma poderosa advogada acaba morta numa fantasia de Capuchinho Vermelho?
Bence, katil kızı ketaminle uyuttu sonra da kostümü giydirdi ama doz az geldiği için kız bayılmadı.
Acho que o nosso tipo sedou-a com cetamina, então colocou-a na fantasia, mas a dose não a derrubou.
- Öyle bir şey sipariş etmediniz yani?
Não comprou fantasia alguma pela internet?
Diğeri. Kızın kostümündeki.
Aquele na fantasia dela.
L.O.S bir peri masalı, Michael.
L.O.S. é uma fantasia, Michael.
Aslında ilk bakıcı fantezimi 12 yaşındayken yaşamıştım. Tahmin edeyim.
Tinha 12 anos quando tive a minha primeira fantasia com uma enfermeira.
Ben de onu bir yere gönderdim. Fantazi ve Bilim Kurgu Dergisine.
Sim, tomei a liberdade de enviá-lo, à Revista de fantasia e ficção científica.
Diğer yarısı ise, bu erkeklere bunun sadece fantezi olduğunu göstermek.
A outra metade consiste em garantir que esses homens sabem que não passa de uma fantasia.
Yüzleşmek zorunda olanın sen olduğunu düşünüyorsan bu fantezinin tadını çıkarmana izin vereceğim.
Dado que és tu que tens de a enfrentar, vou deixar-te usufruir dessa fantasia.
O hayale bağlanmak bile.
Poder agarrar-me à fantasia.
Bizim rasyonel bilincimiz hayal ile gerçekliği ayıran... ve kişiliğimizi bozulmaktan koruyan... bir filtre olarak çalışır.
A nossa consciência racional funciona como um filtro que separa a realidade da fantasia, e impede a explosão da nossa personalidade.
Kafanda kurduğun bu Kwik E-Mart'ta, para üstü olarak domuz pastırması veriyorum.
Nesta fantasia, Kwik-E-Mart te dá o troco em bacon.
Sanırım ve belki de bu sadece, kafamda olan fantezi, ama bence, dürüst olmak gerekirse, hayatımın aşkını buldum.
Talvez isto seja apenas uma fantasia que tenho na minha mente, mas acho, sinceramente, que encontrei o amor da minha vida.
Kostümüm yok, gidemem.
Não tenho fantasia, não posso ir.
Kostümün var.
Tens fantasia.
Oğlunuza tutunmak istediğinizi biliyorum ama bu hayalin eşinize tutunmanıza engel olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Eu sei que quer agarrar-se à memória do seu filho, mas já considerou a possibilidade dessa fantasia poder ser imcompatível com o agarrar-se à sua esposa?
Heath o aptal Halloween kostümüyle peşimizden geldiğinde sen onun kim olduğunu bilmiyordun ama bıçağını çıkardın ve beni arkana çektin.
Como quando o Heath estava a ir atrás de nós, naquela fantasia estúpida de Halloween, tu não sabias quem era, mas sacaste da tua navalha e empurraste-me para trás de ti.
Yine dans ediyorsun. Bugün benim için bir fantazi oldu.
Hoje foi uma fantasia para mim.
Tipik kapitalist fantezisi.
Típica fantasia capitalista.