Graham translate Portuguese
1,985 parallel translation
Tamam, Bayan Graham masasında bekliyor.
Eles podem estar à nossa espera. Procurem informações, adiem a entrada.
Soyadı Alvarez olan çalışan veya ziyaretçi yok. Ve Graham'ın itirafından öte, konuşmasını yaparken, basının önünde, dünyanın önünde.
Se quiser sair daqui viva... vai ter que me contar o que aconteceu em Nova lorque.
Bayan Graham, bu kadını teşhis edebildiniz mi?
- 11 : 06. Chefe, a ameaça é pequena, eu posso fazer isso.
Ki, bunu demişken, Ella'nın Graham'ın doğum günü partisine geldiğinden emin olmak istiyorum.
Que, acidentalmente, eu me quero certificar que a Ella consegue ir à festa de aniversário do Graham.
O Neil'in Graham için yaptığı kaya tırmanma partisi içindi.
E isso era para a festa de Rock do Neil para o Graham.
Benim Graham için yapacağım parti önümüzdeki Cumartesi.
A minha festa para o Graham é no próximo Sábado.
Graham Mouw'ın çenesi... Mel Jensen'in gözleri... Frank Henley'in ağzı ve Mickey Jasper'ın burnu ve elmacık kemikleri.
Tem o queixo do Graham Mouw, os olhos do Mel Jensen, a boca do Frank Henley e o nariz e maçãs do rosto do Mickey Jasper.
Alexander Graham Bell... Alpul mü?
Alexander Graham Bell.
Graham Collins doğu yakasının en ateşli çocuğu.
O Graham Collins é o maior pão de Upper East Side.
- Kafayı Graham Collins'e takmış durumda. Graham bizim apartmanda oturuyor.
- Bom, ela está obcecada em conseguir o Graham Collins.
Yıllardır komuşuyuz.
O Graham mora no meu prédio. Somos vizinhos desde sempre.
- Sakın söyleme ben de Graham'ı tanıyorum.
- Nem uma palavra.
İsviçre'de bir kampa katılmıştık.
Também conheço o Graham. Fui para o Campo Suíço com ele.
Graham Collins değil ama bir Whitney Gertude Whitney'nin küçük torunuyla sahneye çıkman seyircileri çok etkiler.
Então e o Jonathan? Ele não é o Graham Collins, mas é um Whitney. Fazer a estreia com o bisneto da Gertrude Whitney vai contar muito para o pessoal do baile.
O varken Graham Collins'i ne yapacaksın ki?
Quem precisa do Graham Collins quando se tem ela?
Graham hakkında ne biliyorsun?
O que sabes sobre o Graham?
Graham'a kavalyem olarak onu istemediğimi mi... -... mesaj attın?
Mandaste um SMS ao Graham Collins a dizer que eu não o queria como acompanhante?
- Eğer Graham'la gitme şansın olsaydı yanlış... -... karar vereceğini biliyordum.
Eu sabia que se tivesses oportunidade para ir com ele, farias a escolha errada.
Kotilyona Graham Collins'le gidiyorum.
Vou ao baile de debutantes com o Graham Collins.
Üzgünüm Eric. Aslında Blair, Constance'ın kraliçesi olduğum için ve Graham Collins de kavalyem olmayı istediği için sanırım artık senin danışmanlığına ihtiyacım yok.
Na verdade, Blair, uma vez que sou a rainha de Constance e o Graham Collins quer ser o meu acompanhante, acho que já não preciso de ti como tutora.
Duyduğumuza göre Jenny Humphrey Graham Collins'i kavalyesi yapmış.
Ouvimos dizer que a Jenny Humphrey conseguiu o Graham Collins como acompanhante.
- Graham Collins'i tanıyorsun, değil mi?
- Conheces o Graham Collins, sim?
Kavalyemi arıyorum, Graham Collins.
Estou à procura do meu acompanhante, Graham Collins.
Bana Graham'i Jenny yerine Kira'ya kavalyelik yapmaya nasıl ikna ettiğini söylemedin.
Não me chegaste a dizer... Como conseguiste que o Graham trocasse a Jenny pela Kira?
Graham'e İsviçre Kampı'nda olanların İsviçre Kampı'nda kalmadığını söyledim.
Disse ao Graham que o que acontece no Campo Suíço não fica no Campo Suíço.
Jonathan, Graham, Nate...
Jonathan, Graham, Nate.
Donavan Graham.
Donovan Graham.
Ajanlar hala Graham'ın evini kazıyor, aradığımızın bu olduğuna eminim.
Deixei uns agentes a cavar na casa da Graham, mas tenho certeza que isto é o que procuramos
Graham'ın evinde parmak izlerini buldum, ama sadece banyoda.
Identifiquei as impressões na casa Graham mas apenas na casa de banho.
Graham'ı Jenny'den ayırıp Kira'ya nasıl ayarladın?
Como conseguiste que o Graham trocasse a Jenny pela Kira?
Graham'a İsviçre kampında olanları... -... herkese anlatacağımı söyledim.
Disse ao Graham que o que acontece no Campo Suíço não fica no Campo Suíço.
- Graham Claydon.
- Graham Claydon.
Nathaniel, bu Graham Claydon.
Nathaniel, este é o Graham Claydon.
Bana tanrımın kim olduğunu Bay Graham Claydon mu söyleyecek?
Mr. Graham Claydon vai me dizer quem é o meu Deus?
Öğleden sonra Peder Graham'a tarihi bildiririm.
Vou confirmar a data com o Padre Graham esta tarde.
Peder Graham, tekrar aradığınız içi teşekkürler.
Padre Graham, obrigado por me ligar de volta.
Graham pisliği... Orası kapatılmalı.
Aquele lugar está cheio de ratos, devia ser fechado.
Ben Ronald Graham ve tanımayanlarınız için söyleyeyim, Star'ın editörüyüm.
Sou o Ronald Graham, e para aqueles que não o sabem, sou o editor do The Star.
Adı Bay Graham.
Um cavalheiro chamado... ... Graham.
Merhaba, Bay Graham.
Olá, Sr. Graham.
Kartınız var mı, Bay Graham?
Tem algum cartão de visita, Sr. Graham?
Şu Graham ile ilgili bi şey bulabildin mi?
Já ouviu descobriste alguma coisa sobre Graham?
Dinle, eğer ben başaramazsam,... ve eğer odada Graham bize yalan söylerse, bu butona basacaksın, tamam mı?
Chefe, estamos a captar um sinal auditivo. - Que tipo de sinal? - Da casa.
David Graham, tanıtılmaya ihtiyacı yok. Çok teşekkür ederim.
Sam?
- Seni kurtarmaya çalışıyordum.
Não sei porque todas adoram o Graham assim tanto.
İnsanlar Graham'da ne buluyor bilmiyorum.
Eu estive na colónia com o tipo, e ele é... um cretino.
- Ee, Graham'i arayayım mı?
- Devo ligar ao Graham?
- Graham?
- O Graham?
Kendisine Bay Graham Collins eşlik ediyor.
Graham Collins.
Bu Graham.
É Graham.
Adı Bay Graham'miş.
Ele disse que se chama Graham.