English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ F ] / Forbes

Forbes translate Portuguese

401 parallel translation
- Komutan Forbes.
- Comandante Forbes.
Bir blok aşağıda oturan Rhoda Forbes'u tanırsınız?
Conhece a Rhoda Forbes que vive no bloco de baixo?
Evet, Bayan Forbes'u tanırım.
Sim. Conheço a senhora Forbes.
Evet, şey, geçen kış Bayan Forbes'a bir iş yaptım, ve kocasının gelirini tam olarak tahmin ettim.
Fiz alguns trabalhos para a S.ra Forbes, no último inverno, e adivinhei os rendimentos do marido mesmo em cheio.
Sizi tekrar arayıp, cevap alamayınca kim bilir Bayan Forbes ne düşünmüştür, merak ediyorum.
Gostava de saber o que a S.ra Forbes pensou que quando ligou de novo e não a atendeu.
Jonathan Forbes.
Jonathan Forbes.
Kahveniz bay Forbes.
O seu café, Sr. Forbes.
Evet, Albay Forbes.
Sim, aquele é o Coronel Forbes.
"Albay Clegg Forbes, Binbaşı William Gart... Gizemli bir şekilde kaybolup, kazayla son bulan yolculuklarına çıkmadan hemen önce."
Coronel Clegg Forbes e Major William Gart, tirada logo antes de seu vôo histórico que acabou em seus misteriosos desaparecimentos e colisão.
Harrington, Forbes'e göz kulak ol. İçkiyi fazla kaçırır.
Harrington, cuide do Forbes, ele bebe demais.
Forbes ve Harrington, değil misiniz?
Ei, vocês são Forbes e Harrington, não são?
Ben Clegg Forbes, efendim.
Aqui é Clegg Forbes, Sr.
Birinin ona yardım etmesi gerek.
Alguém tem de ajudá-lo, o Coronel Forbes.
Albay Forbes, birin acilen ona yardım etmesi gerek.
Alguém tem de ajudá-lo imediatamente!
- Albay Forbes!
- Coronel Forbes!
Albay Forbes'ı tanıyorsunuz.
Você conhece o Coronel Forbes.
Bir zamanlar Harrington adında bir adam, Forbes adında bir adam Gart adında bir adam varmış.
Era uma vez um homem chamado Harrington, um homem chamado Forbes e um homem chamado Gart.
"Bayan Forbes Alexbridge. Monte Carlo yakınında ev hazırlığı."
"Sra, Forbes Alexbridge, A montar casa perto de Monte Carlo,"
Owen Forbes, New Hampshire.
- Owen Forbes. Eu sou de New Hampshire.
Yanıt vermiyor.
Sr Forbes. O que?
Hayattasınız, hala yürüyebiliyorsunuz.
Sr. Forbes, vire-se.
Çocukluk yıllarım Bayan Fiske, Forbes-Robertson ve Modjeska ile geçti.
A minha infância, passei-a na companhia da Sra. Fiske, do Forbes-Robertson, do Modjeska.
Daha önce hiç Forbes-Robertson adını duymamıştım.
Nunca ouvi falar do Forbes-Robertson.
İlk ödül, Granville Kupası Görülmemiş Fransızca Çeviri dalında. Kazanan, Forbes Minor.
Agora, o primeiro prémio é a Taça Granville para a Tradução Inédita de Francês, e vai para Forbes Minor.
Forbes Minor, evet.
Forbes Minor, exactamente.
Gel Forbes.
Vá lá, Forbes.
Tüh, kötü talih Forbes.
Que azar, Forbes.
7, Studios, Elstree adresinden Bay ve Bn.
São Mr. E Mrs. P. Forbes, do número 7, Apartamentos Elstree?
Bryan Forbes?
Bryan Forbes?
- Eğer Forbes beni vaktinde bırakırsa.
Se Forbes me deixar ir.
Olacak olan şu ; Forbes'i bugün göremeyeceksin!
Bem, não verei o Forbes hoje, isso é certo.
Adım Noah Forbes, şerif.
Chamo-me Noah Forbes, sheriff.
Jim Mackay, Noah Forbes.
Jim Mackay, Noah Forbes.
Memnun oldum.
Chamo-me Noah Forbes.
Noah Forbes.
Noah Forbes.
- Forbes.
- Forbes.
Forbes'tan aldığımız son bilgide Gestapo'da ikili ajanların bir listesi olduğunu bildiriyordu.
Forbes disse que a Gestapo tinha uma lista de agentes duplos.
- Forbes'un üç çocuğu vardı dedim.
- Disse que Forbes tinha três filhos.
Ben de John Forbes.
Sou John Forbes.
- Sen şu ünlü John Forbes olmalısın.
- Deves ser o famoso John Forbes.
Bir yanındaki daire ise John Forbes adına kayıtlı.
O da porta ao lado está registado em nome de John Forbes.
John Forbes.
John Forbes.
Hatırladığım kadarıyla, kısa bir süre sonra ofisime döndüğümde Yard'dan müfettiş Forbes önemli dosyaları hızlı bir şekilde alıp götürdü.
Se bem me recordo, pouco depois de voltarmos ao meu escritório, chegou o inspetor Forbes da Yard para cheio de energia tomar conta do caso.
Müfettiş Forbes'a telgraf çektim hiç bir ip ucuna rastlamadığını söyledi.
Telegrafei ao Inspetor Forbes, que me disse não ter qualquer pista.
Eğer müfettiş Forbes'den uzak durmak istiyorsanız burda olmadığınızı söylerim.
Eu me apressaria a partir, se não quisesse esbarrar com o Inspetor Forbes.
Müfettiş Forbes'e inancım tam.
Inspetor Forbes, creio.
Değerli bir şey yok.
Nada de valor. - Falamos com o Inspetor Forbes, com o seu tio. - Descobriram algo em Londres?
! Müfettiş Forbes'e ayrıntılı bir telgraf çektim.
Telegrafei todos os pormenores ao Inspetor Forbes.
- Owen Forbes.
Owen Forbes.
Bay Forbes.
Warfield!
Müfettiş Forbes ve amcan ile görüştük. Holmes, bir iki yerle daha görüştü.
Holmes tratou de uma ou duas coisas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]