Filozof translate Portuguese
329 parallel translation
Pers filozof Omar'ı, keçi sütü içen kansız birine dönüştürecek bir tura çıkarız.
A farra será tal que fará de Omar, o grande filósofo persa, um anêmico alimentado a leite de cabra.
Sende hoşuma giden bir filozof edası var.
Sabe, tem uma faceta filosófica que me agrada.
Bir keresinde bana, "senin gibi bir filozof niçin tuvalette?" demiştin.
Perguntou uma vez que fazia um filósofo como eu num lavabo.
En büyük filozof ya da düşünürü.
Quero dizer o maior filósofo ou pensador.
Her filozof hayatını, mükemmel yaşamı arayarak geçirir. Ve buldukları sadece sondur.
Todos os filósofos sabem que passamos a vida à procura da perfeição... e que apenas a encontramos no fim.
Sen üstün fikirli filozof, sen kullar arasında bir tanrı madem hoşuna gitmiyordu, neden kabul ettin bunları?
Você, Alexandre, grande filósofo, deus entre os homens... porque aceitou se não por amor à mesma coisa?
Profesör Flostre çok büyük bir filozof ve empatikalizmin babası.
O Prof. Flostre é o maior filósofo da actualidade, e é o pai da Teoria da Empatia.
Yani, hem filozof, hem profesör.
Quero dizer, sendo filósofo e catedrático.
Flostre çok akıllı olabilir, Aristo'dan bu yana en büyük filozof olabilir. Ama aynı zamanda bir erkek.
Ele pode ser o prodígio do século, o maior filósofo desde Aristóteles, mas também é um homem.
Sokak köşesinde bir filozof.
Sabe, o filósofo de bar.
Filozof.
O filósofo de botequim!
Çinli bir filozof şöyle der, bir görüntü bin sözcüğe değer.
Um filósofo chinês disse que uma imagem vale mil palavras.
Filozof babam derdi ki :
D meu pai, um filósofo, costumava dizer :
Misyoner, filantrop, filozof ve de bir doktor.
Um missionário, um filantropo, um filósofo, um doutor.
Ben bir askerim, filozof değil.
Sou um soldado, não um filósofo.
Bir süre için onun o dürüst savaşçı yüzüne bakmayı... ve filozof rolünü oynamayı kadınlara bırakalım.
Por alguns momentos, sua cara de guerreiro honesto foi substituída por um certo ar de filósofo.
Bu nedenle Sezar'dan ne bir senatör ne de bir asker olan, ama bir filozof olan, mantık sahibi bir insanın, benim adıma konuşmasına izin vermesini talep ediyorum.
Assim, peço a César... que dê, a um homem, que não é nem soldado nem Senador, mas sim um filósofo, um homem das letras, autorização para que fale em meu nome!
Bir filozof olmaya başladın.
Está voltando um filósofo, não?
Bunu daha önce söylemiştin, Filozof.
Sempre disses-te isso, Filósofo.
Bundan hoşlandın mı, Filozof?
Gostou dele, Filósofo?
Filozof, gördün mü?
Filósofo, ouviste?
Filozof!
Filósofo!
Bunu demiştin, Filozof, hatırladın mı?
Disseste isso, Filósofo, lembras-te?
Portekizli! Filozof!
Português, Filósofo!
Doğru mu, Filozof?
Está certo, Filósofo?
# Demokrasiye âşık bir filozof # # Sonsuz kafiyeyle şiir yazan bir şair #
Uma filosofia de espírito democrático e do poeta a rima ilimitada.
Bir rahip, bir serbest ticaret müteşebbisi sanat meraklısı bir memur, bir işkence uzmanı bir filozof, bir siyasetçi ve varsıl ailelerin çocukları.
o sacerdote, o homem da livre empresa, o funcionário diletante, o torturador, o filósofo, o político e os incontáveis filhos de boa família.
Mal sahibi Freyre'nin hesaplarında Rahip Lugo'nun yağ sürme ayininde Filozof Andreu'nun akıl yürütmesinde sanat meraklısı Rivero'nun işten çıkarmalarında Varona'nın temsili demokrasisinde tüm Küba boyunca üzerlerine serpilmiş ölümü doğrudan kim okuyabilir?
Nas contas do latifundiário Freyre, nas extrema - unções do sacerdote Lugo, nas razões depuradas do filósofo Andreu, nas disponibilidades e o livro do diletante Rivero, na democracia representativa de Varona, quem poderia ler diretamente a morte que a través deles expandia-se por Cuba?
Filozof-kralımız Parmen bize Plato'nun Çocukları der. Biz kendimizi Plato'nun üvey evlatları olarak görsek de.
O nosso rei-filósofo Parmen chama-nos Filhos de Platão, embora nos consideremos mais enteados de Platão.
Filozof kralların ünvana ihtiyacı yoktur.
Os reis-filósofos não precisam de títulos.
Filozof Saint-Simon da böyle söylemişti.
Era isso que o filósofo Saint-Simon defendia.
Sonra filozof Nietzsche'yi düşündük.
A seguir pensámos no filósofo, o Nietzsche.
.. hepimizin tanıdığı birini sizlere takdim etmek istiyorum : .. yazar ve aynı zamanda bir filozof, Giordano Bruno.
Apresento-lhes um homem que todos nós conhecemos, como escritor e filósofo :
- Bir filozof.
- Um filosofo! - Tu!
Bir filozof, kızlar.
- Um filósofo, cabra.
- Sen, filozof...
- Tu!
Belli ki, filozof olmana rağmen, dünya zevklerinden vazgeçmiyorsun!
Por ser um filósofo, parece que não desprezas mesmo os prazeres.
Bir yazar ve filozof.
Sou escritor e filósofo.
Yazar ve filozof.
Escritor e filósofo!
Bildiğim kadarıyla, manastırda öğrenim görmüş, şimdi ise, bir filozof.. .. ve bir sihirbaz olduğunu ileri süren, bir çiftçi.
Pelo que eu sei, é um meio campónio, que estudou num convento, e que agora se diz filósofo e mago.
"Avrupa'yı bir uçtan bir uca bilen bir filozof"
"Um filósofo célebre em toda a Europa".
Bir filozof olduğumu iddia ediyorum, teolog değil.
Confesso ser um filósofo, não um teólogo.
Bİr bilim adamı, bir filozof. Avrupa'nın her yerinde ona tapılıyor.
É um cientista, um filósofo, admirado em todos os cantos da Europa.
Filozof Theresa 10 Temmuz 1890
Teresa, A Filósofa 10 de Julho de 1890
Ben bir bilim adamıyım, filozof değil!
- Eu sou um cientista, não um filósofo!
Eğer henüz erkek olmadığın kesin ise ve bu kesin o zaman kesinlikle bir filozof da değilsin.
Se é certo que ainda não és um homem e disso tenho certeza.. ... tenho ainda mais certeza de que não és um filosofo.
Dorzak bir filozof, bir şair, bir barış adamıdır.
Dorzak era um filósofo, um poeta, um homem de paz!
Şairden çok bir filozof gibi..
Mais filósofo que soldado. Quer que lhe leia um pouco?
Beni beyinsiz bir filozof diye çağırma seni şişko makine yağı tulumu.
Não me chames filósofo sem cabeça, sua bola de vaselina gorda!
Bu adam bir filozof.
O cara é um piadista.
Dişi filozof.
Filosofia de mulher!