Harrods translate Portuguese
35 parallel translation
Harrods'a gittin mi?
Foste ao Harrods?
Harrods'dan.
Do Harrods.
- Harrods'ta değiştiriyorlar.
- No Harrods, pode-se.
Şey gibi... Eski Harrods.
Parece dos princípios do Harrod " s.
Hemen Harrods arkasında.
Mesmo por trás do Harrods.
Sonra Harrods'dan kaset çaldığın için tekrar hakim önüne çıkarılırsın, hakim, uzmanların raporlarını okur ve senin asılmana hükmeder.
Então voltará novamente frente ao Juíz por roubar as fitas na "Harrods" ele lerá o relatório dos especialistas, e então te sentenciar à forca.
Harrods'dan çaldığın kasetleri geri götüreceksin.
E você voltará para a sentença pelo roubo das fitas..
- Hangi işten mi? - Harrods'dan çalmaktan!
- Roubar na "Harrods"!
Peki ya Harrods'ın camları, onları da patlattın mı?
- Quebrou a janela da Harrods também?
M, Harrods'da durmanı ve bir paket almanı istiyor.
O M quer que vás ao Harrods buscar uma encomenda.
Harrods?
Harrods?
Onu Harrods'da görsek de olur
De a ver no Harrod's
- Harrods?
- Harrods?
hayır, asla sozumden donmedim Harrods.
- Não, nunca vi ratos no Harrods.
Harrods. Arrods değil.
Harrods, não'Arrods'.
H ile, Harrods.
Com H, Harrods.
- Hayır, Harrods. Arrods değil.
- Não, Harrods.
Harrods.
Harrods.
Harrods'ta Angelica için çok güzel bir palto vardı. Ama oğlanlar için bir şey yoktu.
Havia um casaco lindo para a Angelica no Harrods, mas nada para os rapazes, e pareceu tão injusto...
Harrods'dan almıştık.
Trouxemos de Harrods.
- Harrods'dan mı?
- Harrods?
Harrods a gidip çocuk karyolasını ve beşiğini almamız gerekiyor.
Temos de ir ao Harrods buscar a cerca e o berço.
Annie Harrods'ta yarı fiyatına indirimli alışveriş yapıyor.
As compras da Annie a meio-preço nos saldos da Harrods.
- Evet. Ve Tower, orada. Harrods üstte.
A Torre, dá para ir a pé ao Harrods.
Şimdi uyanacağım ve annem ile birlikte Harrods mağazasında olacağım.
Vou acordar, e estar no Harrods com a mamã.
Harrods mağazasının dışında bomba yüklü bir araba havaya uçtu altı kişi ölürken 71 kişi de yaralandı.
Um carro-bomba explodiu à porta dos "Armazéns Harrods", matando seis pessoas e ferindo 71.
Harrods'taki kasap dükkanı, Harrods'ta ama hala et satıyor. Öyleyse...
O balcão do talhante do Harrods, está no Harrods, mas vende carne na mesma, não vende?
Eğer moda için tavsiyeye ihtiyacın varsa, ki bence var yeni Burberry ürünlerinin Harrods'da vitrine çıktığını söyleyebilirim.
A menos que precises de conselhos de moda, o que precisas. Posso dizer-lhe que a nova colecção Burberry acabou de chegar às prateleiras em Harrods.
Yakında, Harrods'tan * alışveriş yapan herhangi bir önyargılı İngiliz ailesi olacağız!
Em breve, a nossa família será mais uma dinastia britânica, com os mesmos preconceitos de todos aqueles que fazem compras no Harrods.
Sahibi benmişim gibi Harrods mağazasına girdim. Kodamanlar gibi böyle.
Entrei no Harrods como se fosse o dono daquilo, como um maldito potentado.
Şu çizimi bitirip Paris'e yollamam gerek, sonra yemeğe gidip tüm günü Harrods'ta harcamaya ne dersin?
E agora, que tal nós as duas irmos almoçar... e passar o resto do dia perdidas em Harrod?
Sadece bir alışveriş listesi hazırlıyorum, Harrods tan M-m-mango chutney The caspian'dan beluga.
Starik mandou-o... para me controlar.
Starik beni kontrol et diye göndermedi mi seni?
T... t... temperos de chatni da Harrods, e caviar do Cáspio.