Hattie translate Portuguese
271 parallel translation
Hattie Quimp!
Hattie Quimp!
Kardeş Hattie diyeceksin. Kardeş Hattie.
"Irmã Hatty, Irmã Hatty, vês alguém a chegar?"
- Hattie'ye yardım etmek beni ilgilendiriyor ama.
Bem, mas é comigo tentar ajudar a Hatty e é o que vou fazer.
Hattie, senin için yukarı geliyorum.
Hatty, vou subir!
Korkak olma Hattie.
Não sejas cobarde, Hatty.
Hattie'ye şehri göstersen iyi olur.
Melhor ainda era deixar eu e a Hatty tratarmos disso.
Hattie, kız kardeşime mektup yazıyordum bir kaç kelime eklemek ister misin?
Hatty, escrevi à minha irmã. Queres escrever alguma coisa?
Hadi ama Hattie. Valiyi bekletmek istemezsin.
Vamos, Hatty, não devemos fazer o Governador esperar.
Memnun oldum Hattie değil mi?
Encantado, Hatty Considine.
Durum çok iyi, Hattie şimdi validen bir yemek daveti aldı.
A Hatty fez um sucesso tremendo.
Leydi Hattie, eğer bu öyküde ısrar ederseniz görevimi yapmak zorunda kalacağım.
Se insistir nessa história, terei de cumprir o meu dever.
Ben bunu yapamam. Hattie düşünmedin ya?
Hatty, não estás a pensar que eu... não, claro que não.
- Hattie, bana geldiğini söylediler.
Hatty, disseram-me que vinhas.
- Hoşça kal Hattie.
Adeus, Hatty.
Tatlım, bir kere başlarından attıktan sonra bunu kimse geri almaz.
- Quem mandou isto? - "Com amor, da tia Hattie."
Onunla ilgili bağışlanamaz bir şey öğrendim.
Podes deixar cair no chão. Kay! Kay, vem ver o que a tia Hattie mandou para ti.
Alo, Hattie hala!
Eu cuido do resto.
Hattie hala. Evet, düğün bugün, Hattie hala.
É mesmo maravilhoso.
Neredesin, Hattie hala?
O dia do casamento chegou finalmente.
Hattie hala, tren istasyonunda.
- Estávamos a relaxar!
Seçiminizi yapın. Düğün ziyafeti mi soda mı?
Olá, tia Hattie!
İkisine birden sahip olamazsınız!
Bem, tia Hattie.
Hattie hala.
Sim, é hoje, tia Hattie.
Alo? Alo, Hattie hala.
Que pena não poder vir.
- Bay Banks, Kay nerede? - Onu derhâl görmeliyim.
Bem, um minuto, Tia Hattie.
Hattie hala tren istasyonunda...
Na estação.
Merhaba, Joe!
Vá buscar a tia Hattie na estação.
- Şu adamlara saksılarını ayağımın altından çekmelerini söyleyin!
Tia Hattie. Alô?
- Bir benzinciye sor.
Alô, Tia Hattie.
Şu adamdaki sinire bakın!
Tommy! A tia Hattie está na estação.
Vay canına, Hattie hala, neredesin? Arabalar burada. Boş ver.
Eu jamais me lembraria do que a Ellie estava vestindo.
Delilah! Arabalar gelmiş! Hattie hala sabahtan beri istasyondaymış.
Mas jamais esqueceria como estava linda... como no dia do seu próprio casamento.
Parasını ben ödeyeceğim. Pekâlâ, Hattie hala.
Não tens o direito de estar tão bonita.
Bir peri masalındaki prensese benziyordu.
Delilah! Os carros chegaram! A tia Hattie ainda está na estação.
Teşekkürler, baba.
Apanhe um até à igreja. Depois eu pago. Certo, tia Hattie.
Texas'da bir arkadaşımı hatırlıyorum çizmelerini bağlamak için eğildi ve Hattie adında 20 yaşındaki bir katırdan suratına çifte yedi.
Lembro-me de um amigo no Texas... agachou-se para atar os sapatos e levou um coice na cara... por uma mula de 20 anos chamada Hattie.
Eh, git Hattie'mizi getir..
Bem, vá e tome nosso Hattie.
Hattie!
Hattie!
Şimdi hatırladım, Hattie, hatırladım.
Eu lembro agora, Hattie, eu lembro.
Hattie için bir şey getirdiğini... ama bana göstermeyeceğini söylüyor.
Ele diz que ele conseguiu algo para Hattie, mas ele não mostrará a isto para mim.
Hattie, beyefendi bir arkadaşın geldi!
Hattie, você conseguiu um amigo de cavalheiro!
Ben... ben Bayan Hattie'ye bir şey getirdim.
I... Eu tenho algo para Falte Hattie.
Be-ben onu Bayan Hattie'ye vermeyi tercih ederim.
Eu-eu prefiro parar isto para Falte Hattie.
Hattie, hayatta mutluluk kadar acı da var.
Hattie, você deve tomar o bitters com o doce.
Hattie, Nell'in bunu istemediğini biliyorsun.
Hattie, sabe Nell não quis dizer isto.
Saygın insan dediklerin... her gece altına yattıkların, Hattie.
É que pessoas respeitáveis que estão deitando em cima de você toda noite, Hattie.
Hattie'den karım olmasını istedim... o da bizzat onayladı, yani evleniyoruz.
Eu pedi a Hattie para é minha esposa, e ela pessoalmente concordou, então nós vamos ser casados.
Ee, Hattie, demek nihayet birine kancayı taktın, ha?
Bem, Hattie, você finalmente pregou um, huh?
Hepsini geri gönderebilirsiniz.
- Tia Hattie?
Biri gelip seni alacak. Evet. Evet.
Onde está, Tia Hattie?
İçeri gel.
Céus, tia Hattie, onde está?