Gecici translate Portuguese
5,178 parallel translation
Geçici CEO'sun.
És a presidente temporária.
Bu sadece geçici bir şeydi biliyorum ama bana bir acil kurul toplantısı çağrısı yapmam için gerekli yetkiyi verdin.
Eu sei que era temporário, mas pude marcar uma reunião de emergência.
İçimde güçlü bir his var, içimizden birisi geçici olarak koruyucu olacak.
Tenho um forte sentimento que um Controlador temporário seja nomeado entre nós.
İletişiminizi gizlemek için geçiçi bir sistem kurmalısın.
Criaram um sistema de rede temporário para encobrir as vossas comunicações.
Francesca'nın kalbi şu anda stabil durumda ama en kısa zamanda geçici bir önlem de olsa kalp pili takmalıyız.
O coração de Francesca foi estabilizado, por enquanto, mas vamos ter de implantar um pacemaker imediatamente.
bu geçici de olsa kanamayı kontrol altına alabilir.
Podes conter temporariamente a hemorragia.
Geçici bir hevese kapılacak olsam, belime dövme yaptırırım.
Se quisesse entrar numa moda, arranjava uma tatuagem ao fundo das costas.
Bu geçici.
Isto é temporário.
Geçici olarak, kendine bir yer bulana kadar.
Você sabe, é temporário só até ela encontrar um lugar.
Taktığımız geçici kalp pili işe yarıyor demek ki.
- Como te sentes, Frankie? - Ela ganhou-me na corrida.
Evet ama geçici bir şey... - Bakın, bakın, bakın.
É uma moda passageira.
Geçici vizem vardı.
O que aconteceu?
- Babam bunun geçici olduğunu söylüyor.
O pai diz que é temporário. Ele está na cadeia da República.
- Babam bunun geçici olduğunu söylüyor.
O pai diz que é temporário.
Art, geçici şefin bir numaralı önceliğinin büronun problemli çocuğunu dizginlemek olduğunu söylemişti.
O Art disse que a principal prioridade de um Chefe interino é controlar o problemático da esquadra.
- Müdür, Art'ın geçici şef seçimi ile aynı fikirde.
O diretor está inclinado a concordar com a escolha do Art para chefe interino. E quem é?
Geçici olarak İstihbarat'a katıldı.
Ela vai estar temporariamente na Inteligência.
Geçici bir şey olması gerekiyordu sen de biliyorsun.
Era para ser temporário.
Sanırım annem bir süre bizden sakladı.. Ah. Babam, geçici Kraliçeyi kendine göre karşılar.
Acho que a minha mãe a escondeu de nós por um tempo. O meu pai acolhe a Rainha temporária à sua maneira.
Archie Bunker'ın salonundaki televizyonunun bir tüpü geçici olarak eksik olabilir bende de boş boş duran bir likit nitrojen akış cihazı vardı...
A televisão da sala do Archie Bunker pode não ter um tubo, mas é só temporário, e tinha o dispositivo da corrente de azoto líquido.
Mahzenini geçici olarak hapis olarak kullanacağımızı söyle.
Diga-lhe que vamos utilizar a cave como prisão temporária.
- Geçici şok geçiriyor.
- Está a entrar em choque temporário.
Frontal ve geçici loblardaki körelme FTD'yi doğruluyor.
Atrofia dos lobos frontal e temporal confirmam a DFT.
Sanırım suda aşırı kaldığından geçici işitme kaybı yaşıyor.
Imagino que ele sofra de perda de audição por demasiada exposição à água.
Geçici, değil mi?
É temporário, não é?
Yan yol, çevresel çalışmalar için geçici olarak durdurulmuş.
O desvio foi adiado para estudos ambientais.
- Sezon 1, Bölüm 19 "Geçici Antlaşma"
Traduzido por : * Maston * * moranguita920 * paulacoelho *
Ama gerçekten anlamıyorum ne... kadar çok ilaç... geçici bir çözüm olarak yapabiliyor ve bunları kullanmak asla.
Mas o que realmente não entendo... é como consegue trabalhar ao redor de tantas drogas... e nunca usá-las.
Sosyal hizmet istemedim bana bir geçici gerçekleşti.
Não queria que o serviço social levasse-me a um lugar temporário.
Geçici bir yer. Yeni bir İn bulana kadar.
É uma solução temporária, até encontrarmos um novo covil.
Ve hedeflerimize ulaşabilmek için yeni geçici gece vardiyası şefimiz
Para ajudar a alcançar os objectivos, o chefe provisório do turno, Drª. Jordan Alexander.
Gelip geçici bir heves.
É uma mania.
Sana geçici bir kimlik, temiz bir araba ve bu olaylar durana dek kalacağın bir yer ayarlayacak.
Ele vai arranjar-lhe uma identidade temporária, um carro não registado e um lugar para ficar até isto passar.
Her iki şekilde de, um... Sadece geçici bir ilgi olduğunu sen, ben üzerinden olduğumu söyleyebilirsin.
De qualquer forma... pode dizer-lhe que desisti, foi apenas um interesse passageiro.
Bu sadece geçici bir düşüş.
É uma queda temporária!
- Burası geçici bir yer.
É temporário.
Yerime geçici bir adli tıp uzmanı gelecek. Susie de labaratuvar da iş başında olacak.
Assim sendo, vai haver a substituição temporária da médica legal.
Geçici adli tıp uzmanı yolda. Kurban Judith Barnett.
O aparelho para a temperatura vem a caminho.
Şimdilik geçici olarak. Belki olursun, belki olmazsın.
Acho que era o que se passava ali, e...
Geçici olarak kaldırmanı istiyorum.
Eu quero que o suspendas temporariamente.
ACN Digital geçici editörü değil mi o?
Esse não é o editor temporário da ACN Digital?
Ben Sloan Sabbith, geçici süreliğine Will McAvoy'un yerine sunuyorum.
Sou a Sloan Sabbith a preencher o lugar do Will McAvoy.
Wyoming'in geçici valisi olarak da aynısını yapacaksın.
E fará o mesmo enquanto governador provisório do Wyoming.
Sen bütün bölgenin geçici kanun adamı olacaksın.
Vais ser o xerife provisório de todo o território.
Wyoming'in yeni geçici valisi.
Vem gente a caminho, o novo governador provisório do Wyoming.
Geçici olarak.
Temporário.
~ Geçici olarak mı?
Temporário?
~ Geçici de olsa, aynı çıkarları paylaşıyoruz. ~ Ah, anladım.
- Temporariamente, temos um interesse comum. - Estou a ver!
Kurtarılanlar beslendi, giydirildi, bakıldı ve geçici tesislere gönderildi.
Eles vão ser alimentados, vestidos, cuidados, e transportados para um centro transicional.
Aynen. Hepimizin başına gelen geçici bir hıçkırık gibiymiş.
Isso mesmo, um pequeno soluço por que todos nós passamos.
Geçici salınım ne durumda?
E a ressonância temporal?