Güldü translate Portuguese
567 parallel translation
Böylece gençlik güldü, ağladı ve umursamaz şekilde yaşadı... Bu arada dünyanın üzerinde bir kara bulut, bir şekilde.. ... yaşayan herkesin üzerine gölgesi düşecek hale gelene dek büyüdü.
Então a juventude riu e chorou e viveu despreocupada enquanto sobre o mundo pairava uma nuvem que se espalhou até que a sua sombra alcançou todas as pessoas.
Şu kantarı kontrol etmen için şans yüzüne güldü Mac!
Aí está a tua oportunidade, Mac, para verificares se a balança acertou!
Herkes güldü.
Todos se riram.
Sonra hepsi güldü.
E riram-se todos.
Bir tek düğmeye basarak bunu yapabilirdi, ama o sadece güldü.
Bastava-lhe carregar num botão e zás, mas ele riu-se.
Seni hiç görmedi. - Güldü, değil mi? - Herhalde erkek erkeğe benden söz ettiniz.
Suponho que tenham rido e conversado como homens do mundo!
Üç yıl boyunca güneybatıdaki her birliğimize güldü.
Ele tem brincado com todas as tropas do Sudoeste nestes três anos.
Biri uykuda güldü, öteki "Adam öldürüyorlar" diye bağırdı.
Houve um que riu em seu sono... e outro gritou "Assassínio!"
Babam ve ablamın cesetleri Samson yüzünden evimizin külleri arasında yatarken o benim göz yaşlarıma güldü!
Quando o meu pai e irmã morreram entre as cinzas da nossa casa por causa de Sansão, Ele riu-se das minhas lágrimas.
ve bağlanmış kocamla alay ederek güldü.
E riu a gozar com o meu marido que estava amarrado.
Yüzlerine güldü.
Ele riu-se deles.
Ve her yaptığı gibi güldü.
E riu-se, à maneira dele.
Philip güldü ha?
E Felipe riu?
İnsanlar güldü ama benim bildiklerimi bilmiyorlardı.
As pessoas riram-se, mas não sabiam o que eu sabia.
- Yumuşak gibi mi? - Senden önce de söylediklerimin hepsi güldü.
Como "doçura?" Outros já riram muito antes de si.
Güldü.
Riu-se.
Ulu Tanrılar bugün yüzümüze güldü, oğlum.
Os Grandes Deuses sorriram para nós neste dia, filho.
Tatarlardan biri bize güldü bile.
E um tártaro até sorria.
Bubber güldü mü?
O Bubber riu-se?
- Kim güldü? - Sakinleş.
- Quem se riu de mim?
Bana güldü.
Riu-se de mim.
Sonra uzun uzun güldü.
E depois, esteve muito tempo renda-se.
Aptal gibiydi. Sürekli güldü.
Parecia tola, não parava de rir.
Güldü mü ağız dolusu gülerdi. Lokmayı çiğneyişi bile bir başkaydı.
Ela sorria demasiado, mas mastigava com grande classe.
Bana güldü...
Viste-o sorrir quando eu peguei nele?
Bana güldü ama!
Bom, ele sorriu para mim.
O ne yaptı? Beyaz Saray'da oturduğu yerden bana güldü.
Mas ele lá estava, refastelado na Casa Branca, e riu-se de mim.
Bunu yaptı ve sonra güldü.
Fez isto e depois riu-se.
Ve talih, lanetli kavgasının yüzüne güldü.
E a sorte sorriu á sua maldita contenda.
Güldü. Ve bana : " Ne?
E ele ria e dizia :
Güldü ve : " İyi, devam et ve Yargılanma Günü'nü bekle, herkesin yeniden doğduğu günü.
Ele ria e dizia : "lsso, fica à espera do dia do juízo final, quando todos ressuscitarem, e vais ter uma bela surpresa!"
Herkes onlara güldü.
Mas eles só se riam.
Hepsi bana güldü.
Riram-se todos de mim.
Kim güldü?
Quem se riu?
Güldü ve filoda sadece bir kişinin bunu deneyecek kadar cesur olduğunu söyledi.
Ele riu-se e disse que só havia uma pessoa na frota com coragem para tentar.
Mary de okudu ama çok güldü.
A Mary leu e passou o tempo a rir.
O güldü... önce o güldü.
Ele é que se riu primeiro. O Sr. Martin é que se riu primeiro.
Ondan mücevheri almaya karalıydınız. Buraya da zaten bunu istemek için geldiniz. Ve o size güldü.
Queria a sua jóia de volta, veio exigi-la e ela riu na sua cara
- Ve? Sadece güldü ve not aldı.
Ele ria e continuava anotando.
Bunu Clouseau'ya söyledik, fakat o sadece güldü ve
Dissemos ao Clouseau mas ele só se riu e disse
o... o güldü.
Ele... ele riu.
O, Avigdor da güldü mü?
Não foi, Avigdor?
Sence o buna mı güldü?
Acha que ele sorriu por causa disso?
" Uzun uzun yüksek sesle güldü... bu arada gözleri fır dönüyordu.
"Riam alto em gargalhadas... " enquanto seus olhos andavam de cá para lá.
Sonra güldü, sadece güldü.
Depois, riu-se. Apenas isso.
Vasiyeti bulduğumda annem güldü bana.
Quando assumi o testamento, era tudo só para mim.
Korkmadı, kahkalarla güldü. - Ona aşıksın.
Ela ria, não tinha medo.
Herkes güldü.
Toda a gente se riu.
Güldü, güldü.
Não disse "a apoiá-lo"!
- O güldü ve bana vurdun!
- Porque ele se riu!
Kıs kıs güldü hain kurt.
"Ha, ha, ha, ha!" riu o perverso lobo.