Gargamel translate Portuguese
133 parallel translation
Gargamel gibi.
É uma "penca".
Şirine oraya Gargamel'in ajanı olarak gönderildi ve görevi Şirinler'in köyünü yok etmekti. Gargamel yarattı.
Foi o Gargamel.
En olası şüpheli sensin, Gargamel.
Você é o principal suspeito, Gargamel.
Eğer Gargamel yapmadıysa kim yaptı?
Se não foi o Gargamel, quem foi?
Ben de Gargamel'im.
- E eu sou um duende verde!
Aman Tanrım, "Gargamel" Saat 2 yönünde.
Meu Deus, é o Lord Voldemort às 2h.
Bir adamı alıp Şirinler'in bir bölümünde oynattınız ve adam Gargamel'e benzemiyordu bile.
Aceitaram um tipo que encenou sozinho um episódio dos Smurfs e que nem sequer imitava o Gargamel direito.
Ama hükümet şirinlerden çok Gargamel'e dönüşmüş.
Acabou por se revelar mais utópico que "O Meu Pequeno Pónei".
Gargamel'e göre bile fazla bu, değil mi?
Bem, isso não é muito como "O Meu Pequeno Pónei", pois não?
Bazen Gargamel'e duyduğu inişli çıkışlı sevgisi ve göz tembelliğiyle bunaltırlar insanı.
O que é o Gazzola's? Um lugar imundo com uma espectacular pizza mal feita situada na Rua Kinzie, 316, Chicago, Illinois.
Bazen Gargamel'e duyduğu inişli çıkışlı sevgisi ve göz tembelliğiyle bunaltırlar insanı.
Às vezes é um totó com um olho preguiçoso e uma relação de amor-ódio com o Gargamel.
Bu akşamın seçmeleri arasında ColecoVision'dan "Gargamel Kalesi'nde Şirinleri Kurtarmak" Atari'den "Kurabiye Canavarı Acıktı!" ve sizin gibi metin tabanlı heyecan meraklıları için Zork!
A selecção desta noite inclui o "Smurf Rescue in Gargamel's Castle" da ColecoVision, o "Cookie Monster Munch" da Atari, e para os aficionados de aventuras textuais, "Zork". Escolhe-me, escolhe-me.
Gargamel'in şatosu!
O covil do Gargamel.
Şirin Baba onları aramaya çıktığında Gargamel onu da yakaladı.
Quando o Pai veio buscá-los, o Gargamel também o apanhou.
Kötü büyücü Gargamel.
Gargamel, o malvado feiticeiro.
" Gargamel'e ihanet ettim ama hiç umurumda değil.
E traí o Gargamel e não estou nada ralada.
O bölgeler Gargamel'in şatosuna çok yakın.
Não! Esses campos estão muito perto do castelo de Gargamel.
- Gargamel!
Gargamel!
Gargamel!
É o Gargamel!
İlkel mi? Bence bir daha düşün Gargamel.
Que tal esse primitivismo, Gargamel?
Bir dahaki sefere Gargamel!
Ainda não é desta, Gargamel!
- Şirin Baba! - Gargamel!
A minha anca!
Keyfine bak Gargamel!
Embrulha, Gargamel!
Ben yüce ve kudretli Gargamel'im!
Eu sou o grande e poderoso Gargamel!
Gargamel.
- Gargamel.
Benim yardımımla bütün dünya Gargamel'in bir dahi olduğunu öğrenecek.
Com a minha ajuda, todo o mundo conhecerá o génio de Gargamel.
Senyör Gargamel, açık konuşacağım.
Señor Gargamel. Serei franca...
Senyör Gargamel, anneme yaptığınız şeyi tekrar yapabileceğinizi garanti etmeniz lazım, hem de çok daha büyük ölçekte.
Señor Gargamel, tem de me assegurar, querido, que consegue recrear o que quer que fez à minha mãe, mas numa escala massiva.
Gargamel.
Gargamel!
Ah Gargamel, yine bizi alt etmeyi başardın.
Gargamel, parece que foste outra vez mais esperto que nós.
Gargamel diğer Şirinleri tuzağa düşürmek için beni yarattı.
Fui criada por Gargamel como armadilha para os outros Smurfs.
- Gargamel mi?
- Gargamel?
Görüyor musunuz? Bu dünyada Gargamel'i tutacak zindan daha yapılmadı.
Não há masmorra que consiga conter magos como o Gargamel.
- Bu Gargamel!
- É o Gargamel!
- Baba! - Ne duruyorsun Gargamel?
Por que esperas, Gargamel?
Tüm gücün bu kadarcık mı Gargamel?
É só este o teu poder, Gargamel?
- Gargamel onu yakaladı.
- O Gargamel apanhou-o.
Gargamel eskisinden çok daha güçlü.
O Gargamel está mais poderoso que nunca!
Tam bir budalasın Gargamel.
És um lorpa, Gargamel.
Şirinleri öldürmeyen şey Gargamel'i daha güçlü yapar.
O que não te mata só me faz mais forte.
Gargamel, pabucu yarım, çık dışarıya oynayalım!
Anda cá para fora brincar!
Hey, Gargamel.
Gargamel!
Yumurta ye Gargamel!
Toma uma gema, Gargamel!
Acele et, Gargamel'e fazla direnemezler.
Depressa, eles não o aguentam muito tempo.
Gargamel, al sana küçük bir New York hatırası.
Gargamel! Toma lá uma recordação da Grande Maçã!
Gargamel'in muhteşem gücüne tanık olun.
Observem o meu grande poder!
"Ulu büyücü?"
Grande Gargamel!
- Gargamel!
- Gargamel!
Grace, işte bu Gargamel!
Grace, aquele é o Gargamel!
- O da ne?
Gargamel!
Gargamel!
Gargamel!