Hampstead translate Portuguese
48 parallel translation
Hampstead 7899 mu?
Fala de Hampstead 7899?
Orta yaşlı bir duldu. Oldukça varlıklıydı ve Hampstead'de hizmetçisiyle birlikte yaşıyordu.
Viúva de meia idade, bem de vida, vivendo com uma governanta em Hampstead.
Kalmak isterdim ama Hampstead'daki rallim için giyinmeliyim.
Adoraria ficar, mas preciso vestir-me para meu comicio.
- Hotel Hampstead mı, hanımefendi? - Evet.
- Hotel Halifax, menina?
İngiltere birliklerini gönderdi, birçok insan öldürüldü.
Moro em Cragwitch Manor, em Hampstead...
Gördüğün gibi sağ elinin üçüncü parmağından kaybolan zümrüt yüzüğüyle ile ilgili olarak Hampstead Bölgesi'nden bu genç bayan gelmiş.
Como pode ver, Dawson, esta jovem senhora acabou de chegar, vinda do bairro de Hempstead, e está preocupada com o misterioso desaparecimento de um anel de esmeraldas do terceiro dedo da mão direita.
Charles Augustus Milverton, Appledore Towers, Hampstead, Sanat Simsarı.
Charles Augustus Milverton, Appledore Towers, Hampstead.
Pekala, beyler, bu akşam bir ya da iki küçük görüşmem var. Ayrıca Hampstead'a uzunca da bir yolum var.
E agora, cavalheiros, ainda tenho um ou dois pequenos compromissos e é um longo caminho até Hampstead.
Robert Hempsted Burger, 65 yaşında.
Robert Hampstead Burger. 65 anos.
Ve başına bir ceket attılar, onu taksiye bindirdiler ve sürdüler ardından Hampstead Heath'de dışarı attılar.
Puseram-lhe um sobretudo por cima da cabeça, meteram-no num táxi, arrancaram e o atiraram na calçada. Em Hampstead Heath.
Hampstead Heath.
- Hampstead Heath.
Hampstead bile.
Até Hampstead.
Hampstead Heath'de film çekmekle geçirdiğinden etkilenmeyeceksin.
E que se encontra a filmar em Hampstead Heath.
Gunter, Kyoto ve Cecil Hampstead-on-Cecil-Cecil.
Gunter, Kyoto e Cecil Hampstead-on-Cecil-Cecil.
Daha iyiye gideceğiz ve sonra Hampstead'de bir ev alacağız. Ve evdeki bir odayı disco yapacağız.
Vai tudo ficar bem e quando isso acontecer, vamos comprar um casarão em Hampstead e arranjamos um quarto e fazemos a nossa própria discoteca.
Hampstead.
Hampstead.
- Hampstead Heath'de. Fakat sa- -
Hampstead Heath.
Brixton'dan siyah bir adam, ve Hampstead Heath'dan beyaz bir kadınla ilgili.
É sobre um negro de Brixton e uma branca de Hampstead Heath.
Kardeşim Toby Hampstead Varoşlarından çıkmış.
Esse é o meu irmão, Toby, ouvindo rap.
Dr. Green Hampstead'a vardığında vakit neredeyse geceyarısıydı.
Era quase meia-noite quando o Dr. Green chegou a Hamstead.
Hampstead'da bir bayana bakıyorum.
- Cuidando de uma senhora em Harmsted.
Hampstead Heath parkındayız, seks yapmazsan garip gözle bakarlar.
- É Hampstead Heath. Eles pensam que és esquisita senão não estiveres a ter sexo.
Merhaba, ben London-Hampstead'dan Alice Harbinson. Drama bölümü.
Olá, eu sou Alice Harbinson de Hampstead, Londres, Drama.
Çünkü Hempstead'te bir merdiven satın alıyormuş.
porque ela esta a comprar uma escadaria em Hampstead. "
Salı gecesi, Avam Kamarası'nda geç saatlerdeki oturumumuzdan sonra,... Hampstead Heath'e doğru gezintiye çıkmaya karar verdim.
Na Terça à noite, depois de uma sessão tardia no Parlamento, decidi dar um passeio, em Hampstead Heath.
Ray bebekleri konusunda sızlanıyorsun ama Hampstead Heath'e bakan evini onlar ödediler.
Queixas-te dos bonecos mas deram-te uma casa maior que o Hampstead Heath.
Sizse burada oturup komplo teorileri kuruyorsunuz.
Para que você e os seus amigos possam reunir-se em Hampstead e teorizar.
Bu Woolwich ya da Hampstead'da üçlü katlanmış mantar yakası olan ilk cübbe.
Este é o primeiro vestido de todo o Woolwich ou Hampstead com gola cogumelo de pregas triplas.
Bayanlar, Hampstead Kâfirleri başlamak üzere.
Senhoras, o Hampstead Heathens está quase a começar.
Basitçe şimdi "Sıcak Bölge" olarak adlandırdıkları bölgeye girmek güvenli değil.
É perigoso entrar no que agora chamam de "Zona Quente". Se acabaram de nos sintonizar, estamos em directo de Hampstead, Maryland, onde o caos se apoderou desta tranquila cidade, aparentemente devido a uma infecção desconhecida. Novamente.
Polis bugün Hampstead toplumundaki şiddet salgınının kontrol altına alındığını bildirdi.
A polícia informou hoje que a onda de violência em Hampstead foi controlada.
... Hampstead'daki uyuşturucu imalatına yönelik olarak polisin üç aydır sürdürdüğü önlemler sonucunda, 650.000 pound ele geçirildi.
... mais de £ 650.000 foram confiscados numa operação policial de apreensão de droga em Hampstead.
Kendisi Hampstead'deki papazın oğlu olur.
É filho do nosso vigário de Hampstead.
Hampstead'e dönmeyeceğiniz için hayal kırıklığına uğramayacak mı?
Ela não vai ficar desiludidíssima por não regressar a Hampstead?
Londra'da yalnız ve can sıkıcı bir adam olmayı Hampstead'de istemediği biriyle evli ve can sıkıcı bir adam olmaya yeğlerim.
Prefiro aborrecer-me sozinho aqui em Londres do que estar em Hampstead num casamento indesejado! Onde foram todas, Mabel?
- şe Hampstead!
- Amesterdão!
Kew Botanik Bahçelerindeki kapalı sera ve Hampstead Mezarlığındaki eğimli mezar.
A estufa em Kew Gardens e o túmulo descaído, no Cemitério de Hampstead.
Hampstead ilginç insanlarla dolu.
Hampstead está cheia de gente interessante.
Hampstead 235.
Hampstead 235.
Galiba haber Hampstead'de yayılmış.
Acho que a notícia se espalhou por Hampstead.
Hampstead'deki evde birlikte geçirdiğimiz yıl, hayatımın en mutlu yılı oldu.
O ano que passámos juntos na casa de Hampstead foi a época mais feliz da minha vida.
Hampstead'da büyüdüm, Londra'nın hemen dışında.
Eu... cresci em Hampstead, fica na parte externa de Londres.
Hampstead Heath'de bir siyah Fiesta'yı bıraktığın görülüyor.
Foi visto a sair de um Fiesta preto em Hampstead Heath.
Pekâlâ Prospect of Whitby meyhanesinden alınacak fıçılar için adam ve tekne kiralamak ve fıçıları Fleet Nehri üzerinden Hampstead'e götürmek istiyorsun.
Certo, um pedido para contratar homens e barcos para recolher barris do bar Prospect of Whitby, e encaminhá-los pelo rio Fleet até Hampstead.
Cragwitch Manor, Hampstead'de oturuyorum.
As mortes começaram, e eu o via com freqüência.
Hampstead.
Hamstead.