Gatsby translate Portuguese
251 parallel translation
- Ben kimseyi tanımam. - Gatsby'yi tanıyorsundur.
Eu não conheço ninguém.
- Kendisi komşumdur.
Deve conhecer Gatsby. É meu vizinho.
- Gatsby?
Gatsby?
Hangi Gatsby?
Qual Gatsby?
Bu tavrım, bir tek komşum Gatsby için geçerli değildir.
Apenas o meu vizinho, Gatsby, ficaria imune à minha repulsa.
Hayatta hoşlanmadığım her şeyi temsil etse de,
Gatsby, que representava tudo aquilo que desprezo abertamente.
Gatsby'nin kendisi hoşlanmadıklarım arasında değildi.
Pois Gatsby acabou por revelar-se íntegro.
En az iki haftada bir, parti şirketinden bir ordu, yüzlerce metrelik bir çadır tentesi ve bir sürü renkli ışıkla Gatsby'nin bahçesine gelirdi.
Pelo menos de 15 em 15 dias, surgia um batalhão de fornecedores com tendas enormes e luzes que iluminavam os jardins de Gatsby, qual árvores de Natal.
Diğerleri otomobilleriyle Long Island'a gelip, kendilerini her nasılsa Gatsby'nin kapısında, girebilmenin tek koşulunun basitlik olmak olduğu bu partilerde bulurlardı.
Entravam em carros que as levavam a Long Island e apareciam à porta de Gatsby, exibindo uma candura que, só por você, lhes permitia juntarem-se à festa.
Gatsby adında bir adamın evindeydi.
Na casa de um tal Gatsby.
Bay Gatsby, sizi partisinde görmekten onur duyar.
Sr. Gatsby gostaria muito que fosse à festa dele hoje esta noite.
- Gatsby.
Gatsby.
Bay Gatsby, bir adamıyla davetiye gönderdi.
Sr. Gatsby mandou-me um convite pessoal.
"Binbaşı Jay Gatsby'ye, kahramanlıklarından dolayı."
"Ao Major Jay Gatsby, por bravura excepcional."
Gatsby...
Gatsby...
Uzun zamandır tanıyor musun onu?
Conhece o Gatsby há muito tempo?
- Bu Bay Gatsby.
O sr. Gatsby.
Bay Gatsby'le öğlen yemeği yiyorduk.
Apenas vim almoçar com o sr. Gatsby.
Ama o Gatsby'yi görmek istiyor mu?
Mas ela quer ver o Gatsby?
Bay Gatsby beni çimleri biçmem için gönderdi.
Sr. Gatsby mandou-me cortar a grama.
- Bay Gatsby'den.
Da parte do sr. Gatsby.
- Bay Gatsby'den.
Da parte do sr. Gatsby. Entre.
Daisy, seni komşum Bay Jay Gatbsy ile tanıştırayım.
Daisy, apresento-lhe o meu vizinho, sr. Jay Gatsby.
- Bay Gatsby, bu kuzenim Daisy.
Sr. Gatsby, a minha prima, Daisy...
Dans ederdik seninle, burada, senin bu büyüleyici evinin salonunda!
Dançaríamos aqui mesmo, no salão da sua casa, Jay Gatsby.
Benim genç ve tatlı teğmenim, Jay Gatsby!
Meu terno e jovem tenente Jay Gatsby!
Çünkü zengin kızlar fakir erkeklerle evlenmezler, Jay Gatsby.
Porque as meninas ricas não se casam com rapazes pobres, Jay Gatsby.
- Son zamanlarda Gatsby'le pek yakın.
Tem andado muito na companhia de Gatsby.
Jay Gatsby. Sizi gördüğüme sevindim.
Jay Gatsby, estou muito feliz em vê-lo!
- Gatsby ve bir grup insanla birlikteydi.
Estava com Gatsby e outras pessoas. Diga-me Nick,
- Gatsby onlardan değil. - İnanmam...
O Gatsby, não.
- Hayır, Beluga değil.
Não o Beluga, o Gatsby.
- Bay Gatsby?
O sr. Gatsby.
Öğrenmek istediklerini neden Bay Gatsby'ye sormuyorsun?
Se quer informações, porque não fala com o sr. Gatsby.
Gatsby hakkındaki merak doruğa ulaştığı sırada, bir Cumartesi gecesi evinin ışıkları yanmadı.
Quando a curiosidade em relação ao Gatsby estava no auge, a casa dele não se iluminou, naquele sábado à noite.
Jay Gatsby!
Jay Gatsby!
Bay Gatsby, duyduğuma göre Oxford'luymuşsunuz.
Sr. Gatsby, sei que se formou em Oxford.
Tam şuraya oturup, Bay Gatsby'nin söyleyeceklerini dinleyeceğim.
Vou sentar-me aqui e ouvir o que o sr. Gatsby tem para me dizer.
Günün geri kalanını, polisler, fotoğrafçılar ve gazetecilerin, Gatsby'nin evine akını olarak hatırlayacağım.
Recordarei do resto daquele dia como um entra-e-sai incessante de policiais, fotógrafos e jornalistas na casa de Gatsby.
Size nasıl ulaşacağımı bilmiyordum, Bay Gatsby.
Eu não sabia como entrar em contacto contigo, sr. Gatsby.
Ne isteyeceğinizi bilmiyordum, Bay Gatsby.
Eu não sabia o que iria querer, sr. Gatsby.
Gatsby mezarını kendi kazdı.
Gatsby teve o que merecia.
Daisyler'in rıhtımındaki yeşil ışığı ilk gördüğünde, Gatsby'nin hissettiği hayranlık geldi aklıma.
Recordei o ar maravilhado de Gatsby ao descobrir a luz verde do cais de Daisy.
Günaydın Bayan Gatsby. Günaydın Bayan Tibbs.
- Bom dia, Sra. Gatsby, Sra. Tibbs.
Tünaydın Bayan Gatsby.
Boa tarde, Sra. Gatsby.
- Ah, Gatsby çocukları.
- Ah, rapazes ricaços.
- Tanrım, o bir Gatsby.
- Oh, Cristo, é uma ricaça.
- Gatsby, tabi ki.
O Gatsby, claro.
Ben Gatsby.
Sou Gatsby.
- Gatsby.
O Gatsby.
Söyle, kim bu Gatsby denen adam? İçki kaçakçısı falan mı?
Quem é este Gatsby?