Federal translate Portuguese
8,174 parallel translation
Sadece federal hükümete göre değil aynı zamanda eyalete göre de. - Yani nakit paranın konuştuğu bir yer.
De acordo com o Estado, mas não com o Governo federal, o que significa que ainda é um negócio.
Federal Konsey'in 320. oturumlarında bütçemizi onayladıklarına dair belgeyi gördüm.
Vejo um relatório da sessão 320 do conselho federal aprovando o orçamento.
Federal Ajanlar olduğumuzu biliyorsun değil mi?
Sabes que somos agentes federais.
Leonard şu anda federal bir cezaevine doğru yolda.
O Leonard está a caminho de uma penitenciária federal.
Onlar bunun bir federal soruşturma olduğunun farkına varacak. ve elimizde 2 ceset var.
Eles perceberam que é uma investigação federal e que já temos dois mortos?
Ve şimdi bir Federal ajanı öldürmeğe çalışıyorsun.
E agora tentou matar uma agente federal.
Barlow federal bir kaçaktı.
O Barlow era um fugitivo federal.
Biz bu tatbikata davet edilen tarihteki ilk federal olmayan ekibiz.
Somos a única agência não federal que já foi convidada para o evento.
NYPD'yi federal bir tatbikata çağırmanın salakça bir fikir olduğunu biliyordum.
- Quem? Sabia que era uma ideia parva convidar a Polícia para um exercício federal.
Kurban federal bir ajandı.
- A vítima era um agente federal.
-... bir şeyler yap. - Federal ajan davasını çözmek onu farklı kılacaktı.
Resolver o homicídio de um agente federal irá destacá-la.
Federal bir ajanı vurmakla olan bağını anlayabilirsek onu çok uzun süre için tutuklayabiliriz.
Podemos prendê-lo por muito mais, se o associarmos à morte de um agente federal. Vou descarregar os vídeos de vigilância.
Adım Federal Birim'den Şerif Yardımcısı Knox.
Sou o Delegado Knox, U.S. Marshalls.
On dakika içinde federal hapishanede buluşuruz.
Vejo-te no Centro de Detenção Federal, daqui a 10 minutos.
Federal kanuna göre bu buluşma yasadışı.
Segundo a lei, esta reunião é ilegal.
Sorularınızı cevaplamak istesem bile konuşmadan önce federal...
Mesmo que quisesse responder, antes de falar, teria de pedir...
Soruşturmamın, davanızın yerini aldığını göster bir federal emre ihtiyacım var.
A um juiz que declare que o meu caso é mais importante.
Ve hiç şüphem yok ki, o konuşmanın sonucu olarak sözde gizli bilgilerinize tüm erişim hakkını talep ettiğim bir dilekçe, federal mahkemede doldurulacak.
E não tenho dúvidas de que, em resultado dessa conversa, será entregue uma petição no tribunal federal a solicitar que eu tenha acesso total a qualquer informação confidencial.
Saklanabileceğim kadar saklandım görev gücünün arkasına gizli dosya olduğu için konuşamayacağımı söyledim ama dosyayı federal mahkemeye götürüyor.
- Escondi-me o máximo que pude e disse que não podia falar porque era confidencial, mas ele vai levar o caso a um juiz federal.
Federal hapishane.
Penitenciária Federal.
Reagan Federal Hapishanesi 1969'da Liberty, Teksas'ın hemen dışında açılmış.
A Penitenciária Federal Reagan foi inaugurada em 1969 próxima a Liberty, Texas.
Profesör Gerard'ı rüşvetçilikle suçluyorsun ama federal memurlara rüşvet veren sensin.
Está a processar o Professor Gerard por um suborno enquanto suborna funcionários públicos.
Federal bir uzlaşma yaparken rüşvet almakla suçlanıyor, bu paradan ötürü.
Está acusado de aceitar um suborno ao efetuar uma mediação federal por causa disto.
Şu güvenliğimiz konusunda çok endişeli olan Federal dostumuzu hatırladın mı?
Aquele Federale preocupado com a nossa segurança?
Federal eşlikçiyi ben ayarlamadım.
Não estabeleci a escolta federal.
Bizim Federal değil.
- Ele não é o meu Federale.
Dün gece, hırsızın zebra yemini ve diğer malzemeleri Federal Yem diye bir mağazadan aldığını belirledik.
Ontem à noite determinamos que ele comprava ração e mantimentos numa loja chamada Federal Feeds.
Federal Yem'deki müdürün suçlumuzu beyaz olarak tarif ettiğini hatırlıyorsundur.
Deve lembrar-se que o gerente da Federal Feeds descreveu o nosso criminoso como um homem branco. Claro.
FBI, federal polis.
O FBI, a polícia federal.
Yeri gelmişken, umarım okumuşsunuzdur. Başkan Yardımcısının istifa mektubu ve federal ofis tarafından reddi. Ben onun yerine imzalamadan önce.
Por falar nele, achei que gostavas de ler a carta de demissão do vice-presidente e a renúncia ao cargo federal antes que eu a leve para ele assinar.
"Federal ofisin reddi"...
"Renúncia ao cargo federal".
B613'ün kendi programını finanse etmek için federal bütçeden çekip kullandığı para.
Que o B613 usou para apanhar dinheiro do orçamento federal para financiar o programa.
Tüm federal bütçeyi taratıp, kara kutu hesabına küçük miktarlarda fonları yeniden yönlendirmiştik.
Scaneamos todo o orçamento federal e roteamos uma quantia para uma conta clandestina.
Buna karşılık, hayatının geri kalanını federal hapishanede geçirmek zorunda kalmayacaksın.
Em troca, não vais ter de passar o resto da tua vida presa.
Ah, ABD Terörle Mücadele Grubu için çalışıyorduk ve Pentagon'la ve bazı diğer federal kurumlarla çalışıyorduk.
Uh, nós estávamos a trabalhar para o grupo americano de contra terrorismo e a trabalhar com o Pentágono e outras agencias federais.
Hazine'nin desteğiyle Merkez Bankası aksaklıkları gidermek için, finansal piyasamıza birtakım müdahalelerde bulundu.
A Reserva Federal, com apoio do Departamento do Tesouro, tomaram medidas extra para suavizar as rupturas dos nossos mercados financeiros.
Ama Merkez Bankası Başkanı ve Hazine Müsteşarlığı olayların üzerinde ve piyasalarımızdaki istikrarı sağlamak için uygun adımları atacaklar.
Mas o presidente da Reserva Federal e da Secretaria do Tesouro estão em cima deles, e vão tomar as medidas necessárias para promover estabilidade nos nossos mercados.
En gelişmiş saymamazlık durumuyla Federal İletişim Komisyonu'yla başımızın belâya girmesi arasındaki o ince çizgide yürüyeceğiz.
Tentaremos ser audazes e irreverentes sem arranjarmos problemas com a Comissão Federal de Comunicações.
Federal bir tanıdığımıza ulaştık.
Liguei para o nosso contacto com os Agentes Federais.
Kendisi ve St. Croix, dün gece saat 22 : 00'a kadar savcının ofisindelermiş.
Ele e o St. Croix estiveram no escritório do Promotor Federal até depois das 22 : 00 a noite passada.
Federal ajanlar!
Agentes Federais!
Bu bir federal suçtur.
Isso é um crime federal.
Yüze yakın federal oraya doğru gidiyor.
Estou com quase cem Federais a ir para aquela posição.
Baba, bize bir ordu dolusu federal ajanları öldürmemizi emretmezdi.
O Pai não podia ter dado ordens para lutar contra um exército de Agentes Federais...
Federal ajanız!
Agentes Federais!
- Federal ajanız.
- Agentes Federais.
İki federal ajanın kaçırılmasında kullanılan patlayıcılar.
Explosivos que foram usados no rapto de dois Agentes Federais.
Federal Hükümetin artık bu tip şeylere ihtiyacı...
E o Governo Federal já não precisa de desempenhar um papel...
Birleşik Devletler Başkanını kaçırmanın cezası idam olan federal bir suç olduğunun farkında mısınız?
Sabe que raptar o Presidente dos EUA, é um crime federal punível com morte?
Federal Havacılık Kurulu...
AFA.
Federal ajanlar!
Agentes federais!