English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ F ] / Filler

Filler translate Portuguese

361 parallel translation
Filler hakkında anlattığım masalı anımsıyor musun?
Lembras-te de te contar uma história sobre elefantes?
Filler bizi ezip geçer.
Seremos pisados até à morte.
Filler Tarzan'ın dostu.
Os elefantes são amigos de Tarzan.
- Filler mi?
- Elefantes?
Şimdi, Peter... filler, kaplanlar ve o dev hakkında... her şeyi bana anlatmanı istiyorum.
Agora, Peter, quero que me contes tudo sobre os elefantes, os tigres... e aquele gigante.
Karşınızda filler.
Apresento-vos os elefantes!
Hey, sen bir filsin ve filler ağlamaz.
Tu és um paquiderme e os paquidermes não choram!
Dikkat, dikkat, Pembe filler resmi geçitte
Cuidado! Cuidado! Elefantes cor-de-rosa Tem cuidado
Buradalar ve de orada Pembe filler heryerde
Eles estão aqui Eles estão ali Elefantes cor-de-rosa Por todo o lado
Sıra-sıra Sıraya girdiler Pembe filler resmi geçitte
Elefantes cor-de-rosa Tem cuidado!
Ama bu renkli filler benim için çok fazla
Mas paquidermes coloridos São demais para mim
Yadımın gerekiyor bu işte Pembe filler resmi geçitte
Vamos daqui Os elefantes tirar
- Hey, hey, hey - Pembe filler
Elefantes cor-de-rosa Elefantes cor-de-rosa
Pembe filler Pembe filler
Elefantes cor-de-rosa!
Ohh! Şu pembe filler.
Aqueles elefantes cor-de-rosa!
Ho! Pembe filler mi?
Elefantes cor-de-rosa!
Filler duyuyor.
- Agora também ouço.
- Filler başka ne yapıyor?
- Que mais podem fazer os elefantes?
Sakar filler dekorumu mahvettiler.
Elefantes desastrados. Arruinaram o meu cenário.
Filler bile korkar benden.
Até os elefantes têm medo de mim.
- Filler gibi.
- Da mesma forma que os elefantes.
Erkek filler demek istemediniz sanırım.
Não quer dizer pares de elefantes machos.
Filler!
Elefantes!
Pembe filler gördün!
E viste elefantes cor-de-rosa!
Hayir, filler gibi davranmak gerekir.
Não, faça como os elefantes.
Mutlu filler gibi saklaniyoruz.
Escondemo-nos como os elefantes felizes.
- Filler ile keçiler birlikte olmaz.
- Elefantes e cabras não combinam.
Sen ve filler hakkında bir şarkı yapmışlar.
Fizeram uma canção para si e para os elefantes.
Uyuyabileceğimiz ilk sabah ve filler...
É a primeira maná que dormimos. Os elefantes...
Bırak filler yerlerinden kımıIdamasın.
Os elefantes que se ponham de pé.
Aslında, biz filler ile ilgileniyoruz.
Na verdade, estamos à procura de elefantes.
Birkaç dakika sonra, köy harabesini geçtiğimizde Elsa'nın filler ile oynamasının sonucunu gördük.
Pouco depois, quando passavamos pelas ruínas de uma aldeia... vimos um dos resultados do'jogo'da Elsa com os elefantes.
Tabii filler yüzebilseydi. Tek bir iyi itiş ve biz bir anda güney akıntısına giriverirdik.
Se os elefantes pudessem nadar, seria um bom empurrão... e estaríamos de volta numa corrente do sul antes de...
Bir de filler asla unutmaz diyor.
Ele disse que um elefante nunca se esquece.
Filler daima üzgün görünür.
E os elefantes... os elefantes sempre parecem tristes.
Filler, kalabalıktan yükselen sesler.
Os elefantes, a corda, o barulho da multidão...
Filler iptal.
Já não desenhamos mais elefantes!
Filler.
- Hey, olha. Elefantes.
Neden dev örümcekler yada pembe filler olamaz ki?
Por que não haverá antes aranhas gigantes e elefantes cor de rosa?
Bir sürü kaplanlar hayal ederim. Pembe filler de...
Eu também imaginaria... uma quantidade de tigres e de elefantes cor-de-rosa.
Fevkalade turuncu filler vardı... Leydim, beni görmek istemişsiniz.
Eu trato das visitas reais, evidentemente, dos guardas de honra e do representante do papa, e tu podes tratar dos divertimentos.
Bu kesinlikle mümkün, insanlar için, ya da köpekler, filler, bando şefi kızlar için.
É perfeitamente possível para pessoas, cães, elefantes, bailarinas de cabaret.
Bunu içine çekme. Pembe filler görmeye başlarsın.
Se ficar cheirando isso, vai ver elefantes rosa.
Kafamda filler tepişiyor.
Estou de ressaca.
Gündüz yağmur yağıyor. Filler, timsahlar, pigmeler var.
Há elefantes, crocodilos e pigmeus.
- Üstünden filler geçti.
Sim. Morta pelos elefantes.
"Filler de"
Trago baleias, elefantes,
Filler ağaca tırmanamaz, öyle değil mi? Yo, yo, bu çok saçma.
Não, é ridículo!
Buradaki bütün filler gibi.
Todos os elefantes ouviram falar dele.
Filler.
Elefantes!
- Ne, filler mi?
- O quê, elefantes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]