Güller translate Portuguese
505 parallel translation
# Bana papatyalar, güller ve... #... orkideler verir, pahalılığına aldırmadan.
Ele dá-me margaridas, Rosas e orquídeas, Qualquer que seja o preço.
Bu sandigim telefonsa, güller yerine bana zambak yollayabilir.
Se é o que estou a pensar, troque as rosas por lírios para mim.
Güller için teşekkür ederim.
Claro que acredito em ti. - Obrigado pelas rosas.
Mavi güller mi?
Rosas azuis?
Neden? Güller benim hobim.
As rosas são o meu passatempo.
Savaş başlayınca da hoşça kalın güller.
E se rebentar a guerra... -... é "Adeus, rosas."
Güller hep olacak.
Haverá sempre rosas.
Bu harikulade güller için çok teşekkür ederim.
Muito obrigado por aquelas belas rosas.
Buraya, kız istemeye gelen biri gibi elinde güller ve bir kutu şekerle gelmemen bir mucize. Elbette, bakkaldan alınan şekerlerden söz ediyorum.
É bom que não venha aqui como um pretendente de rosas e caixa de bombons... bombons de supermercado, claro.
Güller kırmızıydı, John Truett'di adı Es'i bir aşk sardı, biliyorduk bu aşkı
As rosas são belas, o John é lindo A Esther ama-o e ele é bem-vindo
- Oh, ne güzel güller.
- Oh, que rosas lindas.
"Ne güzel güller" dediniz ve onları dudaklarınıza yaklaştırdınız.
"Que belas rosas," e num impulso levou-as aos lábios.
Şanslı güller.
Que rosas felizes.
Tüm o alkışlar, tezahüratlar, güller... Ama bunlar hiçbir şey.
Todos os aplausos, bravos, rosas... tudo isso não é nada.
Güller artık yanaklarında yok
As rosas todas Abandonaram o teu rosto
Güller boyanıyor kırmızıya.
Pintando as rosas de vermelho...
Güller boyanıyor kırmızıya
Oh, pintando as rosas de vermelho...
Güller boyanıyor kırmızıya, kırmızıya, kırmızıya, kırmızıya
Pintando as rosas de vermelho, vermelho vermelho, vermelho, vermelho, vermelho.
Güller boyanıyor kırmızıya Gülleri boyuyoruz kırmızıya
Pintando as rosas de vermelho... Estamos pintando as rosas de vermelho.
- Güller boyanıyor kırmızıya
- Pintando as rosas de vermelho...
Evet, boyanıyor güller kırmızıya.
Sim, pintando as rosas de vermelho.
Hata yapmamalı, onlar diktiler beyazı ama olmalıydı güller kırmızı.
Bem feito! Plantaram as brancas. As rosas deveriam ser vermelhas.
Ve Mitch de güller ile dönmedi! Çünkü nerede olduğunu biliyorum!
E o Mitch não te trouxe rosas, porque sei onde ele está!
O tek başına duran sevimli bir evdi Seaneen ve güller vardı.
Era uma casa preciosa, Seaneen, e que rosas!
- Ve şu güller.
- E que rosas!
Güller gibi.
Para as rosas.
Yine mi güller.
As rosas, de novo.
- güller. - aşıkları konusunda çok şanslılar.
- Dão sorte aos amantes.
Güller açar...
As rosas crescem...
- Oh, güller açarmış.
- Ah, as rosas crescem.
Çitin orada güller var.
Há rosas nesse canteiro.
- En sevdiğim çiçek kırmızı güller.
E as minhas flores preferidas são rosas vermelhas.
Sahi... - Kırmızı güller.
Ah, rosas vermelhas.
- Kırmızı güller kimin için?
Senhor, para quem queres rosas vermelhas?
Majesteleri, güller.
Majestade as rosas vermelhas.
15. yüzyıl sonlarına doğru İngiltere'de taht kavgası yüzünden iki hanedan arasında hizipleşme nedeni olan savaş, Çifte Güller ya da Güller Savaşı olarak bilinmektedir.
Esta história começa na segunda metade do século XV na Inglaterra, depois de um longo período de lutas entre facções rivais pela coroa inglesa.
Sevgilim, son zamanlarda yabani ot öldürücü ya da güller için herhangi bir sprey aldın mı?
Querida, comprou herbicida ou algo para as roseiras?
tabaklardaki süsleri beğendiğinizi umarım, Bay Birch. Sarı güller, deniyor.
Espero que goste do padrão dos pratos, chama-se "Rosas Amarelas".
Ben güller takacağım.
- Eu vou levar um ramo de rosas.
Güller.
Rosas.
Evimizin bahçesinde hep güller olurdu.
Tínhamos sempre rosas no nosso jardim.
Burada senin için hep güller bulundurmağa çalışacağım, Edwina.
Vou tentar ter sempre rosas aqui para ti.
Özellikle yılın bu vaktinde, her yerde güller açarken.
Especialmente nesta altura do ano em que as rosas desabrocham.
Hanımlara çiçekler! Canım güller!
Olha a rica, rica fruta!
Acaba onun geldiği yerde bu denli büyük güller yetiştiriyorlar mı?
Achas que eles criam rosas tão grandes, lá de onde ele veio?
Güller, menekşeler ve laleler aynı mevsimde çiçek açabilir.
Você pode ter rosas, violetas e tulipas... florescendo na mesma estação.
Şimdi, güller kırmızıdır, menekşeler mavi, kamera doğrudan size bakıyor.
Um poema : rosas são vermelhas... Violetas são azuis. E dentro desta camara esta voce.
Lolita, Dolores'in kısaltılmışı. Gözyaşları ve güller.
Diminutivo de Dolores, lágrimas e flores.
Neredeymiş Katy ışıldayan kızıl saçları yazları açan güller kadar tatlı.
Onde está a Katy com o seu cabelo ruivo brilhante? Doce como as rosas No ar do Verão
- Williams için mi geldin? Yolladığın güller güzel.
Diz-lhes que se calem.
- Kırmızı güller...
Rosas vermelhas.