Fat translate Portuguese
1,119 parallel translation
Bugün beşte Şişman Pat'e dinmeyen yağmuru soracağız.
Hoje vamos perguntar a Fat Pat quando vai parar de chover.
"Her Zaman Icin Baris" anlasmasi- - veya P-FAT... yazari ve en büyük destekleyicisi tarafindan can buldu, Birlesmis Milletler Baskaninca- - tipki yigit savascinin kahramanca mücadelesinin doruk noktasinda... neye mallolursa olsun son darbeyi vurmasi gibi.
O Tratado de Paz para Todo o Sempre, ou TPTS como foi chamado pelo seu autor, o Presidente dos Estados Unidos marca o culminar da cruzada heróica de uma pessoa corajosa para acabar a discórdia em todo o lado.
Bugün benim imzam ile... P-FAT gercek olacak.
Com a minha assinatura hoje o TPTS torna-se uma realidade.
P-FAT ne olacak, Anthony?
E o TPTS, Anthony?
Beers ortaklarından birisi sıfatıyla soruyorum.
Como co-proprietário dos Beers pergunto :
Centauri Başgezegeni'ne konuğun koruman, hatta belki de vicdanın sıfatıyla gittim birilerinin gözleri ve kulakları olarak değil.
Eu fui até Centauri Prime como seu convidado... seu protector, talvez até mesmo como a sua consciência... não... não como os olhos e ouvidos de alguém.
Sağlık Müfettişi sıfatın olmadan sadece Larry olamaz mısın?
Não podes ser só o Larry, e não o Larry inspector sanitário?
Teşekkürler, Şişko Tony.
Obrigado, Fat Tony.
- Bu sefer olmaz, Şişko Tony.
- Desta vez não, Fat Tony.
- Şişko Tony, bir yorumun var mı?
- Fat Tony, algum comentário?
Yani, ben Şişko Tony olsaydım, ki Tanrı biliyor bir gün olacağım... Sadece hücremde oturur ve günden göre delirirdim.
Se eu fosse o Fat Tony, e se Deus quiser um dia serei, ficava na cela da prisão cada vez mais furioso.
Şişko Tony intikam almaya yemin ettikten sonra mı?
Depois do Fat Tony jurar vingança?
Pekâlâ, Bay Burns, Şişko Tony, onun adı neydi...
Muito bem. Sr. Burns, o Fat Tony, o não sei quantos...
Şişko Tony!
O Fat Tony!
Pekâlâ, Şişko Tony. Eğer Quimby'yle dalaşmanın peşindeysen...
Fat Tony, se quer meter-se com o Quimby...
Başkanım, Şişko Tony bunu size vermemi istedi.
Presidente, o Fat Tony pediu-me que lhe desse isto.
- Şişko Tony.
- Fat Tony. - O que foi?
Oynak : İngilizce sıfat, anlamı "kolaylıkla " düşük sıcaklıkta buharlaşabilir ;
Volátil : adjetivo que significa "prontamente vaporizável em baixa temperatura, facilmente estimulado, tendendo à violenta erupção".
Fat-Can'daki gece var ya, kadın olmadığını anlamak zor değildi.
Naquela noite no Fat-Can's, não foi difícil ver que não era uma mulher.
Fat-Can'de nitrogliserin ve toplar yok olduğu için moralimiz bozuldu.
Uma vez que a nitroglicerina foi destruída a desmoralização está à vista.
Sanırım o sıfat için yarışa hala devam ediyorum Bayan Watson.
Acho que a corrida para o título ainda não acabou.
Sıfatınızın arkasına saklanıyorsunuz ama gerçek şu ki eğittiğiniz her öğrenciyi kıskanıyorsunuz.
Esconde-se atrás da sua posição, mas tem ciúmes de todos os alunos.
Şişko Albert'deki Mantar Ağız gibisin.
Vocês também têm máscaras. - Pareces o Mush Mouth, do Fat Albert.
Şu an hayatta olmamın tek nedeni sağlam ön takımlar ve "Şişko" nun üzerindeki tekerlerdir.
Só estou vivo e a contar-te isto graças à dianteira e pneus do meu Fat Boy.
- Kesinlikle. "Şişko" yu kullanıyordum.
Sim, isso mesmo. Eu estava montado no Fat Boy!
- Ben sıfat kullanamam.
- Não posso usar adjectivos.
Vaadwaur : eski bir sıfat.
Adjetivo arcaico.
Bu Oily ( Yağcı ), ve bu da Fat-Bot ( Şişman Çocuk ).
Este é o Oleado. E o Banhasrobot.
Fat-Bot! Yapma!
Não, Banhasrobot!
Tijuana'ya doğru bir yolculuk yapalım ve Fat-Boy'a biraz aksiyon yaşatalım!
Vamos até Tijuana e arranjar uma miúda ao Banhasrobot.
FAT-BOT TIJUANA'DA BİR BİLGİSAYAR VİRÜSÜ KAPTI VE SİSTEMİ YENİDEN YÜKLENDİ
O BANHASROBOT APANHOU UM VÍRUS EM TIJUANA E FOI FORMATADO
GOZLERiN VAR HERALDE Di Mi? GUN-RiGHT, 84, X-FAT.
Direita, 84 X plano.
Beni aldatan bir dost sıfatıyla mı?
Como o amigo que me traiu?
Çoğu insan bu sayede "büyük adam" sıfatı kazanmıştır.
Aquele homem tornou-se grande desta forma. Publicação "Colorado Springs".
Avcı " sıfatını tercih ederim.
Sim, eu prefiro o termo "caçadora".
Kusura bakma şişko patates.
Desculpa lá isso, fatty-fat-fatty.
Koca Paulie kızımın düğününe katılmak için bu hafta şehirde olacak.
Big Fat Paulie está na cidade esta semana para ir ao casamento da minha filha.
Koca Paulie örgüt yetkileri için 1 dakikadan fazla duramaz.
Ninguém consegue aguentar o Big Fat Paulie por mais de um minuto.
Koca Paulie?
Big Fat Paulie?
- Koca Paulie?
- Big Fat Paulie?
Sen Koca Paulie?
Tu és o Big Fat Paulie?
Siz lütfen, Koca Tanrı Paulie misiniz?
És - por favor, meu deus - Big Fat Paulie?
Hey, Lois, bak bu Koca Paulie.
Hey, Lois, este é o Big Fat Paulie.
Bu benim arkadaşım, Koca Paulie, ve, uh... bu da onun koca kıçı.
Este é o meu amigo, Big Fat Paulie, e este é, uh... isto é o seu big fat ass. ( grande cú gordo )
Hey, Koca Paulie.
Hey, Big Fat Paulie.
Geçen gün Koca Paulie konuşuyordum ve bir şey fark ettim, ve...
Eu estava a falar com o Big Fat Paulie outro dia e uma coisa levou à outra, e...
Ben de davalı sıfatı giyer, hatta sahte beyanda bulunmakla suçlanır ve müvekkilemle aynı cezaya çarptırılırım.
Se fizer uma defesa da qual apenas duvidem... recebo a mesma punição do meu cliente.
Zotoh Zhaan'ın hakkında tanık sıfatıyla yemin altında ifade vermiştiniz.
Zhaan, que está ali...
Sıfat mı yoksa isim mi?
Adjetivo ou nome?
- Oh, şu Şişko?
O teu Fat Boy!
Evet öyleyim.
- Yeah, sou o Big Fat Paulie. - Hey.