Gizli translate Portuguese
26,210 parallel translation
Bu "Black ops" ( Gizli operasyonlar )
São operações secretas.
Öf be Han ağız kokunun gizli silahın olduğunu bilmiyordum.
Raios, Han, não me dei conta que o mau hálito era a tua arma secreta.
O onun beyninin en gizli yerinde durarak onunla oyun oynuyor.
Não te canses, amigo. Ela andou a vasculhar-lhe o cérebro, a brincar com os refúgios do subconsciente dele. Sabe Deus o dano que ela causou.
Pekâlâ, bunu işi halletmenin en etkili yolu gizli ve sistematik bir yaklaşım olur.
Certo, a maneira mais eficaz de fazer isto é com uma abordagem discreta e sistemática.
Neden gizli bir bilgiyi baş şüphelimiz olduğu kesin olan adama ifşa ettin ki?
Porque divulgas informação privilegiada a um tipo que agora é claramente o nosso principal suspeito?
Gizli görevde olduğumuzu unutmayın.
E lembrem-se... Estamos sob disfarce, sim?
Evet, bilimsel uzmanlığın gerekiyor. Gizli olman gerek.
Sim, a tua experiência cientifica num assunto discreto.
Üç yıl sonra ülkedeki en büyük gizli seks kulübünü yürütüyordu.
Em três anos, ele estava a gerir o maior sex-club do país.
Dean Cooper son birkaç haftadır gizli bir şekilde altı haneli ödemeler yapmış.
Dean Cooper fez vários pagamentos de seis digitos para si nas últimas semanas.
O ödemeler onun tarafında gizli olabilir ama benimkinde değil.
Esses pagamentos foram feitos das contas dele, não da minha.
Ne tür yasal bir işte müşteriler ödemeleri gizli bir şekilde yapar ki?
Em que tipo de negócios legitimos os clientes escondem os seus pagamentos para si?
Bu gizli bir bilgi.
Isso é informação privilegiada.
Bu yüzden Boris'in hamamında gizli görevdeydik.
Tinhamos que nos inlfiltrar na Casa de Banhos do Boris.
Anlamadığım şey ise dedektifin anneme gizli bilgileri benim sızdırmış olabileceğimi nasıl düşündüğü?
Mas o que eu ainda não entendo, é como a detective pode pensar que sou eu que dei informações sensiveis à minha mãe.
Londra'da en gizli konuları bile ayrıntılı şekilde çalışırız.
Em Londres, fazemos estudos exaustivos sobre o tópico mais arcano.
Tamam majestelerinin gizli pislikleri ile ilgili ne buldun?
Muito bem, o que descobriste sobre os Idiotas Secretos de Sua Majestade?
Onlar Nazilerin ilk zamanında başlayan dünyaya hükmetmeyi amaçlayan sapkın gizli bir kardeşlik.
Eles eram uma fraternidade secreta retorcida interessados na dominação mundial que patrocinaram os dias iniciais do partido Nazi.
Görünüşe göre bu gizli satışları organize ediyormuş.
Parece que ele geria... um negócio paralelo inteiro, ligados a...
Gizli bir yer, küçük ama seçilmiş bir izleyici grubu.
Uma localização desconhecida, um público pequeno e selecto.
Dedikodu blogları, sosyal medya gizli birleşme gösterisi ile yıkılıyor.
Blogs de rumores, média social, estão em brasa a especular onde será o concerto da reunião.
Acil ve gizli.
Urgente e... confidencial.
Sadece gizli servis.
Apenas os serviços secretos.
Evet görünüşe göre tüm ekibi orada. Yardımcıları, gizli servis hepsi büyük bağışçı Ron Forester'ın evinde oturuyorlar.
Sim, parece que agora mesma, toda a sua comitiva... ajudantes serviços secretos, todo o circo... estão numa propriedade possuída por Ron Forester, o bilionário.
Evet Crowley'nin bulduğu gizli kız arkadaşına ulaşmalıyız.
Sim, e temos que descobrir sobre sua namorada secreta que o Crowley descobriu.
Her zaman böyle durumlar için bir volkanın altında gizli bir sığınağın olduğunu hayal ederdim.
Sempre imaginei que tinha um esconderijo secreto por baixo de um vulcão para ocasiões destas.
Basına hiç açıklama yok ki bu beni düşündürüyor... hükümetin gizli bir işi olduğunu.
- Nenhum comentário na imprensa, - O que me leva a pensar... negócios do governo. Trabalho secreto.
O zaman neden gizli istihbarat, bir kafa yarıcının, tek bir çalıntı sentetiğin 6 haneli bir rakam karşılığında değiştirildığinden bahsediyor?
Porque é que este vigilante, diz que ouviu uma pirata informática falar de um Sintético roubado, vendido por centenas de milhares?
Benimle konuşursanız bu tamamen gizli kalacak.
Se falar comigo, será no mais absoluto sigilo.
Bunu gizli tutmaya çalışıyorsun.
- Estão é a abafar o caso.
Aslında çok gizli bir sığınak arıyordum.
Por acaso procuro um esconderijo altamente secreto.
Gizli.
- Isso é confidencial.
Konuya ilişkin detaylar gizli tutulmak zorunda.
A natureza destes pormenores deverá e continuará a ser confidencial.
Potansiyel hücre. Gizli ağda şifrelenmiş konuşmalar.
Uma comunicação encriptada na Deep Web.
Sınıf birincisi ve onun gizli ilaçları.
Oradora principal e auto-inaladora secreta.
Ne yaptığımı ve gizli tutmak için ne gerekiyorsa yapacağımı biliyor.
Ele sabe o que eu fiz. E que que faria qualquer coisa para o manter em segredo.
- "Gizli Arkadaş mı?"
- "Amigo secreto"?
Bak, dosya gizli arkadaş adıyla gönderilmiş.
O ficheiro foi enviado por alguém chamado "amigo secreto".
- Emma'nın gizli arkadaşı kim?
- Quem é o amigo secreto da Emma?
Dosyayı kendisine yolladı, sonra da gizli arkadaş adıyla aptal bir e-posta hesabından Emma'ya gönderdi işte.
Ela enviou o ficheiro para ela própria, depois para a Emma com essa conta parva do "Amigo Secreto".
Kimliğinin gizli kalmasını tercih eden çok özel bir arkadaşım.
Uma amiga muito especial, que prefere permanecer anónima.
Domuz çiftliğine gittim. Gizli bir oda vardı.
Eu voltei à quinta dos porcos.
- Gizli kalmayı tercih ederim.
- Prefiro permanecer anónimo.
Dünyada hiçbir şey gizli kalmayacak.
O mundo vai abrir-se abruptamente.
Bu, arkadaş ziyareti mi, yoksa Gizli Servis konuları mı?
Esta é uma visita de amigo ou assunto dos Serviços Secretos?
Isaac Johnson, Gizli Servis. Yöneticiyi bağlayın.
Isaac Johnson, Serviços Secretos.
FBI, Gizli Servis, İç işleri hepimiz aynı taraftayız değil mi? Hayır.
FBI, Serviços Secretos, Segurança Nacional, estamos do mesmo lado, certo?
Gizli Servisten bir arkadaşla hoş bir konuşma yaptık.
Tive uma conversa com um amigo nos Serviços Secretos.
Gizli Servis ile çalışmaktan memnun olduğundan bunu gönderdiler.
E uma vez que és tão feliz no trabalho nos Serviços Secretos, eles enviaram isto.
Olayın açıklarını biliyor Gizli Servis programını biliyor çevreyi biliyor atışı yapacağı anı, tam biliyor ve buradan yapacak.
Conhece a janela sobre o evento e a agenda dos Serviços Secretos. Conhece os perímetros e sabe o momento exato para disparar, e vai fazê-lo a partir daqui.
Kim vuruldu bilmiyoruz ama Gizli Servis konvoyu çevreliyor.
Não vemos quem foi atingido, mas os Serviços Secretos cercaram a caravana.
ABD GİZLİ İSTİHBARAT SERVİSİ ISAAC JOHNSON ÖZEL AJANS
SERVIÇOS SECRETOS EUA AG. ESPECIAL ISAAC JOHNSON