English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ F ] / Finale

Finale translate Portuguese

398 parallel translation
Henüz finale gelmedik.
O final ainda está para vir.
Yarı final. Olmaz onu yarı finale koyamam.
Não posso pô-lo numa semi-final.
Finale kalan yarışmacılar muhterem Nottingham şerifi ve Devonshire'dan gelen sivri bacaklı leylek.
Os finalistas são o estimado Xerife de Nottingham e a cegonha pernalta de Devonshire.
Ooh, o muhteşem bir başarıydı, vahşi, hareketli bir sahne şovu... ve finaller finali bir son.
Foi um êxito espetacular. Um show selvagem e frenético... com um grand finale.
Finale geçin.
Vão direito ao final.
Yani finale yükselemedi demek istiyorum.
Não vai à final.
Knights, yarı finale kaldı!
E os Knights empataram para o final!
Yarı finale kaldılar!
Empataram!
Makyajima dikkat etmelisin, daha finale çikacagim.
Cuidado com a minha maquilhagem. Ainda tenho que subir ao palco.
Zorunlu hareketleri yaptım ve işte finale kaldım.
Passei nas eliminatórias, e estou finalmente nas finais.
Güzel çocuk, eğer finale çıkabilirseniz, finalde seni tutacağım.
Ó bonitão, se chegares à final, apanhas-me na defesa.
Finale atlayalım.
Vamos directos ao final.
Ama artık finale geldik ve her topa dalıyoruz.
- mas isto não não durar muito, querida.
Fişlerini bırak, finale transfer ederim.
Deixe as fichas aqui, trato de transferi-las para a final.
Finale yarım saat var.
30 minutos para o jogo final.
Finale 15 dakika.
15 minutos para o jogo final.
Bunu nasıl başardın David? Finale kalanlar arasındasın?
Como conseguiste chegar à final?
12 vuruş, yarı finale çıkmak için yeterliydi.
A 12ª punha-te no torneio.
Florida güzellik yarışmasında Tallahassee'den erkek gibi giyinen biri finale kalmış. İlk beşe girmiş.
Um travesti de Tallahassee que chega às finais do concurso para Miss Florida.
"Lig sezonunda Cumartesi finale geldik," " Lig liderliğinin kaderinin ne olduğundan emin değiliz.
Ao aproximar-nos do último Sábado da temporada, ainda não temos certezas quanto ao destino do título do campeonato.
Bu resmi yeniden finale getiren personele, sanatçılara, arkadaşlara ve beş kadına minnettarlığımı ifade etmek istedim.
Quero expressar a minha gratidão à equipa, actores de dobragem, amigos, e às cinco mulheres que me ajudaram a acabar este filme.
Yarı finale kadar çıktığınızı duydum...
Vi como chegaram às meias-finais. Dios mío, pá.
Hey, eminim finale yükselecekler.
Chiu. Espero que chegue à final.
Şu Amerikanın En Aptal Amatör Videoları'nda finale kaldık.
- Sabem? Estamos na final dos Vídeos Mais Estúpidos da América.
Sence Knicks yarı finale çıkabilecek mi?
Acha que os "Knicks" chegam às meias-finais?
Ya da finale.
... que o levará ao jogo campeonato.
"Müthiş 1.Sınıflı İlk yarıda 30 Sayı Attı." "2.Sınıflı Bomba Saint K-Cagers'ı Finale Taşıdı."
Estavam com 30, viraram na prorrogação... aí a sensação do time os levou às finais estaduais.
Yarın dersten sonra üniformalarınızı çamaşırhaneden almayı unutmayın ; çünkü finale giden otobüs, ertesi gün sabah 7 : 30 da kalkacak...
Hei, pessoal, amanhã depois das aulas, verifiquem que foram buscar os uniformes à lavandaria porque o autocarro sai ás 7 : 30 da manhã seguinte.
Onu atlayıp büyük finale geleyim.
Mas acho que vamos saltar para o grande final.
Bu maçın sonunda iki takımdan biri yarı finale adını yazdıracak.
Uma hipótese de fazer progressos para as meias finais, uma vez que este jogo vai realizar-se.
Kilnockie İskoçya Kupasında finale yükseldi. Ve ister inanın ister inanmayın Rangers'la karşılaşacaklar.
O Kilnockie passa à final da Taça Escocesa e vai jogar, acreditem ou não, com o Rangers.
Selam Q - Man, bizi dörtlü finale götürecek misin?
Q-man, vais levar-nos até aos quartos de finais?
M, Max finale kalan son üçlüden biri...
Na verdade, Max é uma das três finalistas selecionadas...
Kalan maçlarını kazanırsan ve rakiplerin kaybederse yarı finale ya da finale kalırsın.
Se venceres as próximas provas e os teus adversários perderem podes chegar ás semi-finais, ou ás finais.
Finale hazırım.
O meu grande final.
Acemi eğitim sürecinizde hiçbir şey yoluna girmeyecek gibi görünüyordu arkadaşlar. Ama bir şekilde finale çıktık.
Tivemos uns momentos difíceis de treino onde parecia... bem parecia que nada ia correr bem...
Başta futbolda kung-fu kullanmanız oldukça eğlendiriciydi, ama sonra finale kadar geldiniz.
Deve ser incrível para vocês usarem o Kung Fu para jogar e chegarem às finais.
Aksi halde finale yükselmeleri imkansız olmasa bile çok zor olacak.
Senão, serão derrotadas e não passarão às finais.
- Kaybedenler finale kalamaz.
- Perdedores não ficam na final.
Finale geliyor.
Ele vem à final.
ÖYD'de neredeyse yarı finale çıkıyordun Helena.
Quase chegaste às meias finais do D.O.A., Helena.
İngiltere'nin Dünya Kupası'nda finale kaldığını duydum.
Ouvi dizer que a Inglaterra chegou à final do Mundial.
O yıl finale çıktık.
Passámos à final daquele ano.
- Bu gece olmaz. Ama salı günkü sınavdan sonra hâlâ aynı durumda olursan, önümüzdeki haftanın her günü seni finale hazırlarım.
Olha, hoje não posso... mas se ainda estiveres mal depois do teste na terça... passo todos os dias da próxima semana, a preparar-te para o exame, certo?
Almanya finale kaldı!
"A Alemanha chegou à final!"
Takımdakilerin çoğunun finale kalmamızda... hiçbir payı yok ama benim var.
Metade dos perdedores nesse ônibus não tem nada a ver com... o que a gente fez para o estadual--Eu tenho.
Süper bir finale çıkış yapmam iyi olacak.
Mais vale morrer em glória.
Finale yaklaşırken onu biraz tut, izin ver, Admiral'e bir baksın, sonra bırak.
Segura-o bem nessa curva final. Deixa-o olhar bem para o Admiral, depois deixa-o ir.
Şimdi B ringine dönerek, diğer finale bir göz atıyoruz.
Último round.
- Evet, şimdi çıkarmaya- -
Desta vez eu estava a fazer o meu grande finale, Send in the Clowns.
Racine Trajedisi işte. - FİNALE BİR KALA -
3 A BELA De Racine, eu lhe digo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]