Fatima translate Portuguese
212 parallel translation
Artık size ait, Fas'ın hilali, Size Fatima'nın İncisini veriyorum.
Ao vosso cuidado, pois, e como mostra o meu afeto, entrego-vos a pérola de Fátima
Fatima'nın İncisi çalındı.
roubaram a pérola!
Fatima'nın incisi oniki sultan gördü. Peygamberin kız kardeşinin soyundan geldiklerine dair mühürleriydi. Ve ona sahip olanın Cezayir'e de sahip olduğu yazılmıştır.
A pérola tem presenciado o nascimento de sultões, a estrela dos descendentes do irmão do profeta e está escrito que o que a possui é dono de Argel.
Eğer o güne kadar Fatima'nın İncisi bulunmazsa Tanca'yı yerle bir ederim.
Se por esse dia não for encontrada converterei Tánger em um montão de cinzas.
Habercin Fatima'nın incisini bulduğunu söyledi. Doğru, ey Emir!
- Segundo o mensageiro, tens a pérola.
Fatima'nın incisini bulma karşılığında verilecek ödül için, ey İslam'ın ışığı.
- A reclamar recompensa da pérola.
- Merhaba, Fatima.
Vamos, depressa.
Fatima, unutma yarın sabah dokuza çeyrek kala gel.
Adeus, Fatima. Ah, e não se esqueça, amanhã vamos abrir às quinze para as nove.
- Prenses Fatima. Neyi konuşmak istediğimi biliyorsun.
Tu sabes do que eu quero falar.
Ben Fatima Blush.
Chamo-me Fatima Blush.
Belki bir gün onu öldürmen gerekebilir, Fatima
Talvez um dia tenha que matá-la, Fatima.
Biliyorsun ki Fatma ile yaşadın aşk, hayatının en büyük zevkiydi.
Você sabe que fazer amor com Fatima foi o maior prazer da sua vida.
Hayatımdaki en büyük zevk bana Nassau'daki teknede bahşedildi, Fatma Blush tarafından.
O maior êxtase da minha vida aconteceu a bordo de um iate em Nassau com Fatima Blush.
- Fatma!
- Fatima!
Uyandırdım mı, Fatima?
Acordei-te Fátima?
Beylere istedikleri her şeyi göster.
Fatima, dê-lhes o que precisarem.
Fatima, bu Jimmy Shaker.
Fatima, este é Jimmy Shaker.
Aşağıdaki eşyaları almama yardım eder misin?
Fatima, vem ajudar-me.
Fatima'nın eli.
"A Mão de Fátima".
Fatima yapma.
Fátima! Isso não!
Fatima yapma.Geri dön.
- Não faças isso! Vem para dentro!
Fatima lütfen otur. ... oğlun için bir çözüm yolu bulacağız.
Vamos sentar-nos e arranjar uma maneira de ajudar o seu filho.
Fatima'yı yalnız bırak.
Deixa a Fátima em paz.
Fatima hadi.
Fátima, anda.
" Desmond Doyle, Fatima Mansions, Dublin'den bir boyacı ve dekoratör...
" Desmond Doyle, um pintor e decorador das Mansões de Fatima Mansions, em Dublin...
- Fatima Mansions ABD'ye karşı.
- As Mansões de Fatima contra os EUA.
- Fatma.
- Fatima.
- İşte yeni tercümanımız Fatma.
- Apresento-te a nova tradutora, a Fatima.
Fatma, Ingrid.
Fatima, Ingrid.
Ingrid, Fatma.
Ingrid, Fatima.
- Fatma!
- Fatima.
Fatma. Buraya gelir misin?
Fatima, podes vir até aqui?
- Bluzum lekelenmiş. - Kıyafetim güzel değil mi?
- A Fatima está muito bonita.
O " nun adı Fatima idi.
Ela também se chama Fatima.
Fatima'nın annesi çok sakindi.
- A mãe da Fátima não tem imaginação.
Küçük oğlu haricinde ailedeki herkesin adı Fatima'ydı galiba.
Acho que toda a família se chama Fátima à excepção do irmão mais novo, que se chama Bob, trabalha com o Wilbur.
Kutsal Fatima Ana Kilisesi ve bitişiğinde bulunan papaz evinde, bu akşam çıkan yangında iki rahip öldü.
A paróquia Nossa Senhora da Fátima e a reitoria vizinha... incendiaram-se por completo esta noite, matando a dois sacerdotes.
Fatima?
Fátima?
Fatima burada ne halt ediyorsun?
Fátima, o que estás a fazer aqui?
Peki, ne istiyorsun, Fatima?
Então, o que queres, Fátima?
Fatima, bunu yapamam.
Fátima, não posso fazer isto.
Fatima, ne yapıyorsun?
Fátima, o que estás a fazer?
Fatima'nın incisi!
A pérola de Fátima.
- Merhaba, Bayan Riffe.
- Bom dia, Sra. Riffle. - Olá, Fátima.
Haftaya Geraldo'ya çıkacağım.
E vou à "Fátima Lopes" para a semana.
Bunun için mi Geraldo'ya çıkacaksın?
Vais à "Fátima Lopes" por causa disto?
"inanmadan edemiyorum"
Tradução Fátima Chinita
Fatima.
Fátima!
Ala ve annesini bugün görmeliyiz.
Da próxima vez que víssemos a Aila e a Fatima, que faríamos?
Fatma'nın eli!
A mão de Fátima.
Kadın programlarını seyret. Tüm kadınlar bundan şikâyet ediyor.
Liga no programa da Fátima Lopes, é o mesmo que todas as mulheres se queixam