English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hagan

Hagan translate Portuguese

101 parallel translation
- Charlie Hagan.
- Charlie Hagan.
Hatırladığınıza sevindim Bay Hagan.
Alegra-me que se lembre, Sr. Hagan.
Çekiçkafa Hagen diye biri.
Um tipo chamado Hammerhead Hagan.
- Çekiçkafa Hagen.
- Isso é Hammerhead Hagan.
Çekiçkafa Hagen mı? Senin Çekiçkafa Hagen mı?
Hammerhead, o teu Hagan Hammerhead?
Bu kira sözleşmesi Bay Hagen'in sözleşmeden iki gün önce Diggstown'a yerleştiğini kanıtlıyor.
Esse recibo de aluguer verifica que o Sr. Hagan mudou-se para Diggstown... dois dias antes.
İşte O'Hagan bundan bahsediyordu.
Era isto que o O'Hagan dizia.
- O'Hagan için.
- Pelo O'Hagan.
Sonra biri, sanırım O'Hagan "Terfiyi hak ediyorsun." dedi.
E depois, alguém disse, acho que foi o O'Hagan, "Mereces ser promovido."
O'Hagan'a söylemek ister misin?
Queres dizer isso ao O'Hagan?
John O'Hagan.
O'Hagan.
Çözmeye çalışıyoruz ; ama O'Hagan işbirliği yapmıyor.
Estamos a tentar resolvê-lo, mas o O'Hagan recusa-se a colaborar.
O'Hagan her türlü tehditte bulundu.
O O'Hagan anda a ameaçar-me.
Görelim bakalım seni O'Hagan.
Mostra-me o que vales, O'Hagan.
Ben Miles Hagan, Tech Con Grubu Başkanı.
Sou o Miles Hagan, presidente do Grupo Tech Con.
Hagan bunu öğrendiğinde...
- Quando Hagan souber disto...
Hagan bu gezegendeki insanlara karşı oluşan yapının mimarlarından biridir.
- O Hagan e um dos principais arquitectos da opressao humana neste planeta.
Bay Hagan, lütfen.
O Sr. Hagan, por favor.
Bay Hagan.
Sr. Hagan.
- Numaraları aldığım zaman size... - Başka birini ister misin? - Durun.
Também chamei a Bailey, o Nelson, a Altman, a Hagan e o Sloan.
Önceki hayatında küçük Jonas'ın eskiden... Albay Haggins'in cipini yüzme havuzuna düşürdüğünü biliyor muydunuz?
Sabiam que o Jonas, quando era mais novo, mandou o jeep do Coronel Hagan para uma piscina?
Hagan'dan biri.
Alguém do Haganah.
Adı Shawn Hagan.
Chama-se Shawn Hagan.
Shawn Hagan'la ne işiniz vardı?
Quais são os seus assuntos com o Shawn Hagan?
Bay Hagan'ın dava dosyaları Tahoe'dan geliyor. Yani, yakında hiçbir şey şahsi olarak kalmayacak.
Os ficheiros com os casos do Sr. Hagan estão a caminho, vindos de Tahoe, por isso, nada irá ficar pessoal por muito mais tempo
Bay Hagan eski bir iş ortağımı bulmak için bana yardım ediyordu.
O Sr. Hagan está a ajudar-me a encontrar um antigo sócio.
Shawn Hagan dün gece öldürüldü.
O Shawn Hagan foi assassinado a noite passada.
Shawn Hagan öldüyse, bununla Ryan Morton'un da bir ilişki olmalı.
Se o Shawn Hagan está morto, o Ryan Morton teve alguma coisa a ver com isso.
Hayır. Bunu Bay Hagan'ın bulması gerekiyordu.
Não, isso era o que o Sr. Hagan era suposto descobrir.
Hagan mücadele sırasında silahı yakalıyor.
O Hagan agarra a arma durante a luta.
Çöpçülerin Hagan'ın cinayet mahallinden iki blok ötede bulduklarına bak.
Olha o que os Serviços de Limpeza encontraram num contentor de lixo. A dois blocos da cena do crime do Shawn Hagan.
Balistik, Shawn Hagan'ı öldüren silahın... sizin silahınız olduğunu doğruluyor.
A Balística confirma que a sua arma disparou a bala que matou Shawn Hagan.
Hagan onu bulduğunu söylemişti.
- O Hagan disse que o encontrou.
Hagan size Ryan'ı Las Vegas'ta bulduğunu söyledi, ama sonra anlaştığınızdan daha fazla para istemeye karar verdi.
Acho que o Hagan lhe disse que encontrou o Ryan em Las Vegas. Mas então decidiu que queria mais dinheiro que aquele que você acordou pela entrega.
Sizde Hagan'la arabasında bir buluşma ayarladınız, ama daha fazla zaman kaybetmeye niyetiniz yoktu.
Portanto você decidiu encontrar-se com Hagan no carro dele. Mas você não queria ser enganado outra vez.
Hagan dört gün önce Tonopah'ta beni görmeye geldi.
O Hagan foi ver-me em Tonopah, há quatro dias.
Hagan'a, Ryan'la yıllardır görüşmediğimi söyledim.
Disse ao Hagan que não tinha notícias do Ryan há anos.
Sen de burada Tonopah'ta, kardeşin ve... Bay Hagan yüzünden tam olarak sana bile ait olmayan bir barakadasın.
Então aí estás tu, a viver numa cabana em Tonopah, numa casa que nem se quer é integralmente tua graças ao teu irmão e ao Sr. Hagan.
Hagan'ı buldun ve öldürdün mü?
Encontraste o Hagan e mataste-o?
Hagan'ı ben öldürmedim.
Não matei o Hagan.
Düzenli manita yapan her Hagan Hall erkeği, sonunun ağaca bağlanmak olduğunu bilir.
Há o hábito de atar a uma árvore tipos de Hagan Hall com namorada fixa.
Hagan Hall için, onlara cehennemi yaşatın.
Bom, arrasem por Hagan Hall.
Top Hagan Hall'da!
Posse de bola para Hagan Hall!
Hagan!
Hagan!
Hagan Hall.
Hagan Hall.
Ve son olarak, Ithaca Üniversitesi'ni temsilen Kuzeydoğu bölgesi şampiyonları Hagan Hall!
E, por último, em representação da Universidade de Ithaca, os campeões regionais do nordeste, Hagan Hall!
Ithaca'dan Hagan Hall için 30 saniye mola.
Trigésimo segundo tempo para Hagan Hall, de Ithaca.
Top Hagan Hall'da.
Bola para Hagan Hall.
Adım Chris Hagan.
- Chris Hagen.
- Hagan.
- Hagan.
Sizi beklemelerini söyledim. - Ameliyat tahtasını temizledim ayrıca Bailey, Nelson Altman, Hagan... - Dışarıdalar.
Um investigador da OSHA espera-o e duas equipas de reportagem aguardam uma declaração.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]