English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hayvanlar

Hayvanlar translate Portuguese

7,458 parallel translation
Hayvanlar bayağı panik yapmış olmalı.
Os animais devem ter entrado em pânico.
Zebralar soyu tükenmiş hayvanları doğurabiliyor muymuş?
As Zebras deram a luz a animais extintos?
Büyük hayvanları severim.
Eu amo animais de grande porte.
Ben vaktimi sokaklarda, davranış bilimci yeteneklerimi hayvanlar alemi üstünde kullanarak geçirdim.
Andei por ora, a aplicar as minhas habilidades comportamentais no reino animal.
Handikaplı atlar... bu muydu yeteneklerimi hayvanlar alemi üstünde kullandım dediğin?
Corridas de póneis. Era essa a tua "habilidade com o reino animal"?
Hayvanlar, ağaçlar, kayalar, dağlar, göller.
Animais, árvores, rochas, montanhas, lagos...
Adam öldükten sonra hayvanlar yemiş olabilir.
Podem ter sido animais.
Hayvanlar.
Eles são animais.
Ölü hayvanlar, kesik eller mi?
O que esperavas? Animais mortos? Cabeças encolhidas?
Robot hayvanlar tarafından işlenmiş olma olasılığı olan suçları da dâhil et.
Incluir todos os possíveis crimes cometidos por animais robóticos.
Hayvanlar.
Animais.
Sadece insansız arama kurtarma görevi için siber hayvanlar tasarlayacaktım.
Fiquei de criar ciber-animais para uma missão não tripulada de exploração e recuperação.
Bizim hayvanlar âlemimizde yeri olmadığını gösterin Batman'e.
Mostrem ao Batman que não tem lugar no nosso reino animal!
Tahmin ettiğim gibi negatif çıktı ama tendonlara bir daha baktım ve hayvanlar tarafından yırtılmadığından eminim.
Como esperava, deu negativo. Mas analisei de novo os tendões e tenho a certeza de que não foram rasgados por predadores.
Hayvanlarını öldürüp tarlalarını yakarım.
Vou matar os teus bezerros e secar os teus campos.
Hayır, o kedi üst katta teorik hayvanlar kanadında bulunuyor.
Não, ele está na ala de animais teóricos.
Bazıları hayvanlarını giydirmekten hoşlanır.
Algumas pessoas gostam de vestir os seus animais de estimação.
Adamım, konuşan hayvanlar beni bir garip hissettiriyor.
Meu, animais que falam causam-me tremuras.
- Farklı hayvanlar için farklı tedavi becerileri mi gerekiyor?
- Alguns animais... - Requerem mais capacidades do que outros? - Pronto...
- Gerçekten bu grubun çiftlik hayvanları için yaptıklarından sonra bir anda dört insanı öldürebileceğini mi düşünüyorsun?
- Acredita mesmo que este grupo faz o que pode para parar o abate de animais de quinta e de repente decidem matar 4 animais humanos?
Tavuklar dünya genelinde en fazla kirletilen hayvanlar.
Os frangos são os animais mais abusados do planeta.
Kümes hayvanları endüstrisi bunu artık yapmadıklarını söyleselerde, biz buna inanmıyoruz.
A indústria das aves diz que não fazem mais isso, mas não acreditamos neles.
Oldukça yaşlı, bekar bir doktor hayvanlar üzerinde alıştırma yapmaya karar verirse ne olur?
e se um velho doutor solteiro decidisse focar-se em ser veterinário?
# Hayvanların çoğu eski şeyi yaptığı yer # Dostum doktor ve ben
E os animais Fazem de tudo um pouco 152 MINUTOS DEPOIS O meu amigo, o doutor
Hepsi harikulade hayvanlar.
São todos animais magníficos.
Hayvanlar aleminde yavrunun doğumu gerçekleştiği zaman babaya ihtiyaç kalmaz.
No reino animal, assim que o macho da espécie dá origem à sua descendente, a sua utilidade termina.
İçeri hayvanlar girmiş olmalı.
Necrófagos devem ter entrado.
Hayvanları evcilleştirdik, bir yerlere kapattık ve eğlencesine öldürdük.
Domesticamos os animais, prendemo-los, matamo-los por desporto.
Ama tüm dünyada hayvanlar artık bu yaptıklarımıza isyan etmeye........ sonunda karşılık vermeye karar verselerdi ne olurdu?
Mas, e se, por todo o planeta os animais tiverem decidido, "Já chega"? E se eles decidiram, finalmente, reagir?
Farz edelim hayvanlar bu olaylar olmadan önce ne olacağını biliyordu.
E, se antes desses acontecimentos os animais soubessem que eles se aproximavam?
Hayvanlar öngörülebilir.
Os animais são previsíveis.
Yani hayvanları Reiden'den gelen yemeklerle beslemeye devam edeceksiniz.
Então, continuará a alimentar os animais - com comida fornecida pela "Reiden"?
Hayvanları arıyorduk.
andávamos à procura de animais.
Örneğin hayvanların neden teoride bir araya gelip tehdit olan türü öldürebilecek yetiye sahipken avcılarından korkarak yaşam sürdüğünü merak ederdi.
Por exemplo, ele perguntava-se porque é que os animais continuavam a viver com medo dos predadores, quando, em teoria... certo? Em teoria, tinham a capacidade de coordenar e matar qualquer espécie que fosse uma ameaça.
Hayvanları evcilleştirdik, bir yerlere kapattık ve eğlencesine öldürdük.
Domesticamos animais, prendemo-los, matamo-los por desporto.
Ama tüm dünyada hayvanlar artık bu yaptıklarımıza isyan etmeye sonunda karşılık vermeye karar verselerdi ne olurdu?
Mas, e se por todo o mundo, os animais decidissem que chega? E se tivessem decidido, finalmente, ripostar?
Kediler fazla sosyal hayvanlar olmadığı için fazla birlikte görünmezler ama bazen bunlar olabilir.
Os gatos não são animais assim tão sociais, então, não vemos isso muito, mas... é frequente o suficiente para lhe ter sido dado um nome.
Vahşi hayvanlar için lütfen bire basınız.
Para animais selvagens, prima "1".
Evcil hayvanlar için ikiye basınız.
Para animais domésticos, prima "2".
Otçul hayvanlar susuzluklarını yatıştırmak için olmamaları gereken yerlere gidiyor.
Os herbívoros vão à procura de saciar a sede, em locais onde não deviam.
Bu soru beynin en ilkel kısmında bulunur. İnsanlar ve hayvanlar benzerdir.
Esta pergunta reside no aspecto mais primitivo do cérebro, os humanos e os animais são parecidos.
Ama çok geçmeden hayvanlar artık kaçmak zorunda olmadıklarını fark edecekler. Dünyayı yönetme becerisine ve kapasitesine sahip olduklarını fark edecekler. Artık insanoğlundan korkmalarına gerek olmadığını anlayacaklar.
Mas... não demorará muito até que os animais se apercebam que já não precisam de fugir, que têm qualidades e capacidades para governar o planeta, que já não têm que temer a Humanidade.
Hayvanları evcilleştirdik, kafeslere tıktık spor olsun diye öldürdük.
Domesticamos animais, prendemo-los, matamo-los por desporto.
Peki dünyadaki tüm hayvanlar "Yeter" derse?
Mas, e se por todo o mundo, os animais decidissem que chega?
- Hayvanların adli tabibi misin?
- É o médico-legista de animais?
Hayvanlar aleminde çok tuhaf şeylerin olduğu.
Que algo de muito estranho se está a passar no reino animal.
Hayvanların algısal duyarlılığının artması.
O despertar da acuidade cognitiva dos animais.
Nihayet Reiden'ın tamamen hayvanların genetiğiyle oynadığını gösterebiliriz.
Podemos, finalmente, demonstrar que a "Reiden" está a alterar radicalmente o código genético de animais.
Radyasyondan dolayı buraya geldi çünkü hayvanlar değişmeye başlamıştı bile.
Ele veio até aqui por causa da radiação, porque os animais já estavam a mudar.
Bumbershoot Mekanik'in siber hayvanları.
Os ciber-animais da Mecânica Bumbershoot, inspirados pelos designs perfeitos da Mãe Natureza.
- Manyak Hayvanlar.
- Animaniacs.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]