English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ F ] / Futura

Futura translate Portuguese

1,142 parallel translation
Ve gelecekteki gebelikler için bu her zaman iyi bir belirtidir.
E isto é sempre um bom sinal para uma futura gravidez.
Gelecek derken ne demek istiyorsunuz?
Porque disse futura?
Anlaşma maddelerine uyulmaması durumunda Mösyö de Montalieri'nin gelecekteki karısına vereceği 2000 frank meblağın da sonlanmasına neden olacaktır. "
O incumprimento deste cotrato... determina uma pensão de £ 2,000... pagas pelo Sr. de Montalieri à sua futura esposa. "
Gelecekteki karım istediği şeyle ilgilenebilir.
Vejo que a minha futura noiva... está bem segura dos seus interesses.
Bayan "Özgürce konuşabilir miyim" i görür gibiyim?
É a futura Sra. "Permissão para falar"?
Gelecekteki saldırıları genetik havuzun o bölümünü yok ederek önlüyoruz.
Cura-se a futura agressão retirando essa parte da mistura genética.
Akşamları doğmamış çocuklarına veba ve hastalık bedduaları edersiniz.
Vão adormecer a amaldiçoar a futura descendência dele.
- Yakında olacak eski karısı.
- Futura ex-mulher.
Gelecek bir durum.
Uma situação futura.
İşte bugün ergenliğin için öğrenmenin iyi olacağı dikkat çekici bir kelime
Aqui tens uma frase que deves aprender para a tua vida futura :
Bay Ginsberg, asla gelecekte ki karısı ile tanışamayacak "
O Sr. Ginsberg nunca teria encontrado a futura esposa dele
Belki indirimli maden işleri... ilgilenirsiniz.
Talvez eu pudesse interessá-los com algum desconto de mineração futura.
Karım olacak kişiye...
Para a minha futura esposa.
Umarım bu, vergi ihlâli yapacakların gözünü korkutur.
Esperemos que isto o desencoraje de violência futura.
Evet, fotoğraf çekmesi için birilerini tuttuk. Ama bunlar reklam amaçlıydı.
Tínhamos alguém tirando fotos, mas para publicidade futura.
Ayrıca büyük ihtimalle Morgan onla evlenecek. Arkadaşlarının müstakbel eşini becermek iyi değildir. Yanlış bir şey.
E como aposto que o Morgan acaba casado com ela há um limite para se comer a futura mulher de um amigo...
- Barda müstakbel eşimle içki içiyordum.
Mas no bar, a beber com a minha futura.
Gelecekte terapi gerekebilir.
Agora não passa de uma futura conta do psiquiatra.
Ağabeylerim taht için bana meydan okumuştu. Ben de ileride bunu yaşamasınlar diye çocuklarımla ilgilendim!
Meus parentes desafiaram-me pelo trono, então eu poupei os meus filhos de uma futura decepção!
Bu saç modeli geleceğin Bayan Odom'unu belirliyor.
Esse penteado é definitivamente adequado à futura ex-Dona Joe Odom.
1975 yılında... İlk ortak Amerika-Sovyet uzay araştırması kapsamında, Apollo-Soyuz roketi, gelecekte de ortak çalışmalar yapma umuduyla fırlatıldı.
Depois, em 1975, a primeira missão conjunta no espaço soviético-americana, Apollo-Soyuz... aumentou a esperança de cooperação futura.
Sonraki uzay istasyonu için önerdiğimiz isimlerden bir tanesi Rusça'da "özel kamara" anlamına gelen "kyuta"
Uma das coisas que sugerimos para uma futura estação espacial : Em russo chama-se "kayuta", o que significa "compartimento privado".
Burada yapılan araştırmalar gelecekteki Uluslararası Uzay İstasyonları'nın planlanması açısından hayati önem taşıyor.
A pesquisa hoje feita aqui é vital... para o planeamento da futura Estação Espacial Internacional.
Nişanlımı kucaklıyorum Hiç kimsenin işi değildir
Estou a abraçar a minha futura mulher!
Gelecekteki kraliçem sende hayat bulabilir.
Podias ser o hospedeiro da minha futura rainha.
Aralarındaki fark, Richard'a doğruyu söylemek onu gelecekteki incinmelerden korur. Ama sen ve Georgia için, bu geçmişte kaldı, ve...
Ao contar-lhe vai protegê-lo de uma dor futura.
Eğer müstakbel gelin bunları görürse...
- Se a futura noiva visse isto...
Arkadaştan ziyade, gelecekteki saadetimiz için sağlam bir temel attığımızı düşünüyorum.
Gosto de pensar que é mais uma fundação sólida para a felicidade futura.
Lisede çok popülermiş, ki gelecekteki karısıyla da burada tanışmış.
Era muito conhecido no liceu, onde conheceu a futura mulher.
Öyle bir şekilde kazanmak ki, potansiyel şikayetçiler de caysın. Anlatabildiysem.
Mas sim evitar qualquer queixa futura se é que me entende.
Springfield hidroelektrik barajının yapılacağı yer.
O local da futura Barragem Hidroeléctica de Springfield!
Ne yazık ki, Bay Neelix, Kes'in tarif ettiği şeyin gerçekleşmesi, gelecekte en imkansız olanı.
Felizmente, Sr. Neelix, o que Kes esteve descrevendo é meramente uma possibilidade futura.
- Pekala, Jack... sonraki kazımda bana katılmak ister misin?
Certo, Jack quer juntar-se a mim na minha futura escavação?
Geleceğin kraliçesi olarak...
Como futura rainha...
Yakında Ölecek-Şanslı-Damat kim?
Quem é a sortuda futura vítima de assassínio?
Şu anda halkımın gelecekteki mutluluğu sizin ellerinizde. Ve bu Krallığın huzuru da!
Está nas vossas mãos, neste momento, a futura felicidade do meu povo e a paz deste reino.
- Müstakbel gelini ile birlikte.
- Com a sua futura noiva.
- Anne adayımız mı?
- A futura mãe?
Anne olduğu için avuç dolusu para vermek çok saçma değil mi?
É mau dar dinheiro como presente à futura mãe?
Benim adım yani bebeğimin gizli ismi kızım olduğu zaman koymayı planladığım isim.
É o nome secreto que inventei aos onze anos, para a minha futura filha.
Bana söylemek istediğin gerçekten önemsediğin, hayallerini, korkularını rüyalarını paylaşan, gelecekte çocuklarının annesi olabilecek kadından sadece ağzına alma olayı yüzünden mi vazgeçiyorsun?
Estás a dizer-me que abdicarias de uma mulher que te ama realmente, que partilharia das tuas aspirações, dos teus medos e dos teus sonhos, a futura possível mãe dos teus filhos, tudo por causa de um broche?
Gelecekte ki Kaptan asistanını kontrol ediyordum.
Só quero ver como está minha futura assistente de Capitã.
Yakın zamanda yaptıkları, ya da gelecekte yapacakları,... babamı geri getirir mi?
Podem as suas recentes acções, ou qualquer futura acção, fazer o meu pai regressar dos mortos?
Geleceğimin - sanırım ona "ruh eşi" diyorsunuz - beni öyle görmesini istemiyorum.
Não queria que a minha futura, penso que poderia chamar-lhe "alma gémea", me veja assim.
İlk olarak, gözün alabildiği kadar büyük çiftlikler kurduk.
A princípio, pensámos em construir, em deixar algo para a geração futura. Quintas, até perder de vista.
Sen geleceğin çocuk doktorusun.
Você é uma futura pediatra.
... gelecekteki karının evine.
Sua futura esposa.
Yani müstakbel esiniz. bayan Anita Singhania degil de, baskasi mi?
Sr. Dev, está a dizer que a sua futura esposa não é a menina Anita Singhania, mas outra pessoa?
belki şimdi ters gelebilir ama sonra,..... efendimiz senin ailenin geleceği için paraya ihtiyacın olduğunu anlayacaktır.
Deus entende que você precisa de dinheiro para sua futura família.
Şu hoş tonlar gelecekteki Kraliçe için mi?
São essas as doces maneiras da futura Rainha?
- Evet! İşte! - İşte!
À futura Rainha!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]