English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gentleman

Gentleman translate Portuguese

43 parallel translation
Her görüşmemizde, hep mükemmel bir beyefendi gibi davrandınız.
Sempre que saímos juntos, foi um perfeito gentleman.
Yani... Ardaşlığımızı tehlikeye sokacak hiç bir şey yapmak istemiyorum.
Pois... o facto de o senhor ser um perfeito gentleman, não é muito lisonjeiro.
As for those jobs, that gentleman is handing out...
Quanto àqueles trabalhos, que aquele cavalheiro está a conduzir...
# # A gentleman's got a walking stick, a seaman's got a gaff
# # Um cavalheiro tem uma bengala, um marinheiro tem um gancho
"Centilmen Jim" Corbett'e.
"Gentleman Jim Corbett".
Yahudi yargıç Harold Stone, için çalışıyordum.
Trabalhei para o juiz Harold Stone, um "gentleman" Judeu.
Ed onları dün benim için Gentleman Jim'den aldı ve beraber taktık.
O Ed comprou-mas ontem, no Gentleman Jim's, e instalámo-las juntos.
Gerçek bir beyefendi!
Que bom gentleman!
Beyler.
Gentleman.
414 numara : Elizabeth dönemi portre, Bir Portly Beyefendisi.
o lote 414 o belíssimo quadro elizabetano "A Portly Gentleman".
Ve ben, Herbert Arthur Runcible Cadbury hizmet etmek için doğdum... ve onun beyfendinin uşağı veya siz amerikalarının dediği gibi kahyası oldum.
E eu, Herbert Arthur Runcible Cadbury nascido para servir prestes a tornar-se o seu gentleman's gentleman ou como vós Americanos costumam dizer, seu mordomo.
- Ortağın gibi biraz kibar olsana.
- Seja gentleman, como Ray.
7 metre uzunluğundaki Gentleman's Daysailer yelkenli teknesi.
O barco à vela de 7 metros.
The Gentleman Daysailer şu anda tekrar satışta ve sanırım siz 18.000 dolarlık bir teklif yapmıştınız.
O barco à vela está novamente disponível. Julgo que licitou 18 mil dólares?
Bu yüzden ona "Arayan Beyefendi" diyor olamazlar mı?
Já pensaste que é por isso que ele é o "Gentleman Caller"?
Adam son derece çekici ve akıllıymış... fakat umulmadık bir biçimde şerefliymiş... ve kadın yıllar boyu çalışırken... tüm duygularını acımasızca... bastırdığını farketmiş.
Era um homem inteligente e encantador, além de um gentleman. E ela percebeu que os anos a trabalhar, afastada das emoções, a haviam amaciado.
It is indeed their first participation since The passing on of Gentleman Cheek.
É na verdade a sua primeira participação desde A passagem do cavalheiro Wong.
Çok centilmensin değil mi?
O sr. é um gentleman, sim.
Beyefendi ol ve hemen onu evine götür ve sen de evde kal.
Seja um gentleman e leve-a para casa agora e fique lá.
En azından Salvato bir beyefendiydi.
Ao menos Salvato era um gentleman.
* god rest ye merry gentleman, let nothing you dismay *
" Que Deus os faça descansar felizez, cavalheiros não há o que temer.
Zaman, bir beyefendidir.
O tempo é um gentleman.
Fazlasıyla memur ve nazik.
Ela é muito Officer and a Gentleman. Quer muito avançar devagar.
Eğer kendi Shirley Temples'ını ödemeseydin, bir centilmen olamazdın.
Eu não seria um gentleman se a deixasse pagar pelo seu Shirley Temples.
"An Officer and A Gentleman." 1982.
"An Officer and a Gentleman." 1982.
Ve birde beyler kulübünün çatısında gece 3'te kuyruklu yıldız izleme olayı var.
E houve o seminário de observação de cometas à 3 : 00 que deu no telhado do... "Gentleman's Lounge"?
Shea, would I be correct, in referring to this gentleman as a playa with mad game, yo?
Shea, estava correcto chamar este cavalheiro de garanhão?
Kanguru kavgası yapanlar gibiyim adı Gentleman Jack olanlar gibi.
Sinto-me como um canguru a lutar contra cavalheiros andantes.
Officer ve Gentleman'deki gibi mi?
Como em "A Força do Destino"?
Officer ve Gentleman'deki gibi.
Como em "A Força do Destino".
Bir beyefendiydi o.
Mas sim, um "gentleman".
Pekâlâ, bence Officer and a Gentleman yapalım.
Muito bem, estamos a pensar em "Oficial e Cavalheiro"?
Senin First Gentleman'ın olarak.
Eu como primeiro cavalheiro.
Hayır, tam bir centilmendi.
Foi um perfeito gentleman.
Senin mükemmel bir centilmen olduğunu söyledi.
Ela disse que eras um perfeito gentleman.
Bazı Gentleman Dave beni ara.
Alguns me chamam Gentleman Dave.
Beyefendi.
Gentleman.
Dostum tam bir beyefendisin.
Meu, és cá um gentleman.
Michael'ın gecelere döndüğünü herkes biliyor D.C'deki neredeyse tüm gay barlarda "Centilmen John" olarak tanınıyor.
Michael foi a um dos bares gays mais liberais da capital, que se chama Gentleman John's.
Kral Tut, Orka, Katil Güve March Harriet, Zodiac Efendisi, Gentleman Ghost.
O Rei Tut, a Orca, o Traça Assassina, a Marcha Harriet, o Mestre Zodíaco, o Fantasma Cavalheiro.
O gerçek bir centilmendi.
Ele era um verdadeiro gentleman.
- Bayan Şans. - Gentleman's Quarterly.
- Senhora sorte.
Sen, Arayan Beyefendi olacaksın.
És o "Gentleman Caller".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]