Friedman translate Portuguese
171 parallel translation
Friedman?
O Friedman?
Yarın sabah Bayan Friedman'a bir düzine gül gönder, lütfen Sal.
Envie uma dúzia de rosas à Sra. Friedman amanhã de manhã, por favor, Sal.
Friedman, üzgünüm ama kalmanız gerekecek.
Friedman, desculpe, mas vai ter de ficar cá.
Friedman hala bizimle olduğuna göre, neden GBH'deki arkadaşınla konuşmuyorsun?
Friedman, já que ainda aqui está, porque não dá uma palavra ao seu amigo na GBH?
Bir şey daha var, gizli ortağın Mario Andretti Friedman kahrolası Ferrari'yi dağıttı.
Outra coisa, o teu sócio secreto, o Mario Andretti Friedman, espatifou o raio do Ferrari.
Bu Dr. Friedman, hastanenin psikiyatri şefi.
O Dr. Friedman é o psiquiatra-chefe deste hospital.
Mitchell Freedman.
Mitchel Friedman?
Aradığınız adam Jack Friedman.
Pergunte for Jack Friedman.
Kien'in benim için ayarladığı görüşmelerden biri misiniz...
Está convidado pelo doutor Friedman-Kien?
Doktorunuz bana söylediği kadarıyla siz gay'siniz.
De acordo com o Dr. Friedman-Kien, você é homossexual.
- Merhaba, Al Freedman.
Al Friedman.
- Bütün saygıma rağmen Bay Friedman, sizin de şunu anlamanız gerek, biz buradayız.
Com o devido respeito, Sr. Friedman, o que queremos que saiba é que nos mudámos para cá.
Nihayet avukatların Beldock ve Friedman'la görüşebildik.
Finalmente fomos ver os seus advogados há dias.
En iyi arkadaşı ve top karşılayıcısı olan Ricky Freeman'ın aynı zamanda karısıyla birlikte olduğunu öğrenmiş.
Disse que tinha acabado de descobrir que o apanhador preferido, o Ricky Friedman, que é também o melhor amigo dele, esteve com a mulher dele.
Ancak Biyolog lmre Friedman, burada hayatın sığınabileceği bir yer olduğunu düşünüyordu.
Mas o biólogo Imre Friedmann pensou que havia aqui um refúgio para a vida.
Bu insanlar da... Bu Larry Friedman. Sinagog'un başkanıdır.
Larry Friedman, presidente da sinagoga e a esposa.
Bay Friedman.
Sr. Friedman.
Merhaba Bayan Friedman.
Olá, Sra. Friedman.
Bu Jennifer Friedman mı?
Aquela era a Jennifer Friedman?
Ben hamile olana kadar bebekten kimseye bahsetmeyeceğiz.
Para que é o vinho? A Sra. Friedman lá de baixo deu-mo.
Çeviri :
Nunca quis saber do Sr. Friedman.
Friedman'larla tanıştırayım, Alex ve Nancy.
Friedmans, apresento-vos o Alex e a Nancy.
Haydi! Friedman'ları ararım.
Vamos, vou telefonar aos Friedmans.
Bayan Friedman.
Sra. Friedman.
Arnold Friedman, babam.
Arnold Friedman, o meu pai.
Oynayanlar Funny Farm çiftliğinden rasgele seçilmiştir.
Elenco escolhido aleatoriamente de "Funny Farm" Fotografia por Arnold Friedman
Babamın adı Arnold Friedman'dı.
O nome do meu pai era Arnold Friedman.
1984 yılında, Amerikan günlüğü Hollanda'dan Arnold Friedman'ın adresine postalanmış bazı çocuk pornosu yayınlarını ele geçirmiştir.
Em 1984, a alfândega americana tinha apreendido alguma pornografia infantil, vindos da Holanda, pelo correio para o Arnold Friedman.
O posta Friedman'ın eline hiç geçmedi ama adı bize bildirilmişti.
Agora, nós nunca tivemos essa encomenda, mas foi reenviado para nós em seu nome.
Posta memuru gibi giyinip kapısını çaldım. Arnold Friedman olup olmadığını sordum.
Eu vesti-me de carteiro, bati à sua porta... perguntei-lhe se era o Arnold Friedman.
Çok iyi hatırlıyorum, ben tam bir çekmeceyi açacakken koşup geldi ve...
E lembro-me que quando estava prestes a abrir uma gaveta, Sr. Friedman correu e disse :
"Anlıyorum Bay Friedman ama evi yine de arayacağız." dedim.
Eu respondi, "bem, isso é óptimo, Sr. Friedman, mas vamos revistar de qualquer maneira."
Bunlara ilave olarak Bay Friedman verdiği bilgisayar dersleriyle ilgili kanıtlar da bulduk.
E através disso, achámos provas de um aluno de informática a ser ensinado pelo Sr. Friedman.
İlk tutuklanan 8 ile 11 yaş arası çocuklarla livata yapmakla itham edilen emekli okul öğretmeni Arnold Friedman oldu.
O primeiro a ser detido foi o Arnold Friedman, um professor reformado, que foi acusado de abusar sexualmente de crianças com idades compreendidas entre os 8 e os 11 anos.
İddiaya göre Arnold Friedman'la oğlu bilgisayar kursu verirken reşit olmayan çocuklara çeşitli şekillerde cinsel tacizde bulunmuşlar.
As acusações eram que enquanto decorriam as aulas de informática, Arnold Friedman e o seu filho praticaram diversas formas de abuso sexual contra os menores.
18 yaşındaki Jesse Friedman da cinsel tacizle suçlanıyor. Ayrıca cinsel ilişkide kullanılma da.
Jesse Friedman, de 18 anos, também foi acusado de abuso sexual e de usar uma criança num acto sexual.
Bu güzel Şükran Günü yemeği için Bay ve Bayan Friedman'ın evindeyiz.
Da casa do Sr. e Sra. Friedman. neste jantar de Acção de Graças mais bonito.
Söylemek istediğiniz bir şey var mı Friedman?
Alguma coisa que queira dizer, Sr. Friedman? És culpado?
Arnold Friedman ve Jesse Friedman'a karşı kamu davası.
O povo contra Arnold Friedman e Jesse Friedman.
56 yaşındaki Arnold Friedman'la 18 yaşındaki oğlu Jesse mübaşirin onları livata ve cinsel tacizle suçlayan 91 iddianameyi okumasını dinlediler.
Arnold Friedman 56 anos de idade e o seu filho Jesse de 18 anos ouviram o oficial de justiça ler uma acusação de uma contagem de 91 acusando-os de sodomia e abuso sexual.
Arnold Friedman, iddialara cevabınız nedir?
Arnold Friedman, como se defende desta acusação?
Suçsuzum. - Jesse Friedman, iddialara cevabınız nedir?
E Jesse Friedman, como se defende desta acusação?
Arnold Friedman ödüllü bir öğretmendi.
Arnold Friedman era um professor ganhador de prémios.
Çocukların çoğu Bay Friedman'ın onları yoklamaya çalıştığını söylemişti. Tahminime göre, bazı tavırlarına cevap verip vermeyeceklerini görmek istiyordu.
A maioria das crianças começaram a explicar como o Sr. Friedman iria tentar testá-los, penso eu, na minha opinião, assim como se eles fossem receptivos a alguns dos seus avanços
Friedman davasında temel ithamlar tamamen mantık dışıydı.
No caso Friedman a base das acusações eram totalmente implausíveis.
Kafalarında kötü düşünceler ve entrikalarla Arnold Friedman'a iftira attıklarını Jesse'yi de yaktıklarını zannetmiyorum.
Eu não creio que eles estão por aí sentados com algum tipo de conspiração diabólica para irem para a rua e acusar falsamente o Arnold Friedman ou o Jesse Friedman.
Bu davada her 2 dava arasında görüşmeler oldu. Savcılar, aileler, savunma avukatları bir araya gelip Arnold Friedman'ı ne yapacaklarını konuştular.
Neste caso, houve consultas entre ambas as partes, o escritório de advogados do distrito, as famílias, os advogados de defesa, que diz respeito ao Arnols Friedman.
Friedman'lar orada bulunmuş olan çeşitli kişilerle konuşmamızı önerdi.
Os "Friedman" sugeriram-nos falar com varias pessoas no qual estaria presente na hora.
Bay Friedman'la ailesi için jüri odalarından birini ayarladım. Oturup önlerindeki seçenekleri tartışacaklardı.
Eu arranjei para o Sr. Friedman e para a sua família uma sala de júri onde eles se pudessem sentar e eles pudessem discutir as opções para se declarar.
Ben o odaya hiç girmedim. Sadece bir kere bay Friedman'a ne karar verdiğini sormak için kapıyı çaldım. Fakat içeriden çok fazla bağırma, çağırma çığlık sesleri geliyordu ve insanlar ağlıyordu.
E enquanto eu não entrava no quarto excepto para bater à porta e dizer onde estávamos em relação ao que o Sr. Friedman queria fazer, ouve muita gritaria e choro e gritaria a se passar dentro daquela sala.
Eski öğretmen Arnold Friedman Nassau mahkemesi çıkışı herhangi bir yorum yapmadı ama içeride, kırkı aşkın livata, cinsel taciz ve çocukların sağlığını tehlikeye atmak iddialarını kabul etti.
Antigo professor de Nova Iorque Arnold Friedman não tinha nada a dizer quando saiu do tribunal de Nassau County no Minosota mas dentro, ele deu-se como culpado de mais de 40 casos de abuso sexual sodomista, e pondo em perigo o bem-estar de uma criança.