Flap translate Portuguese
76 parallel translation
Ve sen bir-iki-bir, bir-iki dappio, bir-iki, bir-iki flappio. Herkes çok mu çok mutlu, çünkü Tapioka dans ediyorlar... çünkü Flap-Flapioka dans ediyorlar...
E se tu dapa-dap-dap-dap-dap-da-dapio, flap-flap, flap-flap-flapio, todos ficam mais felizes quando dançam a tap-tapioca... quando dançam a flap-flapioca...
Daha çok sol dümen. Biraz daha flap.
Mais leme esquerdo!
Pisti gördüm. Tam flap.
Tenho contacto visual.
Şundan eminim ki yarın Flap Horton'la evlenirsen o kadar devasa bir hata yapmış olacaksın ki hayatını mahvedecek ve kaderini mühürleyeceksin.
Estou totalmente convencida de que se você se casar com Flap Horton amanhã, será um erro de proporções gigantescas, arruinará sua vida e tornará seu destino infeliz.
Flap sığ bir insan.
Flap é limitado.
Anne, yarın Flap Horton'la evleneceğim.
Mãe... Vou me casar com o Flap Horton amanhã.
Flap beni buradan kurtaracağı için Tanrı'ya şükrediyorum.
Eu agradeço a Deus que o Flap vai me tirar daqui.
Flap, ilişkimizden çok memnunum.
Flã, estou tão confiante em nós.
Bekle Flap.
Espere, Flap.
Evet. Sağol Flap.
Obrigada, Flap.
Flap, sevineceğimi tahmin etmedin.
Oh, Flap, você não podia esperar que eu ficasse feliz.
Hoşçakal Flap.
Tchau, Flap.
Flap, bu harika.
Oh, Deus!
Gerçekten de bu mu?
Oh, Flap, ela é óptima. É essa mesmo?
Flap, bu harika!
Flap, ela é óptima!
Hiç bir hafta yapmadığımız olmadı.
Nós nunca passamos juntos mais de uma semana, Flap.
Eve hep çok geç geliyorsun Flap. Boşver.
Você sempre chega tão tarde Flap.
Geri dönmene sevindim Flap, sevindim!
Amei você ter voltado, Flap, Amei!
Belki de sadece panikledin ve kendini kurtarmaya çalışıyorsun, karakterini ve ilkelerini bir kenara attın.
Talvez você só tenha se apavorado, Flap, e tentado se salvar, você jogou fora seu caráter e seus princípios
Flap'in başka biriyle olup, olmadığını bilmediğime seviniyorum.
Estou feliz em não saber se o Flap tem estado com alguém.
Geliyor musun Flap?
Você vem, Flap?
Ben burayı seviyorum Flap.
Eu gosto daqui, Flap.
Şaka olabilir, Flap bir Nebraska Üniversitesine gitmekten söz ediyor.
Ele pode estar brincando, mas o Flap disse que vamos para uma faculdade em Nebraska.
- Flap, sen...
- Flap, você é um...
Sonunda Flap'ten biraz uzaklaşıyorsun, ama evli, ulaşılamayacak, daha yaşlı lowa'lıyla.
Quando você se afasta um pouco do Flap, é com um homem de Iowa, casado, indisponível e mais velho, não?
Merhaba Flap.
Oi, Flap. Como está?
Sesin aynı ve bunun iyi bir şey olduğundan emin değilim.
Flap, você parece o mesmo e não acho que seja algo bom.
Biliyor musun Flap, bize bunu yaptığına inanamıyorum.
Sabe, Flap, não acredito que está a fazer isso connosco.
Flap, Nebraska, Karney'deki işi kabul etti.
Flap aceitou o emprego em Kearney, Nebraska.
Yanımdaki tek resimde Flap de var.
Sim, mas a única que tenho o Flap está nela.
Flap sizinle konuşmalıydı.
Acho que o Flap deve falar consigo.
Flap'i görecek olursan karısının ve bebeğinin grip aşısı olmaya gittiğini söyle, tamam mı?
Se você vir o Flap, diga a ele que a sua esposa e sua filha foram ao médico tomar as vacinas para gripe, certo?
Sana söyledim Flap.
Eu te contei, Flap.
Bunu konuştuk, Flap ve ben.'
Discutimos isso, Flap e eu. "
Çok ciddiyim Flap! 'Duygularını anlıyorum.'Çok zevklisin!
É sério, Flap! "Entende meus sentimentos." Que gosto o seu!
- Merhaba.
- Alô. - Flap?
- Flap? Bir şey duydun mu?
Soube de alguma coisa?
Kes bunu Flap.
Pare, Flap.
- Beni yüzüstü bırakmadın Flap.
- Você não falhou comigo, Flap.
Flap, yarın çocukları getirebilir misin?
Flap, traz as crianças amanhã?
Biraz ıslak... a * * cık... flap!
vagina molhada.
Bubastes, Flap veya Dyonisus ile alakası var mı öğrenmeliyiz.
Quero dizer, não sei com o que estamos a lidar aqui. Pode estar no ciclo de Bubastis, Pan, Dionysius.
Flaplar, flaplar, flaplar. 170 deniz mili için istediğin kadar flap aç.
A 170 nós, dê-lhe o que quiser.
Flap kontroleri açık.
Vamos lá a controlar isto.
Kemik parçalarını alıp V-Y flap yapacağız.
Usamos um rongeur e fazemos um enxerto em V-Y
Bayan Boulet parmak flap'inde yardım ettiğiniz için teşekkürler.
Ms. Boulet, queria agradecer-lhe por me ter assistido com o dedo.
Oi, sana bu "flap" sesleri için para ödemiyorum.
Ouve. Não te pago para que dês voltas.
- Kahretsin, dümen sıkıştı.
- Bolas, temos um flap preso.
Tam flap.
Flaps totais.
Merhaba Flap.
Oi, Flap.
Tüm gece neredeydin Flap?
Onde você passou a noite, Flap?