English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gogo

Gogo translate Portuguese

81 parallel translation
Howard, Josette ve Gogo Martel'i takdim ederim.
Eu apresento Josette Martel e Gogo.
Gogo muhtemelen uyumuştur.
Gogo já deve dormir.
- Gogo halleder.
- Com Gogo.
Gogo'ya senden bahsetmeyeceğim.
Eu não vou falar com você.
Adamla kağıt oynayacak.
Gogo jogar cartas com ele.
Gogo adama sorar mı?
Ele vai lhe oferecer?
Gogo'ya, adamın cüzdanında bir sürü para gördüğümü söylerim.
Vou dizer-lhe que ele tem um portfólio completo bilhetes.
Gogo kağıt oynamasını sağlayacaktır, sen Gogo'yu bilmezsin.
Gogo vir sua maneira, você não sabe.
Gogo yukarı yanına geliyor. Ama onu durduracağım.
Gogo subiu vê-lo, Eu me encontrei com ele.
Profesör, sizin hastalığınızın adı agu-gugu.
Professora, a Sra. sofre de "mogo on the gogo".
Hey, Gogo!
Ei, Gogo.
Seks, gogo, müzik olacak.
Sexo, drogas, rock'n'roll.
Birkaç dakika sonra kendimizi ölü go go dansçısı olarak bulacağız.
Nuns minutos teremos uma gogo morta.
- Gogo'yu ben ekledim.
- Eu acrescentei o "à medida."
- Janni Gogo.
- Janni Gogo.
Janni Gogo yola çıkmış geliyor ve... karımı da getiriyor. - Haberler harika.
- Boas notícias?
Okul üniformalı genç kız O-Ren'in koruması olan 17 yaşındaki Gogo Yubari.
A jovem no uniforme de garota escolar é a guarda-costas pessoal de O-Ren, Gogo Yubari, de 17 anos.
Gogo genç olabilir. Ama yaştan kaybettiğini deliliğiyle kapatıyor.
Gogo pode ser jovem, mas o que lhe falta em idade ela compensa em loucura.
Gogo, değil mi?
Gogo, certo?
Gogo, efendini korumak zorunda hissettiğini biliyorum.
Gogo, sei que você sente que deve proteger sua mestra.
Gogo bile senden nefret ederdi.
- Até o Gogo te detestou! - Quem é o Gogo?
- Gogo da kim?
- Quem é o Gogo?
- Belki de kulüpten kulübe koşan....... gogo çeken diskoteklerden çıkmayan yaşam tarzını yeniden gözden geçirme zamanın gelmiştir.
Ainda nem me deitei. Se calhar, é melhor começares a avaliar o teu estilo de vida...
Evet. Kıyamet koptu.
O Dr. Doomsday-a-gogo.
Gogo Brothers.
Gogo Brothers.
Kuyruk tüylerini salla, Gogo.
Abana as penas da cauda, Gogo.
Gogo, az önce teyze olduk.
Gogo, acabamos de nos tornar tios.
Hayır! Gogo!
Não.
Gogo bana dedi ki...
O Gogo disse...
Gogo inişe geçti! Herkes iş başına!
O Gogo aterrou.
Gogo inişe geçti! Herkes iş başına!
Todos ao convés.
Merak etme, Gogo, gitmek üzereydim.
Não te preocupes, Gogo, já estava de saída.
Gogo haklıydı. "Hârikalar."
O Gogo estava certo. Eles são fantásticos.
Hey, Gogo, sana sormam lazım.
Gogo, preciso de te perguntar uma coisa.
- Gogo, anlat bana.
- Gogo, conta-me.
- Üzgünüm Gogo, gidiyorum.
- Desculpa Gogo, eu vou-me embora.
Zambezia ile beni karıştırma, Gogo.
Zambezia e eu não nos entendemos, Gogo.
Gogo, bırak beni, Gogo.
Gogo, deixa-me ir.
- Evet, Gogo.
- Estás certo, Gogo.
Merak etme minik Tini, Gogo annen seni kurtaracak, minik Tini. Tini!
Não te preocupes pequena Tini, a mãe Gogo está aqui para te salvar.
- Gogo!
- Gogo.
Gogo, babamı kurtarmaya...
Gogo, nós tentamos...
Gogo, yumurtalara ulaşmamaları lazım.
Gogo, eles não podem chegar aos ovos.
Frankie Diamonds, Gogo ve Peg Greg Charming'te kalmayı planlıyorlar.
Temos cá o Frankie Diamonds, o Gogo, e o Greg the Peg, à espera para estabelecerem-se em Charming.
Greg'le Gogo nerede?
Onde andam o Greg e o Gogo?
Bu sabah Unser eve uğradı, Gogo'yı tanıdı.
O Unser apareceu lá em casa esta manhã, e viu o Gogo.
Frankie'yle Gogo Unser'ı öldürmekten bahsediyorlar.
O Frankie e o Gogo... andam a falar em matar o Unser.
- Janni Gogolak mı?
- Janni Gogo?
Gogo.
Gogo.
Gogo, bekle!
Gogo, espera.
Gogo, bebekleri kurtar!
Gogo, salva os bebés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]