English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ F ] / Fbı

Fbı translate Portuguese

48 parallel translation
Leona Helmsley ile iki gün etrafta dolan ve sahte FBı ajanları da sana ateş etsin de gör.
Experimente andar com a Leona Helmsley durante dois dias com um agente corrupto do FBI a disparar contra si.
Tehlıkelı bır durum olduğunda FBı'ın uluslararası müdahale ekıbı devreye sokuluyor.
Se estiverem em perigo, a força de resposta internacional do FBI é chamada à acção.
Ama başkenttekı patronlarım FBı'ın yardımcı olacağını düşünüyor, o yüzden benı ızleyın.
Mas o meu chefe na capital acha que a cooperação do FBI vai ajudar-me, por isso, por favor, siga-me.
- FBı'dan mısınız? - Evet.
Então vocês são do FBI?
FBı senı aklayacak.
O FBI vai inocentar-te.
FBı'a nasıl yardımcı olabılırım?
Como posso ajudar o FBI?
bunun maaş eşitliğiyle bi alakası yok senle onun ölümü hakkında konuşmalıyız su sharbonedaki şişman kediler beni tutuklamak için fbı yolladıklarına göre sanırım korkmaya başladılar seni tutuklamak için burda değiliz hayır ben bu hükümet zorbalarından korkmuyorum ve siz de korkmamalısınız çünkü aradaki maaş farkı bittiği zaman,
Isto não tem nada a ver com os salários. Precisamos de falar sobre... Acho que aqueles executivos gordos do Sherborne devem estar com medo já que enviaram estes Agentes do FBI para me prenderem.
çünkü eğer o gece çalışıyorsa neden olduğnu bilmem lazım eğer erkek bir fbı şüphelinin çenesini kırsaydı sanırım şu an nezarathanedeydi eğer hapse düşçeğimi bilsem ona saldırmazdım fakat sen bir şekil ceza alcaksın
Porque se trabalhou naquela noite, quero saber a razão. Se um consultor homem fracturasse o maxilar de um suspeito, imagino que estaria numa cela agora mesmo. Se a prisão fosse uma opção, eu nunca o teria golpeado.
FB'ın tahminlerine göre ben şu anda konuşurken 35 kişi... seri cinayetler işlemek için kurban peşinde.
O FBI calcula que haja cerca de 35 assassinos em série... à procura de vítimas neste preciso momento.
Hayır. Hayır. Bunu FB veya AG'nin işi... diye beyan edeceksin.
Você tem de se expressar como se isto fosse algo para as agências governamentais investigarem.
Ve aynasızlar onnarla baş edemediği zaman kimi çağırırlar, FB Eveet.
E quando a bófia não dá conta do recado, chamam o FB IIII.
FB tam olarak nedir?
O que é então o FB?
FB'nin eğitim olayları burda oluyor dimi?
Que é onde o FB treina, não é?
Genç insanlar, FB'ye takılmak istiyolarsa, ne yapmalılar?
Os jovens - se quiserem entrar no FB, o que devem fazer?
FBI!
FB...!
Beyaz Fosfor'u Felluce'de kullanmışlar.
Usam FB em Fallujah.
Çin, Audrey'i, nükleer bombalardan birindeki FB alt devre levhasıyla takas etmek istiyor.
Os chineses querem trocar a Audrey por um circuito de uma das bombas.
Jack onlara bombalardan birindeki FB alt devre levhasını teslim etmezse, onu öldürecekler.
Vão matá-la se o Jack não lhes der uma placa de circuito de uma das bombas.
Başkanlığa ait emrim var. Bu bombalardan birindeki FB devre levhasını çıkarıp, acele analiz için CTU'ya götürmem gerekiyor.
Tenho uma ordem presidencial para extrair uma placa de circuito e a levar para a UAT para análise.
- Bombalardan birindeki FB alt devre levhasına karşılık.
- De uma placa de circuito de uma bomba.
FB alt devre levhası.
A placa de subcircuito FB.
FB alt devre levhası şu anda elinde.
Tem a placa de circuitos.
Cheng ile buluşup Audrey'e karşılık FB alt devre levhasını takas etmek üzereyim.
Estou prestes a encontrar-me com o Cheng e trocar o circuito pela Audrey.
O halde, silahlardan birindeki bir FB alt devre levhasının şu an Çin hükümetinden bir ajanın elinde bulunduğunun da elbette farkındasınızdır.
Então também está "bem ciente" que uma placa de sub-circuito FB de uma das bombas, está agora na posse de um agente do Governo Chinês.
Silahlardan birinin FB alt devre panolarından biri, şu an Çin hükümetinden bir ajanın elinde.
A placa de subcircuito de uma dessas armas está em poder de um agente chinês.
Bana bunları verin, ben de size alt devre kartını vereyim.
Você dá-me isso, e eu dou-lhe a placa de sub-circuito FB.
Silahlardan birine ait FB alt devre panosu şu an Çin hükümeti adına çalışan bir ajanın elinde.
Uma placa de subcircuito de uma dessas armas está em posse de um agente chinês.
Eğer bana bunları sağlarsanız, size FB alt devre panosunu geri veririm.
Se me der isso, dou-lhe a placa de circuito.
Baban FB alt devre panosunu ele geçirmiş.
O teu pai tem a placa de subcircuito.
Ya da "FBI" yerine "FIB" değil?
Ou "FB-Ai" e não " do FBI?
Federal cezaevlerinde mahkûmlara gelen mektupların damgalı olması gerekir. Bak!
Sabes que o FB prisional requer que os envelopes sejam selados?
FB...
FB...
Bunlar için kısaltma olarak K.Y.ler diyoruz.
Chamamos-lhes FB para abreviar.
Sen şu FBI'da çalışan adam...
É aquele tipo do FB...!
- Hayır. Herkes Facebook'ta.
Toda a gente está no FB.
SS konuşmaktan FB'ye vakit yok.
Não há tempo para FB, o que importa é CS.
Şu FB ajanı.
O tipo do FBI.
Hangi gerizekalı Fb durumunu bekar yapar ki?
Que tipo de idiota é que muda o estado do Facebook para solteiro?
FB-CID.
FB-CID.
Bay Karlin, Flickr resmi, tweet, fotoğraf, I.M.'s, mail, fb durum güncellemesi veya herhangi bir yazı gibi Meghan Miles ile alâkalı tartışmaya açık bildiğiniz herhangi bir şey var mı?
Então, Sr. Karlin, sabe se há imagens duvidosas no Flickr, tweets, fotos, e-mails, actualizações de estado no Facebook, comentários no Yelp, alguma coisa associada à Meghan Miles?
[Az önce fb'ta annemin yeniden evleneceğini gördüm]
[acabei de ver no fb que a minha mãe vai voltar a casar]
Federallere bunu nasıl izah edeceğiz?
Como explicamos isto ao FB?
FBı.
FBI.
- FB DeMouy mu?
- O FB DeMouy?
MARKO-GT / Fatih KABACI fb / fatihkabaci
Não!
Çevirmen = Dennisberg FB :
Ok querida Querida
Artık FB savaşçısı değilim.
Já não pertenço aos FU.
Zindandaki FB savaşçısı hakkında.
- Obrigado. Sobre o Lutador dos FU que está nas masmorras.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]