Güneş doğdu translate Portuguese
105 parallel translation
# Güneş doğdu, rüzgar esti #
O sol brilhou e o vento soprou
- Güneş doğdu.
- O Sol já nasceu.
Güneş doğdu ve harika bir gün.
O Sol brilha e está um lindo dia.
Güneş doğdu.. her günkü gibi.
O sol... como todos os dias.
Bataklıkta güneş doğdu.. Yoksa fark etmediniz mi?
É dia nos pântanos... reparastes?
Güneş doğdu.
Já é de dia.
Güneş doğdu, iş zamanı!
Toca a acordar! É hora de ir trabalhar!
Güneş doğdu bile.
O Sol já está de pé.
Güneş doğdu!
Amigo sol a brilhar!
Herneyse buradasın güneş doğdu yeni bir gün ve tanrının yeşil dünyasında her şey yolunda.
Mas aqui estás, o sol nasceu, é um novo dia e tudo está bem na terra de Deus.
Uyan, Bart. Güneş doğdu heryer ışıl ışıl, küçük adam.
Acorda, Bart. Bom dia. Está na hora de acordar.
Güneş doğdu demek.
Significa que nasceu o Sol.
Güneş doğdu.
Bem, o sol está em cima.
Güneş doğdu.
O sol já se pôs.
- Güneş doğdu.
Toca a levantar!
Güneş doğdu, kuşlar uçuyor,... işte benim ağabeyim kendi iyi işine gidiyor.
O Sol está no céu, os pássaros estão a cantar, aqui está o meu irmão mais velho a ir para o seu trabalho.
Güneş doğdu. Sıcaklığı vurmaya başladı.
O sol tinha desaparecido, a temperatura havia caído.
Güneş doğdu.
O sol está a subir.
Güneş doğdu da.
O dia amanheceu.
Güneş doğdu ve parladı!
A marchar!
Saat 6 : 00'da güneş doğdu.
O sol raiou às 6 da manhã.
Güneş doğdu.
O Sol nasceu.
Hey, Mare. Güneş doğdu.
Mary, está na hora de levantar.
Güneş doğdu.
Levante e brilhe.
Güneş doğdu.
O sol acabou de nascer.
Yine güneş doğdu.
O sol voltou a nascer.
Güneş doğdu...
O sol nascia...
Güneş doğdu ve beni ısıtmaya başladı.
Nasceu o sol, e comecei a aquecer.
- Ve güneş doğdu.
- E aqui vem o sol.
Evet işte güneş doğdu!
Ah, que sol!
Orda bir sattir güneş doğdu.
Não. O sol já nasceu há uma hora.
Ama ertesi gün güneş doğdu, dünya dönmeye devam etti, ve iyileşeceğimi anladım.
Mas depois, o sol voltou a brilhar, o mundo continuou a girar, eu ia ficar bem. Percebes?
Güneş doğdu, aşık çocuk.
Toca a acordar, pinga-amor.
# İşte güneş doğdu # - Uçmak için güzel gün.
- Lindo dia para voar!
Güneş doğdu mu, oyun biter!
É o nascer do sol e o fim do jogo.
Daha sonra güneş doğdu.
Mas o sol nasceu.
Güneş doğdu.
O amanhecer aproxima-se.
Lordum, güneş arenanın üstünde doğdu.
Senhor, o Sol já bate no campo.
Güneş neredeyse doğdu değil mi?
Já está bastante escuro.
Güneş doğuda doğdu mu?
O sol nasceu a Este?
- Güneş ne zaman doğdu?
Quando é que o Sol nasceu?
Güneş çoktan doğdu, Melinda.
- Toca a levantar Melinda.
Sonra aniden, al yanaklı güzel bir kız çıkageldi. Çiftliğimize güneş gibi doğdu.
Depois apareceste tu, uma rapariga de face rosada dar um novo fôlego à casa.
Ve sonra bir gün, güneş yeniden doğdu.
E um dia o sol nasceu.
Güneş doğdu, uyanın!
Toca a acordar!
Güneş yeniden doğdu.
O Sol voltou a nascer.
Güneş çoktan doğdu.
Está a acordar!
Güneş ve ay suretinde tekrar tekrar doğdu.
E continuou a erguer-se na forma do sol e da lua.
Güneş çoktan doğdu.
Já passa do nascer do sol.
# İşte güneş doğdu her şey çok güzel #
Mãe!
# Güneş, güneş, güneş, işte doğdu... # Telefon edecek olan varsa halletsin.
Se precisarem de telefonar, aproveitem...