Gülünç translate Portuguese
1,800 parallel translation
Özür dilerim anne, ama gerçekten gülünç bir durum bu.
Eu sinto, mãe, mas isto é ridículo.
gülünç birşey...
é ridículo.
Kendimi gülünç hissediyorum.
Sinto-me ridículo.
Bu ülkeyi küçük düşürmek ve aşağılamak için tasarlanmış, tüm dünyada yayınlanan gülünç bir manzara olacak.
O julgamento vai ser um espectáculo transmitido para todo o mundo. Pensado para humilhar e degradar este país.
Ne kadar gülünç bir hale geldiğin hakkında hiçbir fikrin var mı?
Tens noção do quão ridícula te tornaste?
- Gülünç olma.
- Não digas disparates.
Gülünç olma.
Estás a ser ridículo.
Gülünç gözüküyorsun.
Estás ridículo!
- Gülünç görünüyorum.
- Estou ridícula.
Bana karşı bir intikam mıydı? Gülünç oluyorsun!
Foi algum tipo de vingança contra mim?
Gülünç olma, tatlım Senin peruğuna kalmadım.
Não seja ridícula, querida. Não tenho a sua peruca.
Bu çok gülünç. Kendini suçlama Ida.
- Não se preocupe Ida
İstemediğin bir şeyden kaçmak için gülünç hastalıklar uyduramazsın.
Você há pouco não pode compor doenças ridículas sair de fazer o que você não quer fazer.
Kesinlikle çok gülünç.
Mesmo patético.
Yani, baktığım heryer, gülünç benzerler ve müsvetteler denizi ile dolu.
Para onde quer que olhe só vejo um monte de gente igual e imitadora.
- Bu, gülünç derecede kötü bir plan.
Isto é um seguro ridiculamente terrível.
Gülünç görünüyorum, öyle değil mi?
Estou ridícula, não estou?
Lisede herkes sana bakıyormş gibi gelir, ama bu çok gülünç.
Sei que na secundária sentimos sempre... que todos olham para nós, mas isto é ridículo.
"Sevgili dostum Gaius bu gülünç hale nasıl düştük?"
"Meu caro amigo Caio, " como chegámos a esta situação absurda?
Gülünç olan nedir?
O que achas tão divertido?
Boş vaktinizi melanom oluşana dek güneşin altında geçirmeyi seçerek bir kez daha cildiyeciyi sivilce seminerinden çıkarmak ve gülünç kariyer seçimini onaylamak zorunda bıraktınız.
Ao optar, de novo, por gastar todo o seu tempo livre exposto ao sol até os melanomas se desenvolverem, obrigou-me a chamar um dermatologista que estava num seminário sobre acne nas costas e provou a sua patética escolha de carreira.
Çok gülünç gözüküyorsun.
Tu estás ridículo.
Basın tarafından fitillenmiş, her türlü gülünç paniğin içerisinde bulundum.
Estive envolvido em todos os pânicos ridículos criados por reportagens de TV.
Bu gördüğüm en gülünç şapka.
É o chapéu mais ridículo que eu já vi.
- Ne kadar gülünç göründüğünü biliyorum.
- Eu sei que isto fica ridículo.
Çok gülünç görünüyorsun.
Estás ridículo.
Gülünç bu.
Que disparate!
Gülünç, senin hakkında çok hoş şeyler söyledi.
Que engraçado. Ele disse coisas simpáticas sobre si.
Adam bir gülünç kaynağı.
Esse tipo é um motim de gargalhadas.
Tamam, giderek gülünç oluyor, öyle değil mi?
Isto está a ficar ridículo, não achas?
- Gülünç bir resim yüzünden mi?
Por um desenho estúpido?
Sen bir robota dönüşmeden ve bu gülünç evi almadan önce.
Antes de teres barriga, te tornares um robô e comprares esta casa ridícula.
Bu çok gülünç.
Isto é ridículo.
Hayatımda hiç bu kadar gülünç bir şey duymamıştım. Gözlerim mükemmel.
Não podes ir.
Bunlar çok bayağı, gülünç şeyler.
Estes são foleiros, ridículos.
Robert, kurnazlığın çok gülünç.
Robert, o seu ardil é patético.
Yurttaşlık nedenlerinden ötürü, umarım LAPD yaptığı bu soytarılık yüzünden gülünç duruma düşer. Kişisel nedenlerden dolayı umarım Lee kazanır. Ve estetik nedenlerden dolayı da umarım siz ikiniz gömlekleriniz olmadan da şık görünürsünüz.
Por razões cívicas espero que esta farsa ponha o LAPD a ridículo, por razões pessoais espero que o Lee ganhe e por razões estéticas, que fiquem ambos bonitos sem camisa.
Gülünç bir felaketim, ve pes ediyorum.
Sou um desastre patético, desisto.
Eğlendirici olmasa, gülünç olurdu.
Se não fosse engraçado, seria ridículo.
O, o, sorman gülünç, sadece yazım kısmını daha iyi anlamaya çalışıyorum.
É... é engraçado que perguntes. É algo extra que estou a fazer para entender melhor o processo de escrever.
O takım gülünç.
Esse fato é ridículo.
Ben eğlendirici bulacağını söyledim, gülünç değil!
Disse que iria ser interessante não fascinante!
Oldukça gülünç görünüyorsun, Bayan İzleyici.
Agora sim pareces bastante ridículo, Vicente.
Acımı gülünç mü buluyorsun?
Achas graça à minha dor?
Kendi acım hariç herkesin acısını gülünç buluyorum.
Parece cômico a dor de todos, menos a minha.
Gülünç oluyorsun!
Tu és uma seca!
- Gülünç olma.
- Não sejas ridículo.
Bizim için bu yeri satmak imkansız. Neden? Çünkü alıcılar sen ve benle pazarlık etmeli, ve o beş parası olmayan herifle pazarlığa oturmak çok gülünç olur.
- Porque os compradores tinham que lidar connosco e o tipo da segurança.
- Andy, bu çok gülünç.
- Andy, isto é um absurdo.
Bu çok gülünç.
Isto é ridículo!
Gülünç olma.
Não sejas ridículo.