Harvest translate Portuguese
53 parallel translation
Gentle Harvest'a gideriz diye düşündüm.
- Pensei ir ao Gentle Harvest.
Hasat festivali.
Festival de Harvest.
ışin aslı, hasat festivali hakkında birşey bilmiyorum.
Para dizer a verdade, não sei muito sobre o Festival de Harvest.
CQ, burası InGen Harekatı, Hasat Liderinden Hasat Üssüne.
Daqui líder da operação Harvest da InGen para a base Harvest.
Tekrar ediyorum, InGen Hasat Liderinden...
Repito, líder da operação Harvest...
- InGen Hasat Üssüne.
- à base Harvest.
- Devam et Hasat Lideri.
- Pode falar, Líder Harvest.
Harvest Masası 101, lacivert paltolu biri doğuya gidiyor.
"Table Harvest" a 101. Sobretudo azul em direcção a leste.
Yılın bu zamanında yapraklar o koyu turuncu renge çalarken Quahog halkı geleneksel Harvest Festivali Geçit Töreni için hazırlanıyor.
A época do ano em que as folhas se tornam de um lindo tom, laranja púrpura e Quahog se prepara para o seu anual Harvest Festival Parade.
Ve Harvest Festivali Geçit Töreni'nin tema konusu :
E o tema do Harvest Festival Parade é :
83. Geleneksel Quahog Harvest Festivali Geçit Törenine hoşgeldiniz.
Bem-vindos ao 83º anual Quahog Harvest Festival Parade.
And giving half the harvest to the Dragons, anyway.
E a dar metade da colheita aos Dragos, de qualquer maneira.
Sintii'deki ve Altın Hasat'taki bütün medya şirketlerine bir kopyasını göndereceğim.
Estou a enviar uma cópia Para todos os noticiários de Sinti e de Golden Harvest.
Altın Hasat'ta.
Está em Golden Harvest.
Şu anda Altın Hasat'ta insanlar ölüyor.
No presente, estão a morrer pessoas Em Golden Harvest.
Tetikçilerden oluşan bir ordu Altın Hasat'taki herkesi öldürmeye başladı.
Um exército de mercenários independentes Está a matar qualquer coisa que se movimente em Golden Harvest
Altın Hasat artık benim sorunum değil.
Golden Harvest já não é mais uma preocupação minha.
Ragatz Altın Hasat koro başkanı olacak türde biri değil.
Ragatz não é exactamente o presidente Do Clube de Alegria de Golden Harvest.
Altın Hasat son günlerde silah kampına dönmüş durumda.
De qualquer modo, Golden Harvest é um acampamento armado nestes dias.
Valerie Bertinelli. "Acı Hasat"'ın kahramanı. Bir kadının kanserle mücadelesinin içli anlatımı.
Valerie Bertinelli em "Biterr Harvest" - um retrato tocante da luta de uma mulher contra o cancro.
"Hargreen Harvest."
"Hargreen Harvest."
Harvest'taki evde kaldığını.
Sabíamos que estava incógnito em Harvest.
Çok heyecan verici. Reklamlar, ve dağıtıcılarla olan toplantılardan sonra, birdenbire, Harvest bağlarından bir çiftçiyle telefondasın.
Publicidade, reuniões com distribuidores, depois fala-se com um agricultor sobre colheitas.
Harvest Princess'deydi.
Ela era a princesa da colheita de lá.
Son 2 yılda 90 mil yarıçaplı bölgede meydana gelen tüm suçların işbirlikçilerle birlikte listesini istiyorum.
Preciso de uma lista de crimes envolvendo parceiros, num raio de 144 km de Harvest, nos últimos 2 anos.
Lois? Bölüm : 6 "Hasat" Çeviri :
Smallville S10E06 "Harvest"
Fox bizi yapmaya zorladı. "Blue Harvest'ı" yaptığımızda bize "Siz çıIgınsınız" dediler.
Nós tínhamos pensado nem fazer este. A FOX obrigou-nos a fazê-lo.
Vazgeçirmeye çalıştılar ama bir ton para kazandık o işten.
Quando fizemos "Blue Harvest" disseram : "Vocês estão malucos."
Beş yıl önce, Little Rock'taki Grace Harvest Kilisesi'nde veznedar olarak çalışan muhasebeci Frank Arnestos... -... kilisenin parasıyla kaybolmuş.
Há cinco anos, Frank Arnestos, contabilista e tesoureiro da Igreja Grace Harvest em Little Rock, desapareceu com o dinheiro da igreja.
Kilisenin pederi Peder Lance Calvin'miş.
- O Reverendo Lance Calvin era o pastor da Igreja Grace Harvest.
Çiftliğimizin adı, Nature's Harvest.
O nosso nome é Nature Harvest.
Nikki, Kızıl Hasat operasyonunu hatırlıyor musun?
Nikki, lembras-te da operação Red Harvest?
2008 Harvest Kraliçesi.
Rainha das Colheitas em 2008?
Diğer hasat kızı olan Cassie biz kurtlara karşı oldukça yardımseverdi.
A outra miúda da Harvest, a Cassie, tem sido muito prestável para nós.
An itibariyle hasat kızı, ittifakları karşılığında kurtlara Ayışığı yüzüklerini vaad ediyor, kurtlar da diz çöküyor.
Agora aquela rapariga da Harvest está a fazer mais. A oferecê-los aos lobos em troca da aliança deles. E os lobos, ajoelham-se aos pés dela.
Hikâyeni biliyorum Davina.
És a rapariga da Harvest que as mandou ir dar uma curva.
Bay Harvest, daha önceden işlemiş olduğunuz suçlar ahlâka ayırı davranış, uyuşturucu bulundurma, belgede sahtecilik,... kimlik hırsızlığı, devlet malına zarar. Tüm bunlara rağmen, juri annene daha fazla acı çektirmemek için seni herhangi bir hapis cezasına çarptırmadı.
Sr. Harvest, apesar de todos os seus antecedentes, que incluem a conduta desordenada, posse de drogas, falsificação, roubo de identidade, vandalismo, apesar de tudo isso, este tribunal decidiu não infligir mais dor na sua mãe
Evimize hoş geldin, Bay Harvest.
Bem vindo ao nosso, humilde lar sr. Harvest.
Çocuklar, Bay Josh Harvest okulumuzda yeni.
Atenção a todos este é o sr. Josh Harvest. É novo na escola.
Joshua N. Harvest.
Joshua N. Harvest.
DALLAS, TEKSAS 06.03.2016 HARVEST AMERICA
DALLAS, TEXAS 6 / 3 / 2016 HARVEST AMERICA NATIONAL MALL 17 / 7 / 2016 TOGETHER 2016
Özür dilerim doktor, fakat Harvest gezegeninden bir sinyali deşifre etmeye çalışıyorum.
Desculpe, doutora, mas tenho estado a tentar descodificar uma transmissão do Planeta Harvest.
Harvest 12 saat sinyal gecikmesinde.
Harvest está com um atraso de 12 horas no sinal.
Mendez'i getir ama Harvest'ı taramayı sürdür.
Ligue-me para o Mendez, mas continue a monitorizar Harvest.
Şubat'ın 3'ünde, saat 14 : 23'te, Harvest'ın uzun menzil yörünge radarı bu objeyle iletişim kurdu.
A 3 de fevereiro, às 14h23, a plataforma orbital do Harvest estabeleceu contacto de radar de longo alcance com este objeto.
Ondan sonra Harvest ile bütün iletişim kesildi.
Depois disso, perdemos todo o contacto com Harvest.
Buldukları Harvest'tan geri kalanlardı.
O que eles descobriram foi tudo o que restava de Harvest.
Bu geniş çapta bilinmiyor Kaptan, ancak Harvest'taki uzaylı gemileri kayboldu ve sonra daha yakın bir yerde belirdi.
Isto não é conhecido por muitos, capitão, mas as naves alienígenas, em Harvest, desapareceram, reaparecendo depois, muito mais perto.
Adım Kırmızı Hasat.
O meu nome é Red Harvest.
Deja, bana Harvest'tan görüntü ver.
Déjà, dê-me imagens de Harvest.
Burası Harvest.
Este é o Harvest.