Favor translate Portuguese
191,500 parallel translation
Lütfen yapma.
- Não. Por favor, não.
- Lütfen!
- Por favor!
Lütfen bırak beni.
Por favor, deixa-me ir.
Lütfen.
Por favor.
- Lütfen Bethany.
- Bethany, por favor.
Yapabileceğimiz bir şey varsa lütfen çekinmeden isteyin.
E se pudermos fazer algo, por favor não hesite em pedir.
Hadi ama.
Pois não? Quer dizer, por favor.
Ajanlar, bu tarafa lütfen!
Agentes, aqui, por favor!
Çantayı ver lütfen.
Passa-me aquela mochila, por favor.
- Lütfen...
- Por favor... - Está bem?
Lütfen!
Por favor!
- Lütfen...
Por favor...
- Lenny'yi alabilir miyim lütfen?
- Podes dar-me o Lenny, por favor?
"Bash" lütfen.
Bash, por favor.
- Bizi yalnız bırakır mısın?
- Podes deixar-nos sozinhos, por favor?
Kes şunu lütfen.
Para, por favor.
Şimdi lütfen Randy'yi yatırabilir miyim?
Agora posso ir deitar o Randy, por favor?
- Tanrım, lütfen, hayır.
- Por favor, não.
Lütfen yeni ayrıldığım adamı savunmak durumunda bırakma beni.
Por favor, não me faças ter de defender o homem que acabei de deixar.
Oğlum için Pepperdine'a tavsiye mektubu yazdığı için ona bir borcum vardı.
Devia-lhe um favor por ter recomendado o meu filho à Universidade Pepperdine.
Lütfen?
Por favor?
Lütfen.
O Patinho Feio Por favor.
Lütfen, onu rahat bırak.
Por favor, solte-o.
Prenses Enya, lütfen.
Princesa Enya, por favor.
Gerçekten seni incitmek istemiyoruz!
Por favor. Não o queremos magoar.
Ben sadece bir iyiliğin karşılığını veriyorum.
Só estou a retribuir o favor.
Ben... biraz yalnız kalabilir miyim, lütfen?
Posso ter um momento a sós, por favor?
Ona zarar vermediğimi söyleyin lütfen.
Diga que não a estraguei. - Por favor.
Yeni bir iş istersen lütfen önce bana gel.
Se um dia quiser outro emprego, por favor, procure-me.
Sen sadece şu kapıyı açmak zorundasın, lütfen..
Tem de... por favor... Abra a porta.
Lütfen, Sydney.
Por favor, Sydney.
Oliver de lütfen.
Oliver, por favor.
Olmak istediğin her şeyim.
Sou tudo o que queres ser Por favor.
Buraya ilk geldiğin zamandan bu yana çok daha iyisin...
Querida, por favor, estás muito melhor do que quando...
- Lütfen. Lenny de. Hadi ama.
- Por favor, trata-me por Lenny.
- Evet, lütfen.
- Sim, por favor.
Lütfen Byron.
Por favor, Byron.
Pepperonili olsun lütfen.
De "pepperoni", por favor.
- Arabaya bin hadi lütfen.
- Entra, por favor.
Küçük kardeşime de bir bardak buz lütfen.
E um copo com cubos de gelo para a bebé, por favor.
Ben de "Az yağlı lütfen" dedim.
E eu disse : "Magro, por favor."
LÜTFEN GİDİN BURADAN
VÁ-SE EMBORA, POR FAVOR
Lütfen beni tekneden atmayın!
Por favor, não me atirem borda fora!
Lütfen yapma.
Por favor, não.
- Tamam mı?
Por favor...
Lütfen!
Por favor.
- Lütfen al.
- Por favor, pegue nela.
Hadi ama!
Por favor.
Lütfen.
- Por favor.
Olmaz.
- Por favor. - Não.
Onları seve seve yetiştireceğini bilmek güzel ama teyzelerini daha yeni kaybettiler. Lütfen Üçkağıt.
Por favor, Sham.