Gresham translate Portuguese
32 parallel translation
Ve onun baş oyuncusu unutulmaya yüz tutan aktör Charles Hanover Gresham.
E tem como protagonista um actor em declínio chamado Charles Gresham.
Çok güzel, Bay Gresham, isterdim, fakat korkarım yapamam.
- Gostaria muito, mas não posso.
Güzel olur, Bay Gresham.
Isso seria óptimo.
Bay Gresham. Sizi görmek ne güzel.
- Sr. Gresham, prazer em vê-lo!
Oh, lütfen oturun, Bay Gresham.
Sente-se, Sr. Gresham.
Eğitim için geçerli olan Greşam kanunudur.
É a lei de Gresham aplicada na educação.
Karen, Vicky Gresham'la tanıştın mı?
Karen, já conheces a Vicky Gresham?
Gresham, Oregon yarbay.
De Gresham, no Oregon, Coronel.
Baban, Gresham, Oregon'da ne iş yapıyor?
Que faz o teu pai em Gresham, no Oregon?
Joe, ben Gresham'dayım.
Estou no Gresham.
Juliw Frances Gresham...
Julie Frances Gresham.
Bay Girsheen seni istiyor.
Sr. Gresham quer-o a si.
Bayan Gresham, izninizle yeğenim Kontes De Feullide ve Cassandra'nın nişanlısı Bay Fowle'u takdim etmek isterim.
Lady Gresham, deixe-me apresenta-la à minha sobrinha, Condessa De Feuillide e Mr Fowle, noivo de Cassandra.
Ve Bayan Gresham'ın en sevdiği yeğeni ve bir numaralı vârisi.
- Oh! E ele é herdeiro e sobrinho favorito da Lady Gresham.
Bayan Gresham ve Bay Wisley ziyaretimize gelmişler.
A Lady Gresham e o Mr Wisley vieram em visita.
Senede iki bin Sterlin gelir getiren mülküm var ve şu anda bunu zikretmek pek uygun olmasa da, Bayan Gresham'ın veraseti nedeniyle hatırı sayılır bir gelirim olacak.
Tenho uma propriedade respeitável de 2,000 por ano juntamente com expectativas ainda maiores à herança de Lady Gresham, - que pode ter sido indelicado referir.
Bayan Gresham mı?
Lady Gresham?
Demek istediğim, Harry Gresham bitirişi ya da öyle birşey yapıyor.
Harry está a fazer uma coisa qualquer parecida com o Gresham finish.
Bu Gresham bitirişi, tuzak kullanarak, değil mi?
Então, vais fazer o final de Gresham, vais usar a armadilha, certo?
Bir süre önce Gresham'daki evlatlık evlerinden birine yerleştirildim.
Há um tempo, fiquei num um lar adoptivo em Gresham.
Bakalım. 30 yıldır hizmet ediyormuş.
Foi aberto por um trabalhador do armazém chamado, Manny Gresham.
Manny Gresham adındaki bir depo işçisi tarafından açılmış. 6 yıl önce ölünce barı İlk Avantaj adındaki bir yatırım fonu şirketi almış.
Depois da sua morte há 6 anos, foi comprado por uma firma de fundos de investimento, a First Advantage.
- Gresham'daki mi?
- Em Gresham? - Isso.
İstihbari bilgilerim bana Auburn Gresham'da bazı şeylerin şimdi değişeceğini söylüyor. Çok önemli.
As minhas fontes dizem-me que existem coisas em movimento, em Auburn Gresham, neste momento.
Burada olduğumu iddia etmeye kalksanız bile şimdi Gresham Kulüp'te yemek yediğime yemin edecek dört tane çürütülemez tanığım var.
Mas, caso você alegue que estive aqui... Tenho quatro testemunhas irrepreensíveis, que irão testemunhar sob juramento que, neste momento, estou a jantar no Clube Gresham.
Gresham'dan geliyorum, dedektifim.
Sou Detective de Gresham.
Ehliyetindeki adres Gresham'da.
A morada associada à matrícula é de Gresham.
Merhaba ordaki, Bay Gresham.
Olá, Sr. Gresham.
Mutlaka, Bay Gresham.
Com certeza, Sr. Gresham.
- Ve Gretchen.
Apresento-te Cookie, Jack e Gresham.
Cookie, Jack, Gretchen.
Cookie, Jack e Gresham.
Artık unutmam.
Cookie, Jack e Gresham.