Habitat translate Portuguese
504 parallel translation
Benim doğal yaşam ortamım tiyatrodur. Orada ne çok çalışırım, ne de didinirim.
O meu habitat natural é o teatro, Nele não labuto, nem me exibo,
Bu... Bu şey yaşıyor ve doğal durumu bizim için oldukça önemli.
Esta coisa tem muito mais valor para nós viva e no seu habitat natural.
Ancak, son zamanlardaki deneysel nükleer patlamalar yaratığın doğal çevresini ağır şekilde bozmuş olmalı.
Entretanto, as recentes explosões nucleares... podem ter alterado, drásticamente, o seu habitat natural.
Hatta bir hidrojen bombası patlamasının onu bulunduğu çevreden çıkardığı tahmininde bulunabilirim.
Eu acho que uma explosão atómica pode tê-lo feito sair do seu habitat.
- Doğal yaşam ortamımda mı?
- No meu habitat natural?
Doğal yaşam yeri dışarısı... ve biz onu doğal yaşam yerinden aldık.
O seu habitat natural é lá fora, e nós privámo-la dele.
Yaşadığı yere benzer bir yere.
Um lugar em Manhattan que se parece com o seu habitat natural.
Hayvanlar sol taraftadır.
Habitat animal à esquerda.
Bir ayının doğal yetişme ortamı...
Ah, um urso no seu habitat natural...
Belki, bir şey dikkatini çekmişti mikroorganizmalar için muhtemel bir yaşama alanı ya da olmaması gereken bir yerde yeşil bir yama.
Talvez alguma coisa lhe tenha chamado a atenção, um'habitat'provável de um micróbio, ou um pedaço de vegetação onde não devia existir.
Şimdi çocukları 10 ile 15 yıl okula gidip, bu karmaşık ve tehlikeli habitatta nasıl yaşayacaklarını öğreniyorlar.
Os filhos passam de 1 0 a 1 5 anos na escola, para aprenderem a sobreviver no complexo habitat em que nasceram.
Büyüklüğü, hızı ve derisi göz önüne alınırsa doğaüstü bir yaratık olduğu anlaşılıyor.
Baseados no seu tamanho, velocidade e tamanho das escamas, só pudemos concluir que não é do nosso habitat.
Cehennem benim doğal yaşam alanım.
O inferno é o meu habitat natural.
Doğal bölgelerinden yüzlerce mil ötedeler.
Estão a 160 km do habitat natural.
Kendi yaşam alanına doğru hareket eden şu küçük, zararsız cırcır böceğiyle tanışın.
Vejam esse pequeno grilo no seu habitat.
"Madencilik Doğal ortam ve Operasyonlarının 7 nolu kulübesi, 90 Günlük Vardiyanin 87ci günü"
" "Mina Shack # 7 Habitat e Operações dia 87 de 90 dias de turno" "
Ama kendi yaşam alanlarında, coğrafyayla sınırlanmışlardı.
No seu habitat, foram geograficamente limitadas.
Onun doğası yeşil çimler.
O seu habitat : A tundra gelada de Soldier Field.
Geordi, uzaylıların yaşam alanına ateş açmayı planlıyor muyuz?
Geordi, estão planejando disparar contra o habitat alienigena?
Yaşam yerlerini nasıl yok edeceğiz peki?
Assim, como poderemos destruir seu habitat?
- Sıcak bir ortam desek daha doğru.
- Será mais como um habitat.
Fakat bütün bunlara rağmen şans Green Fund'a gülüyor petrol yatağı, kuşları koruyan bir bölgenin yanında :
Felizmente para o processo do Green Fund... o coração da nova reserva era perto do habitat natural :
Bilgisayar, yaşam katı beşteki koridor 14A'yı kapat.
Computador, sela o corredor 14A, nível de habitat cinco.
- Güvenlik yerleşke 5-14A'ya.
- Segurança ao habitat 5-14A.
Herkes yerleşim alanına alındı.
Toda a gente foi para o anel de habitat.
Hiçbir aktarma köprüsünde yada yaşam çemberinde değil. Üst çekirdekte.
Não é em nenhuma das pontes transversais nem no anel do habitat.
Bunun sebebi..... bizlerin dağımızı çepeçevre korumamızdır.
È porque porque nós protegemos completamente o nosso habitat.
Dr Lovell'a göre bu kadïnïn dogal yasam alanï ormanïn ortasïnda ilkel bir kulübe.
O Dr. Lovell acha que o habitat natural desta mulher é uma cabana primitiva no coração da floresta.
Beş dakika içinde yerleşim alanına neurocine gazı pompalamaya başlayacağız.
Dentro de cinco minutos, começaremos a bombear gás neurocine para o Anel do Habitat.
Yerleşim yerleri.
O Anel do Habitat.
Güvenlik alanlarını geçebiliyorsanız öncelikle o insanları tahliye...
Se consegue atravessar os campos de forças, tem de ir ao Anel do Habitat e começar a evacuar as pessoas, antes...
Yok edelim ve herkesi kurtaralım.
Se o destruirmos, salvamos todos no Anel do Habitat.
Yeni bir alt program ekledim. - Şef O'Brien.
Adicionei uma sub-rotina nova ao controlo de ambiente no anel de habitat.
Doğal yaşam ortamından alınıp bir avuç miskin hödük tarafından rahatsız edilseydin sen de huysuz olurdun.
Também se irritaria se fosse tirada do seu habitat natural e tivesse pacóvios a mirá-la boquiabertos. Eh, mãe!
Tanrım, gerçek ortamında mutlu olur sanıyordum.
Céus, pensei que fosse mais feliz no habitat natural.
20 yıldır doğal ortamdan bir orka almadık.
Há 20 anos que não tiramos uma orca do seu habitat.
Klingon askerleri gezinti güvertesi, yaşam alanlarına ve üçüncü sütunun alt kısmına girdi.
Temos tropas klingon na Promenade, no Anel Habitat e no Portão Inferior Três.
Sen habitat halkasıyla merkeze bakarken ben de kenetlenme halkasına bakabilirim.
Eu procuro na zona de atracagem e a zona habitacional e o centro ficam para si.
Bakım ekibi görevlendirdim ama bu arada tüm Romulan heyetini Habitat halkasındaki 47. bölüme taşıdım.
Foram os replicadores. Já pedi uma equipa de manutenção, mas, para já, mudei a delegação inteira dos romulanos para o setor 47, nível 2, no anel da habitação.
Habitat halkasında boydan boya bir dizi patlama vardı. Her şey çok çabuk oldu, neler olduğunu tam olarak anlamadım.
Houve uma série de explosões que atravessaram o anel da habitação, mas aconteceu tudo tão rápido que não consegui perceber claramente o que se passava.
Bunun haricindeki davranışı gösterene kadar bu yaşam formlarının davranışlarını toplumlarının doğal davranış olarak tanımlanacaktır.
Até lá devem ser tratadas no seu habitat natural
Ganesha doğal ortamında değilken, burada tutuluyordu.
Era aqui que a Ganesha ficava quando estava fora do seu habitat.
6 hafta önce Sophie'yi halka açık yaşama alanından çıkartmam gerekti.
Há seis semanas tive de tirar a Sophie do seu habitat público.
Deliğe girmesi onun doğasında var.
O seu habitat natural é dentro do buraco.
2. kattaki Doğal Yaşam Halkası'nda yapısal onarımlar yapıyoruz.
Estamos a fazer reparações no Nível 2 do Anel do Habitat.
Ye bunu. Daha iyi hissetmene yardım eder. Chee'lash meyvesi.
Os criminosos que se recusem a cumprir o período de dormência terão o seu habitat reprogramado.
Orası yaşam halkasının ta öteki ucunda.
Isso é no outro extremo da zona do habitat.
Onları doğal ortamlarında görebilmek için sabırsızlanıyorum.
Estou desejoso de vê-Ios no habitat natural.
Torpidolarla uzaylıların yaşam alanını yok etmeliyiz. Derhal.
Nós deveríamos mirar os torpedos no hábitat alienigena e destruir aquilo imediatamente.
Yaşam alanı. Seviye beş.
Anel de Habitat.
Geri dön ve onunla konuş. - Sana yardım etmek istiyor.
Anel do Habitat.