English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Heathrow

Heathrow translate Portuguese

145 parallel translation
- Uçağım ne zaman kalkacak?
- A que horas tenho de estar em Heathrow?
Görevli Kamal'i Heathrow'a kadar izledi. Delhi'ye giden uçağa bindi.
O nosso homem seguiu-o até Heathrow onde apanhou o avião para Delhi.
Binlerce kişi Heathrow ve Gatwick'te kalmış durumda.
Milhares ficaram retidas em Heathrow e em Gatwick.
Hepsi de Şubat ile Mart arasında Heatrow Havaalanına gelmiş.
E todos chegaram a Heathrow entre Fevereiro e Março.
Havaalanında tutuklamışlar.
Foi detido em Heathrow, quando voltou.
Salı gününe kadar Heathrow'da buluşamayacağız...
Só nos encontramos em Heathrow na terça-feira porque...
- Heathrow, Salı günü.
- Encontramo-nos em Heathrow.
Hep beraber Heathrow'a gideceğiz malı alacağız ve sonra...
Vamos para Heathrow, pegamos nas jóias e depois...
Heathrow.
Aeroporto de Heathrow.
Bugün. Heathrow'dan arıyor.
Ligou-me do aeroporto.
LONDRA HEATHROW HAVAALANI ULUSLARARASI KALKIŞLAR
LONDON HEATHROW EMBARQUE INTERNACIONAL
Bu Heathrow'dan Madrid'e uçak bileti.
É um bilhete de Londres a Madrid.
19 Eylül'de, Londra Heathrow'dan Rio de Janerio'ya.
19 de Setembro, Londres - Heathrow para o Rio de Janeiro.
Heathrow'dan direk.
Heathrow directo.
Heathrow Havaalanında
Ele aguarda-o no Aeroporto Heathrow.
" Bay Wilfred Keeley, Great Benefit CEO'su, dün öğleden sonra JFK'den, Heatrow'a kalkan bir uçağa bindikten hemen sonra gözaltına alındı.
'Wilfred Keeley, director da Great Benefit, "foi ontem detido no JFK " após ter embarcado num voo para Heathrow. "
Sonra da Heathrow üzerinden Birleşik Krallık'tan kaçtı. Bir sürü sahte isim kullanmış. vizelerde, pasaportlarda, kira sözleşmelerinde...
Ele usa várias identidades falsas em vistos, passaportes, arrendamentos.
Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz?
Pode obter a lista dos passageiros nas últimas oito horas? Acho que é possível.
MORPHEUS, HEATHROW HAVAALANINDA POLİSİ ATLATTI
Morpheus escapa á polícia no aeroporto.
- Heathrow'dan beni aradı.
Porque ligou-me de Heathrow.
Heathrow'dan edilen şu telefon, Ne söyledi, tekrar et.
A chamada de Heathrow... Diz-me outra vez o que disse ele.
Heathrow'dan seni aramadı.
Não te telefonou desde Heathrow.
Daha sonra, bana Heathrow'dan telefon etti.
Depois, telefonou-me de Heathrow...
- Ama, seni Heathrow'dan aramadı.
- Mas não te ligou de Heathrow.
Pekala, beni Heathrow'dan aramadı, ama beni aradı.
De acordo, não me ligou de Heathrow, mas ligou-me.
Londra'ya hareket edecek uçağımız için son anonsumuzu yapıyoruz.
Última chamada para embarque no voo 2 com destino a Londres, "Heathrow".
Evet. Heathrow'da.
Sim, em Heathrow.
Heathrow'da bizi kimsenin karşılamaması sinir bozucuydu, inkar edemem.
O facto de ele nao nos ter vindo buscar a Heathrow foi frustrante, nao posso nega-lo.
Naomi Washington D.C. yolculuğum için beni... SES KAYDI ALINDI... Heathrow'dan kalkan bir uçağa- -
Naomi, na viagem a Washington vou precisar que me faça reserva num voo que sairá de Heathrow lá pelas...
Her şey ayarlanmış, Heathrow'a bir uçak bileti, çıkışta bekleyen bir araba...
Tudo tinha sido organizado, um bilhete de avião para Heathrow, um carro há espera...
Heathrow Havaalanı'nı genişletiyorlar.
Vão expandir o aeroporto de Heathrow.
- Babam erken saatte Heathrow'da olacak.
- o meu pai vai chegar do trabalho.
Sekiz yaşındaydım. Annem Heathrow'da fazla mesai yapıyordu. Ben de fasulyeli tost yapmaya çalışıyordum.
A minha mãe tinha horas extraordinárias no aeroporto e eu tentei fazer tostas com feijões.
Heatrow'a indik.
Aterrou em Heathrow.
- Heathrow'da canım.
- Heathrow, querida.
94'deki Heathrow tünellerini düşün, o gibi.
Pense nos túneis de Heathrow em 94. Exactamente, isso mesmo.
Dün gece 43 numaralı uçuşla Heathrow'a inmiş ve Claridge'e giriş yapmış.
Chegou ontem à noite a Heathrow, no voo 43, e foi para o hotel Claridge's.
... Heathrow'daki göçmen bürosuna transferi esnasında kaçtı.
... fugiu durante o transporte para a Imigração do aeroporto.
Dünyanın hali yüzünden karamsarlığa düşünce, Heathrow Havaalanı'nı düşünürüm.
Sempre que fico triste com o estado do mundo penso na porta das chegadas do Aeroporto de Heathrow.
Bir saat sonra Heathrow'da oluruz.
- Chegamos a Heathrow numa hora.
- Heathrow'dan çıkmadan yatarsınız.
- Serás comida antes de levantares voo.
Heatrow Havalimanı
AEROPORTO DE HEATHROW
HEATHROW HAVAALANI, LONDRA
AEROPORTO DE HEATHROW, LONDRES
2505 ve A20CPT ve LGW... ve bir adam daha var. Ama sen Heathrow'a gidiyorsun.
E um 2505-820CPD2LGW.
Bayanlar baylar. Heathrow'a varmak üzereyiz.
Senhores passageiros, estamos a chegar a Heathrow.
Heathrow'a giderken üzerinden uçmuş olmalıyım.
Acho que sobrevoei a caminho do Heathrow.
Heathrow Havaalanı'nda bir kargo takımının bir günde yaptığını, az beslenen Sierra Leoneliler 10 dakikada yaptılar.
O que leva uma equipa de carga no aeroporto de Heathrow um dia, levou 10 minutos a fazer por uma mão cheia de serra leoneses mal nutridos.
Heathrow'a bir sonraki uçak saat 15 : 00'de kalkacak.
O próximo voo para Heathrow parte às 15h.
Heathrow Havaalanı.
Heathrow.
Heathrow'a gideceğim ve Hindistan'dan gelen herkese... Lütfen evime gelin! Karım deli!
Vou ao aeroporto e fico lá a convidar todos os passageiros da Índia dizendo, " Por favor venha para a minha casa.
Harry.
Ah, e temos um gajo na linha 2 a reclamar porque nós não o conseguimos tirar de Heathrow.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]