Hammett translate Portuguese
83 parallel translation
Dashiell Hammett?
Dashiell Hammett? - Dick Tracy.
Sen General Hammett değilsin, ben de asker değilim!
Não és um general, Hammett, e eu não sou as tropas!
Hammett'ın teklifini kabul edip evden uzakta yeniden yazmayı denedim.
Decidi aceitar a oferta de Hammett, para ver se conseguiria fazer melhor trabalho longe de casa.
Övgüler, Hammett!
Direitos de autor, Hammett!
Hammett'ın bir fotoğrafı var mı sende?
Tens uma fotografia do Hammett?
Hammett benden uzun yaşamadı.
O Hammett não me sobreviveu.
Herhangi bir yer ve zaman, şimdi, Hammett.
Em qualquer lado, em qualquer momento, Hammett.
Senin her zamankinden, değil mi, Hammett?
Um bocado fora do teu território...
Sana birşey söyleyeyim, Hammett,
- Deixa que te diga uma coisa...
Evine dön ve yaz, Hammett.
Vai para casa escrever.
Sen Dashiell Hammett'sın, değil mi?
É o Dashiell Hammett, não é?
- Evet, o, Bay Hammett.
- Ele mesmo, Sr. Hammett.
Evet. Teşekkürler, Bay Hammett.
Obrigado, Sr. Hammett.
Ajans ve ben seni caddelerden aldık, Hammett. Bildiğin herşeyi öğrettik.
A agência e eu pegámos em ti sem qualquer experiência e ensinámos-te tudo aquilo que sabemos.
Çok sevinirim Bay Hammett.
Muito obrigada, Sr. Hammett.
13 çocuğum var, Hammett.
Tenho treze miúdos, Hammett.
Sen kıyarmısın, Hammett?
- És pago por alguém, Hammett?
Kapınızı hep kilitsiz mi tutarsınız, Bay Hammett?
Deixa sempre a porta destrancada, Sr. Hammett?
Bu gerçek, Bay Hammett.
É verdade, Sr. Hammett.
İIginç bir parça, Bay Hammett.
Um trabalho interessante, Sr. Hammett.
Şimdi, Bay Hammett, genel görüş sessiz bir şekilde dinlemenizi söylüyor.
Então, Sr. Hammett? O bom senso devia ditar-lhe ouvir com calma.
Pekala, Hammett. Bir kez daha.
Está bem, Hammett, vou perguntar-te mais uma vez.
Bu sabah 3 : 13'te neredeydin, Hammett?
- Onde estavas às 3h30? - Já te disse, no Fong.
Hay Allah, Bay Hammett, berbat görünüyorsunuz.
Meu Deus, Sr. Hammett, está com péssimo aspecto. - Desaparece, Salt.
Pete'in hatrına, Bay Hammett. Ne demek istediğimi biliyorsunuz.
Sr. Hammett, sabe o que eu quero dizer.
Oh, Bay Hammett, ne oldu size?
Sr. Hammett, o que lhe aconteceu?
Kimsin sen şimdi, yazar Hammett, - yada dedektif Hammett?
Quem és agora, o Hammett escritor ou o Hammett detective?
- Sanırım aptal Hammett'ı unuttun.
- Esqueceste-te de Hammett, o tolo. - Que desperdício!
- Oh, hayır, bu konuşan sadece Hammett.
- Não, são coisas do Hammett.
Sam Hammett.
Sam Hammett.
Samuel Dashiell Hammett.
Samuel Dashiell Hammett.
Sizi aramalıyım Bay Hammett.
Tive de revistá-lo.
Benim Winston'u özleyeceğim, Bay Hammett. Ben değil.
- Vou sentir a falta do Winston.
- O kadar mı? - Evet, Bay Hammett, aynen öyle.
- Assim, sem mais nem menos?
Hoşgeldiniz, Bay Hammett, hoşgeldiniz.
Bem-vindo, Sr. Hammett.
Hammett, size tavsiyem - - Bırak konuşsun. Biliyormusunuz, iyi bir çift oluyorsunuz.
Fazem um belo par.
Şimdi Bay Hammett, sonunda konunun esasına geliyoruz.
Bem, Sr. Hammett, finalmente chegámos à essência das coisas.
Güvenebileceğiniz iki kişi, Diğer herkesten iki fazlasına sahipsin, Hammett. - Bu doğru.
Se tiveres duas pessoas em quem possas confiar, tens mais do que a maioria das pessoas.
- Orada dur, Hammett.
- Pára aí, Hammett.
Dashiell Hammett, gerçekten iyi dedektif.
Dashiell Hammett, continuas o mesmo detective barato.
Hayatımın bittiğini sanıyordun, Hammett.
E tu que pensavas que a minha vida estava acabada, Hammett.
Ben de okudum onu, Hammett.
Eu também li, Hammett.
Onun yerini al, Hammett.
Toma o lugar dele, Hammett.
- Negatifleri alalım, Hammett.
- Dá cá os negativos.
- Hiç Hammett var mı?
- Tens do Hammett?
- Hammett mi?
- Do Hammett?
- Evet, Dashiell Hammett.
- Sim, do Dashiell Hammett.
- Nereye, Hammett?
- Para onde, Hammett?
Bay Hammett, kalabilirmiyim?
- Posso ficar? - Sim, claro.
Bay Hammett, onur duydum.
Sr. Hammett, quanta honra.
- Bay Hammett, ben -
Cale-se, Hagedorn.