Goril translate Portuguese
672 parallel translation
- Bir tür goril olduğunu duydum.
- Uma espécie de gorila.
Yolda goril için durmayacağız.
Não haverá paragem para caçar gorilas no caminho.
Bana 10.000 dolarlık bir çek yaz... herkes mutlu olsun. Goril dahil. Seni kastediyorum.
Passa-me um cheque de $ 10.000... e todos ficarão contentes, incluindo o gorila, e refiro-me a ti.
McGann, Insan kiligina girmis bir goril.
O gorila com roupa, McGann.
Tıpkı goril Bolgat'ı öldürdüğün gibi.
Tarzan, como mataste Bolgat, o gorila.
Neye gülüyorsun öyle şapşal goril?
De que te estás a rir, seu idiota?
Ama bir sonraki yıl sefere parayı goril kafesinde taşı.
Mas no próximo ano transportaremos o dinheiro na jaula dos gorilas.
Bölmek istemezdim ama bilmek istersiniz diye düşündüm. Eğer vazgeçmediyseniz, sizi goril ülkesine götürmeyi isterim.
Nâo quero interromper, mas pode gostar de saber que, se quiser pôr-se a caminho, Ievo-o ao território dos gorilas.
Bir iki yavru goril için iyi para teklif etmişlerdi.
Ofereceram uma boa maquia por dois jovens.
Ayrıca, yedi yıldır goril ülkesine gitmemiştim.
além disso, nâo vou a esse território há anos.
Orası, Goril Ülkesinin başladığı noktadır.
Onde começa o território dos gorilas. Vejam...
Demek siz iyi insanlar goril ülkesine gideceksiniz.
Entâo, boa gente, vão para o território dos gorilas.
Bir goril gibi kendi ağına yakalanmış ve nasıl kurtulacağını da bilmiyor.
Enredou-se numa rede como um gorila e nâo sabe soItar-se.
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım. Gezinin parasını çıkartayım en azından.
Vou ficar cá uns tempos e tentar apanhar gorilas bebés, para a viagem nâo dar prejuízo.
Demek ki, goril gibi görünsen de bunun bir önemi yok.
Não faz mal se você parece um gorila.
O bir afacan, bayan, bir goril gibi.
Ele está só a brincar. Pára com isso, Mac.
O goril.
Esse gorila.
Bu bulduğun adam gibi birkaç tane goril ve birazcık içkiden sonra bakmışsın...
Mais dois daqueles patifes como aquele que te engatou, uns copitos mais e...
-... bir goril olduğuna inanıyorsun.
- que Deus era um gorila.
- Bir Rolls Royce'da da goril yok muydu?
- Já havia um gorila num Rolls Royce.
George goril kostümü giyiyor.
O George está de gorila.
Başka bir goril daha, Aynen sizin gibi.
- Outro gorila, como o senhor.
Duyarsız bir goril gididir.
Um gorila monstruoso que não sabe o que é a doçura!
Şunlara bakınca babaları goril herhalde, dedim ama av olarak kullanılıyorlar galiba.
A princípio, pensei em relação àqueles além que uns gorilas tivessem assustado as mães deles. Mas agora acho que as apanharam.
- Goril bunlardan hoşlanmaz ki.
- Um gorila não amaria aquilo.
Bence sizin en büyük dezavantajınız profesyonel deneyiminizin olmaması ve goril olduğunuz için insanları korkutacak olmanız.
Está a parecer-me que a sua grande desvantagem é a sua falta de experiência profissional, juntamente com o facto de que, por ser um gorila, ter a tendência para assustar as pessoas.
- O goril mi?
- É um gorila?
- Ben goril değilim.
- Não sou um gorila de verdade.
Goril kılığında kütüphaneciyim.
Sou um bibliotecário disfarçado.
Dışarı Bay Kütüphaneci Phipps, demek goril değil iş bulmak için bizi kandıran kılık değiştirmiş birisiniz.
Saia, Mr. Bibliotecário Phipps, visto não ser um gorila, mas apenas disfarçado de um, a tentar enganar-nos, de forma a vingar na carreira.
Yavru bir tilki ve bunalımlı bir goril dışında hastane bomboşmuş.
A enfermaria está quase vazia. Só há uma raposa ferida e um gorila deprimido.
Yanlarındaki kafeste bir goril var.
Ao lado, há um gorila.
Bu kafes goril kokuyor.
A jaula fede a gorila.
- O bir goril.
- É um gorila.
Goril mi?
Gorilas?
Dikkat, Eğitim İdaresi, dölleme için dört dişi varmıştır- - üç goril, bir şempanze.
Atenção. Controle de Treino. Quatro fêmeas chegaram para serem inseminadas - três gorilas e uma chimpanzé.
Lütfen üstün nitelikli dört erkek seçiniz- - üç goril, bir şempanze- - ve derhal yavrulama ek binasına gönderiniz.
Por favor selecionar três machos de primeira três gorilas e um chimpanzé - mandá-los para a sessão de inseminação imediatamente.
Evet hanfendi, şimdiki satış 7 yaşında bir erkek goril, tümüyle yatak yapmak için alıştırılmış, A sınıfı.
Sim, madame, para venda imediata. Gorila macho, com 7 anos. Completamente condicionado como camareiro, classe A.
Eğer babam bir Goril olsaydı, yazmak yerine ata binmeyi öğrenirdik.
Se o meu pai fosse um gorila... aprendíamos a montar, não a escrever.
Her zamanki goril takımı ve o kızla arabadan iniyor.
Saiu com a escolta habitual e a rapariga.
Üçüncü gün, kocaman gri bir goril görürler.
No terceiro dia, eles vêem o grande gorila cinzento.
İlk seferinde, goril aşağı düşer... köpek onu yakalayıp öldürünceye kadar sallar.
Da primeira vez, o gorila cai, o cão agarra-o e roda-o até ele morrer.
Goril ağaçtan düşünce...
Quando o gorila cai da árvore...
Goril ağaçtan düşünce... avcı "Köpeği vur!" diye bağırıyor.
Quando o gorila cai da árvore, o caçador grita : "Mata o cão!"
Goril düşmüş ve köpek onu taşaklarından yakalamış.
O gorila caiu e o cão agarrou-o pelos testículos.
O kadar eşyayı beş dakaikada ancak bir goril taşıyabilir.
Deveram ser gorilas para levantar todo isso.
Beyaz bir goril mi?
Um gorila branco?
Goril ülkesi.
Território dos gorilas.
Gorilleri ilginç bulabilirsin. Goril mi?
gorilas?
Güzel goril.
Um belo gorila...
Wladislaw'ı şu iki goril benzetmiş.
Aqueles dois gorilas espancaram o Wladislaw.