English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Grata

Grata translate Portuguese

1,248 parallel translation
Söylediğin için teşekkür ederim.
Fico grata por me contares.
Ona söylemediysen takdir ederim.
Ficaria grata se não a mencionasse.
LoMo'da istenmeyen adamım.
Sou "persona non grata" em LoMo.
- Sana sonsuza dek minnettar kalacağım.
- Estou-te eternamente grata.
Sadece senin oradan geçmene minnettar.
Ela está grata que tenhas aparecido.
Tony yardım ediyor ve minnettarım.
O Tony ajuda-me, e sou-lhe muito grata.
Hala hain ve Düzen Efendileri arasında istenmiyor.
Não há esse risco. Ela ainda está renegada e é persona non grata.
Seni tanıdığıma memnunum ve ilgin için minnettarım.
Agora, estou grata por tê-lo conhecido, e pela sua preocupação.
Ben seni yargılamayıp minnettar mı olmalıyım. Şimdi şişeyi bana ver.
Devia estar grata por não levá-la a uma corte marcial, me dá a droga.
Hızınıza minnet duyarım.
Ficarei muito grata pela vossa presteza.
" Sayın basın mensupları :
" A quem possa interessar, estou imensamente grata
Çok teşekkür ederim.
Fico-lhe tão grata!
Bana minnettar kalmalısın küçük kızına yardım edersem yani?
Ficar-me-ia grata se eu ajudasse a sua filhinha, certo?
Hannah, beni dinlediğine çok memnun olacaksın.
Hannah, vais ficar tão grata... por me teres dado ouvidos.
San Francisco şehri size ebediyen minnettar kalacaktır.
A cidade de São Francisco ficaria eternamente grata.
Şehir, tam olarak nasıl, ebediyen minnettar kalacakmış?
Quão grata ficaria a cidade?
Vaughn'un hayatını kurtardın. Bunun için sana minnettarım. Ama sana güvenmek konusunda henüz karar vermedim.
Eu estou grata por isso mas ainda não decidi se posso confiar em si.
Sadece merak ediyorum, yani, minnettar olmadığımdan falan değil ama...
Estou um pouco curiosa, não que não esteja grata mas,
Şey tabikide terfi ettirdiğiniz için minnettarım.
Claro que estou grata pela promoção.
Ve sana ne kadar minnettar olduğumu kanıtlayacağım oraya varır varmaz ve...
E vou provar-lhe o quão grata estou assim que aí chegar e...
Sana minnettarım, onurumu kurtarmak için yapmış olduğun iyi düşünülmemiş ve zorbaca girişimin için, her ne kadar senden yapmanı istemesem de.
Estou-te grata, sabes, pela mal pensada e arrogante tentativa de defender a minha honra, embora não a quisesse.
- Sana çok minnettarım.
- Fico-te grata. Não há problema.
- Sana sonsuza dek minnettar kalacağım. - Hemen dönerim.
- Fico-te grata para sempre.
Vaftiz için çok müteşekkirim. Özellikle de Katolik olmadığını ve vaftiz edilmesini istemediğini duyduğumdan beri.
Estou grata por me ter incluído, visto você nem ser católica e nem querer um baptizado.
Kalmama izin verdiğiniz için sağ olun Bay Sullivan.
Obrigada por me deixar viver aqui, Mr. Sullivan. - Fico-lhe muito grata.
- Zoe bir şeyden dolayı minnettar olabilir. - Neymiş o?
Pelo menos a Zoe pode estar grata por uma coisa.
Seni ne kadar sevdiğimi söylemek için. Seninle olduğum her an için ne kadar minnettar olduğumu.
De te dizer quanto te amava, quão grata te estava por todos os momentos que partilhámos...
Teşekkürler, Herr Mueller.
Grata Herr Mueller.
Böylece onun içeride olduğunu öğrenmiş oldum.
E desta forma soube que ele estava lá. - Grata.
Teşekkürler, siz bir meleksiniz.
Grata, é um anjo.
- Kutlarım, çocuğum.
- As bênçãos para você. - Grata.
- Evet evet evet, biliyorum ve... çok - müteşekkirim ki beni meşgul takvimine sokabildin.
- Sim, sim eu sei e estou terrivelmente grata por me encaixares na tua agenda cheia quando se tem coisas realmente significantes...
Bütün erkekler benden nefret ediyor.
Sou persona non grata para os homens.
Sana verdiklerim karşısında nankör olduğunu söyleyen çıkabilir.
Uma pessoa menos tolerante diria que não estás grata pelo que já te dei.
Kızım, damadım ve 3 torunum için Tanrıya şükrediyorum. - 2 büyük kardeşim evde olduğu için Tanrıya şükrediyorum.
Para a minha filha, para o meu genro, e para os meus três netos. Estou grata por ambos os meus irmãos estarem em casa, e...
O gün orada olduğun için sana her zaman minnettar olacağım.
Eu irei estar sempre grata por estares lá naquele dia.
Minnettar mı olacaktım? Evet, kesinlikle.
Deveria estar grata?
İstenmeyen adam ilan ettirelim.
Então o Pete que o torne persona non grata.
Clavo'yu istenmeyen adam ilan ettiremeyiz.
Não podemos tornar o Clavo persona non grata.
Olay olduğunda o yalnız değildi minnettar ben.
Estou grata por ele não ter estado sozinho quando aconteceu.
Yardımların için minnettarım... ve sen çalışırken burda kaldığım için mutluyum... ama sonraki eşlikçin olmaya hiç niyetim yok.
Estou grata pela ajuda e aceito ficar aqui enquanto trabalha, mas não faço intenções de me tornar a sua próxima companheira.
Yaptıklarınıza minnettarım Kaptan.
Estou muito grata pelo que fez, Capitão.
Yaptıklarınıza çok minnettarım Kaptan.
Estou muito grata pelo que fez, Capitão.
ona bir şeyi söylemeyi unuttum ve... ve bu konuda bana yardımcı olursan gerçekten harika olur.
Merda. Você sabe, eu, eu, eu esqueci de dizer algo... e eu ficaria realmente grata se você pudesse me ajudar agora.
- Bir şey söylemezsen sevinirim.
- Fico grata por não lhes teres dito nada. - Bem, pois eu não.
Açıkçası bunun için minnettar...
Francamente, pensei que ficarias grata... Kerry, eu...
LoMo beni hoş karşılamaz.
LoMo "non grata".
Ve sana bir teşekkür edecek kadar minnettar olamıyor.
E ela nem é grata o suficiente para te agradecer.
Teşekkür ederim.
Grata.
Teşekkürler.
Grata.
- Tebrikler.
- Grata.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]