Favori translate Portuguese
1,751 parallel translation
Kırmızı favori rengim olmasa da...
O vermelho não é bem a minha cor, portanto...
Anlaşılan herkesin favori sayısı değil.
Aparentemente não é o favorito de todos.
Natalie, favori sayın nedir?
Natalie, qual é o seu número preferido?
San Francisco'nun favori oğlu Ray "Makina" Regis!
Ray "A Máquina" Regis!
Bu kesinlikle benim favori resmim eğer bir favori seçmem istenseydi.
Esta é provavelmente a minha favorita, se tiver que escolher uma.
Favori nasıl olur?
Que tal patilhas?
Favori bırakabilirim.
Podia deixar crescer as patilhas.
gurudwara izinde yürümeye devam et, Sen, gerçekten tanrı favori oğlusun
Foste encontrado nuns degraus de gurudwara, és realmente o filho preferido dos Deuses.
Hayır, aslında hislerimizden ve favori erkek grubumuzdan konuşuyorduk.
Não, estávamos a falar dos nossos sentimentos, das nossas bandas preferidas.
Telefon duvardan kopmuştu ve favori içkisi masadaydı.
O telefone tinha sido arrancado da parede. O whisky preferido dele na secretária.
Şimdi tek ihtiyacım, Favori vaftiz babamın desen anlaşmasını imzalaması.
Tudo o que eu preciso que meu pai preferido faça é assinar um cheque de seis dígitos.
Biliyorsun, hepsi bastırılmış hırs..... ve onu bir katil olarak yönledirdim. Onun en yaralayıcı favori filminden.
Sabes, com toda aquela raiva fi-lo manifestar-se como o assassino do seu filme favorito.
Bu adamın favori filmidir.
É o meu filme favorito.
Bu, Zack'in favori eşyaları.
- São as coisas preferidas do Zack.
Tüm favori eşyalarının verdiğiniz objelerden oluşması, ilginç.
É interessante, todos os seus objectos preferidos são presentes vossos.
Komşularınızın yüzünde sıcak bir gülümseme oluşacak ve yoldan geçen motorsikletliler yavaşlayacak ve gözleri en favori mankenleri, Bir Çeşit Ben ve Jerry'nin Bakan İneği, Kolona Yaslanmış Kara Silüetli Kovboy ve herkesin favorisi...
Vive aqui um tipo mesmo cómico. " Os vizinhos vão rir carinhosamente. Os condutores vão abrandar quando virem alguns dos mais populares, como a vaca dos gelados e a silhueta negra do cowboy.
Favori tv diziniz hangisi?
Qual é o teu tipo de "serial" preferido?
Orda burda palyaçoluk yapan favori TV palyoçunuz kim?
Quem é o nosso palhaço favorito da televisão... que gosta de fazer palhaçadas?
2004 Belmont Yarışları'ndaki favori atı :
Cavalo preferido nas corridas de Belmont de 2004 :
İstihbaratımız burasının onların favori mekanı olduğunu söylüyor.
Fica atento. A nossa fonte diz que este é o bar favorito deles.
"Fast Times at Ridgemont High." Favori filmimdir.
"Fast Times at Ridgemont High." O meu filme favorito.
- Favori filmin hangisi?
Qual é teu filme favorito?
Bence de ondan bahsetmiyordu. Önümüzdeki 24 saatte asıl odaklanmamız gereken şey favori bırakmak değil sanırım.
Eu interpretava o que ele disse como o pelo facial não ser a nossa maior preocupação nas próximas 24 horas.
Yılanbalığı yedik, favori yemeğimdir.
Comemos enguias. O meu prato favorito.
Nazik. Bu çok nazikçe. Çocukken favori örneğin neydi?
Mas qual era o teu exemplo preferido quando eras miúda?
Favori meyven nedir?
Qual é o teu fruto preferido?
Zor zamanlar geldiğinde, Lily favori parçamın canlandırıcı sözlerini hatırlamayı yeğlerim.
Sabes, Lil, quando as coisas estão duras, gosto de me lembrar das palavras inspiradoras da minha canção favorita.
Tamam, New Jersey favori mekânım değil.
Está bem, então New Jersey não é o meu local favorito.
İki favori balığım içinde bulunmadıkça akvaryumlara bulaşmam. Ki onlar da vantuz balığıyla * "sakso" balığı.
Não brinco com aquários a não ser que tenham os meus dois peixes preferidos, o peixe mamador e o peixe chupador.
Ve favori şiirim de işaretlenmiş.
E tinha um marcador na página do meu poema preferido.
Bu dava da başsavcının favori davalarından biriydi.
Um dos grandes casos de narcóticos para o procurador geral.
Favori Kedi Kadın'larım arasında 4. sırada. Bak sen.
- É a minha quarta Catwoman.
Bu, Halle Berry'yi 5. favori Kedin Kadın'ım yapıyor.
Isso torna a Halle Berry a minha quinta Catwoman preferida.
X-Men'deki favori karakterim değil. Sırasıyla şöyle olabilir :
- Não é a minha preferida dos X-Men.
Favori diş ipliği markanız tüm ailenizi zehirliyor mu yoksa?
Estará a sua marca favorita de fio dental a envenenar a sua família?
Sen ve ben bir gün oturup beraber izleyelim,... favori bölümlerimizi karşılaştırırız, saçını falan örerim.
Bem, talvez devêssemo-nos sentar, ver e comparar as nossas cenas favoritas... Posso entrelaçar o teu cabelo.
Bir saatten fazla süre o tüpe bakıp durdum, Ve sonunda favori damarıma sokuverdim Hikayenin Sonu.
Eu olhei para aquele tubo por mais de uma hora, e de seguida injectei-o na minha veia favorita, fim da história.
"Favori mağazam ayrıca düdük de satar" değil.
e não "A minha loja de roupa favorita também vende cachimbos de água."
Hobilerini, favori müziğini gösteriyor. Ayrıca sohbet de edebiliyorsun.
Mostra os teus hobbies, a tua música favorita e podes falar com as pessoas.
Nick George Darling'lerin favori sorun çözücüsü.
Nick George, o mediador favorito dos Darling.
Görünüşe göre bazılarınız geçen hafta artık favori uzmanlık dallarınızda devam etmeyeceğinizle ilgili duyurumu şaka zannetmiş.
- Porque o convidaste. Houve quem pensasse que eu estava a brincar quando disse que ninguém iria escolher a especialidade.
Sizin "moda tarihindeki favori anılar" hakkındaki büyüleyici bölümünüzü... -... kesmekten nefret ediyorum ama- -
Detesto interromper este capítulo fascinante de "Momentos marcantes da história da moda", mas...
Görüldü- - Yukarı Doğu Yakası güzeli favori canavarını düelloya davet ediyor.
Encontrada : a Bela de Upper East Side a mostrar a armadura ao seu Monstro preferido.
Biliyorum. Favori kitabım.
Eu sei, é a minha favorita.
- Alo. Merhaba. Favori yazarım nasıl acaba?
Como está o meu autor favorito?
Bana bir insanın favori albümlerini söyle ben de sana onun hakkında tüm bilmen gerekenleri anlatayım.
Mostre-me os discos favoritos de uma pessoa e eu conto-lhe tudo o que precisa de saber sobre eles.
Favori evcil hayvan - köpek.
Animal de estimação favorito : cão.
Bundan sonra yeni favori kelimem bu.
Essa é a minha nova palavra favorita.
Hiç favori cezaya kalan misafirimin bir şeye zamanında gelebileceğini sanmazdım.
Nunca pensei que a estrela da minha detenção seria pontual.
Bazen annemin beni kızından çok en favori müşteri gibi gördüğünü hissediyorum.
Às vezes, acho que a minha mãe não me vê como filha dela, sou mais como a cliente favorita dela.
Senin favori kelimen.
O Walter é o chulo da J.J..