Groves translate Portuguese
269 parallel translation
Ne var Groves?
O que é, Groves?
- Yukarı gönder Groves.
- Mande-os subir, Groves.
- Julian Groves.
Julian Groves.
Julian Groves'la olan bağlantını öğrenmek istiyorum.
Quero descobrir qual é a sua relação com o Julian Groves.
Alo, Bayan. Groves?
- Está, Sra. Groves?
- Peki Julian Groves'la ne işi var?
- Que faz ela com o Julian Groves?
O bir hırsız olabilir, ama Julian Groves'un katili değil.
Pode ser ladrão, mas o Julian Groves não é assassino.
Bayan.
Sra. Groves?
Groves? Ben Michael Knight.
Chamo-me Michael Knight.
Bayan. Groves, kocanız Connie Chasen ile gönül eğlendirmiyordu.
Sra. Groves, o seu marido não andava com a Connie Chasen.
- Japonlara günlerini göster, Groves.
- Dê cabo dos japonocas, Groves.
- Albay Groves, unut gitsin.
- Coronel Groves, esqueça.
Groves, sen bir mühendissin.
Groves, você é engenheiro.
General Groves, sizi bekliyordum.
General Groves, estava à sua espera.
Groves, Leslie.
Groves, Leslie.
Groves bir şey istediğinde, hemen ister.
E, quando o Groves quer uma coisa, quer imediatamente.
İşi kendi istediği gibi yönlendirmezse, Groves'un rahat etmesi imkansız.
Mas não está na natureza de Groves descansar enquanto não está por cima.
Bir Bayan Groves var mıydı?
Então, existe uma Sra. Groves?
Başını nasıl aptalca bir derde soktun bilemem, Groves.
Não sei em que tipo de negócio tolo anda metido, Groves.
General Groves'a mesaj.
Mensagem para o General Groves.
- General Groves'a mesaj.
- Mensagem para o General Groves.
General Groves, bu Almanya'dan.
General Groves, isto veio da Alemanha.
Belki de Groves haklıdır. Düşünmeyi sonsuza dek terketmeliyiz.
Talvez o Groves tenha razão, devíamos banir o pensamento para sempre.
General Groves, bu dansı bana lütfeder misiniz?
General Groves, dá-me a honra desta dança?
General Groves, nükleer silahlar programı kontrolünü kaybetti, yönetici olarak bir iş dalında görev aldı.
O General Groves perdeu o controlo do programa de armas nucleares e tornou-se executivo.
Hey Groves gidip Dr. Nathan'ı getir, ve Said'in sonunda uyandığını söyle.
Groves, vai chamar o Dr. Nathan. Diz-lhe que o Said acordou finalmente.
Groves, Groves, bir doktor bul!
Groves, Groves, chama um médico.
Mahkûm No : 97G414, Donald Groves,
Recluso no 97G414, Donald Groves.
Donald Groves, Mahkûmiyet Tarihi 21 Ağustos'97 infaz memuru Lawrence Smith'i öldürmekten birinci dereceden cinayet.
Donald Groves, condenado a 21 de Agosto de 1997, por homicídio qualificado do guarda prisional Lawrence Smith.
Groves?
Groves?
Groves, Memur Smith cinayetinde dolayı ölüme mahkûm edildin.
Groves, foste condenado à morte pelo homicídio do guarda Smith.
Nasıl ölmek istiyorsun Groves?
Como queres morrer, Groves?
Doğru mu duydum, Groves kurşuna dizilmek mi istiyor?
O Groves quer um pelotão de fuzilamento?
Groves'un infazını bizim adamlar gerçekleştirsin.
Deixa passar a execução do Groves.
Groves'u görebilir miyim?
Posso ver o Groves?
Groves'un bu uygulamayı seçtiğini basına duyurduğumuzdan beri, ülkenin her tarafındaki keskin nişancılardan idama katılmak için istek telefonları yağıyor.
Desde que anunciámos que o Groves tinha escolhido este método, temos sido inundados com telefonemas de atiradores de todo o país, que querem alistar-se.
Hastanın ismi Donald Groves.
- O paciente é Donald Groves.
Onu özlüyorsun, değil mi? Groves'u mu?
- Tens saudades dele, não tens?
Bu da Donald Groves'a, uzun süre yaşamış doğanın ucubesine.
Em honra do Donald Groves, uma aberração que viveu demasiado.
Sen memeci misin Groves?
- Também consomes, Groves?
- Ve Donald Groves'u istiyorum. - Groves'u mu?
- E quero o Donald Groves.
Sana bir şey soracağım McManus ve beni yanlış anlama...
- O Groves? - Sim. Deixa-me perguntar-te uma coisa.
- Groves hiç bir vicdani rahatsızlık duymayan manyak bir sosyopat.
O Groves é um sociopata demente sem uma ponta de remorsos.
Eğer farklı bir şeyler yapmazsak radikal bir şeyler yapmazsak... -... bu zinciri asla kıramayacağız. - Groves dışarı çıkmıyor.
Se não fizermos algo diferente, algo radical, nunca vamos quebrar este ciclo.
Tanrı onu cehenneme postalayana kadar burada.
- O Groves não vai sair. Vai ficar aqui até que Deus o mande para o inferno.
Julian Groves diye birini tanımıyorum. Hadi.
- Não conheço nenhum Julian Groves.
Julian Groves'un peşini bırakın.
- Afaste-se do Julian Groves.
Groves.
O Groves.
Groves'dan haber var mı?
Sabes alguma coisa do Groves?
Hayır.
- Do Groves? Não.
- Peki, Groves'u al.
Tudo bem, fica com o Groves.